laştırıcı kolektör tipleri geliştiriliyor. Mesela panel açıklıkları 6 metreyi bulan bu sistemler çöllere kurulup 394 °C buhar ısısına ulaşılıyor ve elektrik üretiliyor. Öte yandan kaynakların depo edilmesi söz konusu. Jeotermal kaynaklar, güneş enerjisi depo edilmeye çalışılıyor. Yazın sezon boyunca elde edebileceğiniz güneş enerjisini depo edebiliyorsunuz. Örneğin Danimarka'da bir adayı bu şekilde ısıtıyorlar. Türkiye'cle jeotermal kaynaklar çok zengin. Ama ne yazık ki güneşi, rüzgarı, jeotermal kaynakları bu denli zengin olan ülkemizde bu kaynaklara neredeyse hiç yatırım yapılmıyor. Güneş enerjisi konusunda bizim geliştirdiğimiz ve uyguladığımız sistemi de anlatmak isterim. Güneş bildiğiniz gibi ısıtmada, elektrik üretmede kullanılıyor. Üretilen elektriğin bir kısmını soğutmada kulyapılması için ele değişik yöntemleri var ve şu anda bununla ilgili projeler üzerinde çalışıyoruz. Yaptığımız sistemle aynı zamanda buhar üretiyoruz. Örneğin bizim geliştirdiğimiz sistemlerle kurduğumuz bir çok otelde, yazın soğutı11ayla birlikte, aynı zamanda buhar elde edebilirken, kışın ısıtma, sıcak su ve diğer ihtiyaçlarınızı karşılayabiliyorsunuz. Ayrıca sistemi diğer sistemlerle ele kombine edebiliyorsunuz. Yenilenebilir bir enerji sistemi kurduğunuzda ne kadar enerji tasarrufu elde ettiğinizi göstermek zorundasınız. Bunu yaparken beraberinde ne kadar karbondioksit azalttığınızı ela gösteriyorsunuz. Örneğin bir Alman kuruluşu kurduğu sistemle 'şu kadar bin ton karbondioksit azalttım' elediğinde bunu piyasada satabilir. Bu Avrupa Birliği ülkelerinde bir yasayla tanımlanmıştır. Ülke olarak yenilenebilir enerji kaynaklarından yeterince yararlanamıyoruz. En fazla hidrolik enerji potansiyelimiz var, onun bile 2/J'ünü kullanabiliyoruz. Rüzgar enerjisinde ise potansiyelimizin % l 'i bile kullanmıyoruz. '-------------- Bildiğimiz sistemlerde, bir birim soğutma üretmek için, iki birim ısıya ihtiyacınız var. Bu; 85 ile 120 °C arasındadır. Bizim sistemimizde yüksek sıcaklıklara çıkıyoruz ve sonuç olarak 1.3 ortalama değerle bir soğutma elde edebiliyoruz. Yani konvansiyonel sistemlerle soğut- [anıyoruz. Özellikle Akdeniz ülkelerinde yaz aylarında elektriğin % 40- 50'si soğutmada kullanılıyor. Bizim çıkış noktamız, direkt olarak güneş enerjisini kullanıp soğutmaya dönüştürmekti. Fikirden ürüne 10 küsur yıl geçti. 1993 yılında başlayan çalışmalarımızın ürünleri, 2003 yılında bir otelde uygulamaya konularak hayata geçirilmiş oldu. Şu anda bünyemizde birkaç alt kuruluşumuz var ve halen yeni şirketler kuruyoruz. Soğutma ile güneş arasında bir verimli bir ilişki var. Depo etmek zorunda değilsiniz. Güneş olduğu zaman soğutma ihtiyacınız da var, onu alıp direkt kullanıyorsunuz. Gece bunu kullanmak istiyorsanız bunun ~ SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • SAY! 9 m a yapmış olsaydık 570 metrekare kollektör yüzeyi alanına ihtiyacımız olacaktı. Bizim kurduğumuz sistemde 230 metı·ekare kollektör yüzeyi ihtiyacı var. Dolayısıyla sistemin yatırım maliyetini % 60 oranında azaltı111ş oluyoruz. Kurduğumuz bu sistemi 12 ay boyunca kullanabiliyorsunuz. Ülkenin karakteristik yapısına bağlı olarak, ihtiyacınıza göre soğutma veya ısıtma yapabiliyorsunuz. Özellikle elektriğin en çok kullanıldığı zaman, yaz aylarında soğutmanın çok yapıldığı zamandır. Şu ana kadar 3 proje gerçekleştirdik, dördüncüsü Gebze'cle bitmek üzere. Fas'ta, Ürclün'de ele bir projelerimiz sürüyor. İspanya, Almanya gibi birkaç yerele ele son aşamaya gelmiş proje görüşmelerimiz var. Türkiye, İtalya, İspanya gibi Al<clenizülkelerinde yatırım maliyetleri açısından çok pahalı ülkeler. Buralarda enerji fiyatları ela inanılmaz yüksek. Bu koşullarda aşağı yukarı 400 kilovat soğutma kapasiteli bir sistemin yatırım maliyeti -cleğişmelde beraber- 500 bin Avro civarında. Kıbrıs'tan bir örnek verirsek getirisi yıllık 100-110 bin Avro civarında. Bu fiyatlar bizim kurduğumuz sistemler lehine değişmekte. Çünkü enerji fiyatları sürekli olarak artmaya devam ediyor. Geliştirdiğimiz bu sistemler dolayısıyla dünyada pek çok ödül aldık ama benim en büyük ödülüm bunu dünya çapında değer olarak ortaya koymak olacaktır. Dr. Müh. SEDAT ÖZKOL; Türkiye'cle ele A11metLokurlu gibi çok değerli yetişmiş mühendisler var. Son on yıl içinde Türkiye'de ileri teknolojilerin geliştirilmesi konusunda bir bilinç artışı söz konusu oldu. İTÜ, ODTÜ, TÜBİTAK-MAM, Teknoparklar'cla çalışmalar var. Buralarda genç mühendislerin bir araya gelerek oluşturdukları projeler çeşidi destekler almaya başladı. Örneğin KOSGEB'clen, TTGV'clen yine TÜBİTAK'ın kendisinden bu destekler sağlanıyor. Destekler dolayısıyla ela çok nitelikli ürünler, hizmetler ortaya çıkmaya başladı. Ahmet Lokurlu'yu ela bu çerçevede bir mühendis olarak, bir teknik adam olarak çok şanslı bir kişi olarak görüyorum. O, bir düşünce, bir düş geliştirmiş ve onu ela gerçekleştirmiş. Dr. Mustafa Şahin Çevre ve Orman Bakanlığı Günümüzde enerji artık bir gelişmişlik düzeyi olarak kullanılıyor. Ne kadar enerji tüketiyorsanız o kadar gelişmişlik düzeyiniz fazla elemektir. Bu arada ne kadar enerji kullanıyorsanız o oranda da çevreyi koruduğunuzun bilincinde olmanız gerekiyor. Ülke olarak yenilenebilir enerji kaynaklarından yeterince yararlanamıyoruz. En fazla hidrolik enerji potansiyelimiz var, onun bile 2/3'ünü kullanabiliyoruz. Rüzgar enerjisinde ise potansiyelimizin % l'i bile kullanmıyoruz.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=