Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 8. Sayı (Mayıs-Haziran 2006)

tartışılmasının, gerçek çözümlerin bulunması adına önemli olduğunu belirtti. Su ve Çevre Teknolojileri: Erdem Görgün'ü, sadece öğretim üyesi kimliği ile değil aynı zamanda İO Çevre Çözümleri'nde almış olduğu görev, bir dönem Çevre Mühendisleri Odası yöneticiliği ve TÜBİTAK- MAM'da yöneticilik gibi bir çok alanda gerçekleştirdiği çalışmalarla tanıyoruz. Çok yönlü çalışmalara sizi götüren etkenler nelerdir, bunları nasıl değerlendiriyorsunuz? Doç. Dr. Erdem Görgün: Çevre konulan aslında çok geniş bir alana yayılıyor ve bu alanda varolan problemleri çözmemiz gerekiyor. Tabii ki çevre mühendislerinin, problemlerin tümüyle ilgilenmesi mümkün değil ama çevre mühendisliği çok geniş bir mesleki alanda gerçekleştiriliyor. Dolayısıyla çok yönlü olmak gerekiyor. TÜBİTAK'ta ela çevre ile ilgili bir bölümün üç yıldan fazla sorumluluğunu üstlenelim, orada uygulamayla iç içeydik yani hem sanayicilerin hem ele kamu kuruluşların çevreyle ilgili hayata dair problemlerini nasıl çözebileceklerine yardım ediyorduk. Bu anlamda TÜBİT AK'ın, üniversitelerden farklı bir yapısı olduğunu düşünüyorum. TÜBİTAK'tan üniversiteye döndükten sonra üniversiteye dışarıdan bakma fırsatım oldu ve gördüm ki üniversitelerin bu ülkenin gerçek ihtiyaçlarına dair sıkıntıları var. Üniversitelerde ciddi bir çözüm potansiyeli var ama mevzuata yönelik problemlerden ötürü bu potansiyel fiiliyata geçirilemiyor. Buralarda bilgi birikimi yüksek önemli insanlar var ve bunlar, birikimlerini mevzuat yüzünden endüstriye/uygulamaya aktaramıyor. Bu eksiklik öğretim üyelerinin kendisini şekillendirmesini ve geliştirmesini engelliyor. Öğretim üyesi bu yolda zihinsel bir gelişim gösteriyor ve "nasılsa ben dışarıya dönük bir faaliyette bulunamam, burası üniversite, üniversite bunun yollarını bana sonuna kadar açmamıştır. O zaman ben de buna değinmeden ne yapabilirsem onu yaparım" şeklinde bir davranış kalıbı içine giriyor. Bu ela zamanla öğretim üyelerinin bilimsel verimliliklerini, kişisel heveslerine bağlı olarak engellemese bile, ülke ihtiyaçlarına dönük çözüm üretme konusundaki verimliliklerini olumsuz etkiliyor. Bunun ayırımına vardığım için arkadaşımla birlikte teknokent yapılanmasına gitmenin doğru olduğunu düşündük. Bu problemin çözülebileceği tek araç şu anda teknokentlerdir. 2000 yılında çıkmış olan '·Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu"; her üniversitenin içinde bir teknokent kurulabileceğini, buralarda araştırma firmalarının yer alabileceğini, sanayicinin ve kamu kuruluşlarının gerçek problemlerine dönük çözüm üreten projelerin yapılabileceğini ve buradaki firmalarda, öğretim üyelerinin çalışabileceğini belirtiyor ve teşvik ediyor. Üniversitelerde bu girişim çok yeni, eminim önümüzdeki yıllarda genişleyecek ve öğretim üyeleri gerçek hayatta ülke problemleriyle daha fazla ilgilenecek. Ülkemizde, Tuzla 'ela yaşanan felakete benzer bir olay olduğunda çok sayıda öğretim üyesi bunun üzerine konuşuyor. Bu kadar çok problem var, bu kadar çok öğretim üyesi bu problemlerin çözümüne dair fikir sahibi. O halde neden bu problemler çözülemiyor? Problemler, ancak sistematik bir şekilde ülke politikalarının içerisine girilmesiyle çözülebilir. Su ve Çevre Teknolojileri: İO Çevre Çözümleri Araştırma Geliştirme Ltcl. Şti., alanında hangi eksikliği gidermek için kuruldu? Doç. Dr. Erdem Görgün: Endüstride, çevre kirliliği ile ilgili büyük bir problem var. Bunun, basına yansıyan yüzü ise buz dağının görünen kısmı. Çevre konularında, Türkiye'de önemli bir bilgisizlik yaşanıyor. Çevre konularını iyi yöneten sanayici, hammacldecle özellikle su ve enerjiden ciddi oranda tasarruf sağlayabilir. Bu noktada sanayiciye yardım etmek için hizmet veriyoruz.; "İşimi nasıl daha iyi ve daha ucuz yaparım" sorusunun cevabını, İO Çevre Çözümleri'ncle bulmaya çalışıyoruz. Su ve Çevre Teknolojileri: İO Çevre Çözümleri'nin çalışma alanlanna baktığımız zaman "Temiz Üretim Teknolojileri", "Arıtma Tesislerinin İyileştirilmesi", SU VEÇEVRE TEKNOLOJİLERİ• SAYI 8 ~

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=