Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 70. Sayı (Mayıs 2014)

Su ve Çevre Teknolojileri • Mayıs 2014 35 mühendislik çözümlerine kazandır- dığı imkanları yakından takip ediyor ve kendi süreçlerine hızla adapte edi- yor. Kurulduğu dönemde aydınger ve rapido ile başlayan çalışmalar bugün 3D yazılımlarla sürüyor. CAD prog- ramlarında son teknolojiyi kullanarak deniz suyu arıtma tesislerinde, atıksu geri kazanım tesislerinde ve ayrıca enerji santralleri gibi yüksek mühen- dislik ve iş güvenliği standartları iste- yen projelerde müşterilerine hizmet veriyor. Avrupa’daki bir enerji santra- linin arıtma tesisleri için Alman çözüm ortaklarıyla son teknoloji ürünü 3D çizim yazılımı ile geliştirdiği proje bunun bir örneği... Norm Çevre, belediyeler ve kamu kuruluşları için pek çok su, atıksu ve katı atık projelerini hayata geçirmiş. Türkiye’de ilk kamu desalinasyon (deniz suyundan içme suyu elde etme) projesinde rol almış. Beledi- yelerin hızla ve kolaylıkla uygulaya- bileceği geri kazanım tesislerinin tip projelerini hazırlamış. Tasarım ve projelendirme süreçlerinde, dün- yada geçerli olan tüm proses hesap- lamalarını, yerel koşullara uygulamak için saha deneyimlerini önemseyerek kendi geliştirdiği yazılımlarla tesis tasarımlarında güvenli ve hızlı çözüm- ler üretebiliyor. Firmanın şu anda ise otomotiv, hava ve deniz ulaşımı ala- nında faaliyet gösteren bir İtalyan fir- masıyla Türkiye’de bir ortaklık kurma girişimi sürüyor. Norm Çevre’nin proje finans- manı konusunda da farklı çalışmaları var... Hem bu hizmet hem de sektör hakkında firmanın genel müdürü Murad Özbaşaran’dan bilgiler aldık. Sözlerine, sektörde herkesin “elma ile armudun” karıştırılmasından şikayet ettiğini söyleyerek başlayan Özbaşaran, şu bilgileri veriyor: “Sizin önerdiğiniz ekipmanla bir diğer fir- manın önerdiği ekipman arasında birtakım farklılıklar vardır. İhtisas alanı olmadığı için müşteri bu farkı anlamayabilir. Her firma, müşteri için en doğru çözümü sunduğunu iddia ediyor. Fakat biz, müşterimize yap- işlet-devret modeliyle yatırımı yapa- bileceğimizi söyleyerek bu iddiamızı kanıtlıyoruz. Çünkü yatırımı işlete- ceksek, en doğru çözümü yapmak zorundayız. Dolayısıyla verilen tek- lif, ister ‘anahtar teslim’ olsun, ister ‘yap-işlet-devret’ olsun aynı çözümü sunuyoruz. Bu da müşteriye bir güven sağlıyor. Müşteri diğer firmalardan da böyle teklif istediği zaman eşit tek- nik özellikleri karşılaştırabiliyor. Bu şekilde yürüyen, biri imza aşamasında biri görüşme aşamasında olan iki pro- jemiz var. Bunun dışında çok kârlı gördüğümüz için giriştiğimiz iki tane de biyogaz yatırımımız bulunuyor...” İTÜ Teknokent “2013 yılı sonu itibariyle Bursa’dan bir sanayi firmasıyla bir ortaklığımız söz konusu. Bu ortaklıkla birlikte yeni bir yapılanmaya girdik. Bu yapılanmayla, mühendislik ve çevre alanında bugüne kadarki tecrübe- mizi ve bilgimizi geliştirerek yurtiçi ve yurtdışında uluslararası boyutta rekabet eden bir firma haline gelmek istiyoruz. Bunun için de inovasyona ağırlık vermemiz gerekiyor. Çünkü mühendislik, Türkiye’de zor satılıyor. Biz de mühendislik gücümüzü artır- mak için böyle bir yapılanmaya girdik. Bunun yanında yenilenebilir enerji alanındaki çalışmalarımızı da yoğun- laştırmak amacıyla İTÜ Teknokent’e başvurduk. İTÜ Teknokent’te patent alabileceğimiz yeni ürünler üretmek ve yenilenebilir enerji alanındaki bazı projelerimizi gerçekleştirmek için çalışıyoruz...” Önemli referanslarımız var “Önemli referanslarımızdan biri, bir seneden fazla süren, Alman orta- ğımızla birlikte yaptığımız Hollan- da’daki bir enerji santralinin proje- lendirmesiydi. Su konusunda, çözüm ortağımızla birlikte yaptığımız Avşa Adası Desalinasyon Tesisi de referans projelerimizden biri. Balıkesir’in katı atık projesinin danışmanlığını yaptık. Yine Mersin ve Diyarbakır Büyükşe- hir belediyelerinin katı atık projeleri bizim yaptığımız işlerdi. Bağdat’ta da iki tane birer milyon nüfusluk katı atık projesi gerçekleştirdik. Türk Traktör’ün Sakarya’daki yeni yatırı- mının arıtma tesisi de Alman ortağı- mız Ovivo ile yaptığımız işlerden biri. Türkiye’de Biyolojik arıtmada MBR uygulaması ilk kez bu projede yapı- lacak...” Malzeme inanılmaz gelişiyor “Sıradan, alışılagelmiş ve bugüne kadar uygulanan teknolojilerin hep- sinin sorgulandığını söyleyebilirim. Çünkü, malzemede inanılmaz geliş- meler var. Enerji konusunda daha verimli motorlar gibi çok ciddi deği- şiklikler oluyor. Dolayısıyla bugüne kadar kabul edilen sistemlerin hepsi sorgulanıyor. Bunun en basit örneği; ‘denizden su elde etme pahalı bir sistemdir’ algısı. Çünkü artık deniz- den su elde etme pahalı değil. Bugün belediyeler suyun metreküpünü 3 liradan 5 liraya kadar satıyor. Reverse Osmos’la yaptığınız denizden su elde etme işinde, suyun metreküpünü yatı- rım dahil 3-4 liraya elde edebiliyor- sunuz. Bu, teknolojiyle gelinen bir nokta. Çünkü membran teknolojisi ve malzeme son derece gelişti...” Ortak bir suç var “Çalışmayan bir arıtma tesisi gör- düğünüz zaman doğrudan müteah- hidi, yönetimi veya hükümeti suçla- mamanız gerekiyor. Çünkü orada, ihale aşamasından başlayan ortak bir suç var. Kimse kötü niyetle yapmıyor ama işi bilmediğiniz zaman ekonomi yapmaya yöneliyorsunuz ve böyle bir sonuç çıkıyor. Bu nedenle Türkiye’nin tüm bu süreçleri yeniden ele alıp düzenlemesi gerekiyor. Türkiye açısından bir taraftan da çok umut- luyum. OSB olsun, endüstri olsun, kamu olsun, evsel veya endüstriyel çevreyle ilgili çok ciddi bir birikimi- miz olduğunu düşünüyorum. Bunun ötesinde artık internet, küreselleşme vs. sonucunda sınırlar kalktı. Dolayı- sıyla talepleri karşılayacak çözümlere ulaşmanız çok hızlı olabilir.”

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=