söyleşi 1 Su ve Çevre Teknolojileri: Bor dışında hidrojen enerjisini depolamak için alternatifler nelerdir? Prof. Dr. T. Nejat Veziroğlu: Hidrojen gazometre benzeri basınçlı kaplarda depolanacak. Eskiden İstanbul'cla havagazı vardı, kömürden gaz çıkardı, havagazı. Havagazının yarısı hiclrojenclir, diğer yarısı yanıcı karbonmonoksit. Karışım boru hatlarından şehre clağılırclı, gazometrelercle clepolanırclı. Yemek pişirmek, ısınmak için bu gaz kullanılırdı. Yani elediğiniz gibi, mesela bir elektrik santralinde gece kullanılmayan elektrik, hidrojen olarak depolanır. Gündüz talep çok iken, elektrikle beraber gazometrelerde depolanan hidrojen kullanılacak. Türkiye gibi bir memleket için hidrojen depolamada farklı alternatifler ele var. Mesela hidrojen yeraltıncla boşalmış maden yataklarında depolanabilir. Kömürü almışız, demiri almışız, madenin içini boşaltmışız. İngiltere'de hidrojen demir madeninde depolanıyor. Amerika'cla tuz kayalarında; bazen doğal mağaralar var, orada depolanıyor. Doğal mağara olmayan yerele suni, sentetik mağara yapılıyor. Nasıl? İki tane delik açılıyor tuz kayasına, aşağıda dinamit ile patlatılıyor tuzlar, ondan sonra bir delikten tatlı su veriliyor, diğer borudan tuzlu su çıkıyor ve tuzlar eritiliyor. Su tuzlan eritiyor, yer altında mağara açıyor ve o mağaralarda hidrojen depolanıyor. Avrupa'cla, doğal gazı ela böyle depolamaya başladılar. Şimdi Türkiye, Rusya ile anlaşma yaptı, Tuz Gölü altında bu şekilde doğal gaz depolamak için mağaralar yapılacak. Şimdi bütün dünyada her memleketin jeolojisi tetkik ediliyor, "Nerelerde hidrojen yahut doğal gaz depolanabilir?" diye. Bir memleket için doğal gazı gazometrelercle depolamak pahalı, çünkü binlerce gazometre yapacaksın. Hem çok yer alacak hem ele çok malzeme kullanılacak. Onun için yer altındaki boşluklarda depolamak ekonomik oluyor, kayıp ise çok az, bir senede o/ol oluyor. Suve Çevre Teknolojileri: Bu depolamanın çevreye etkisi var mı? Yani suni olarak yer küreye müdahalede mi bulunuyorsunuz? ~ SU VEÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • SAYI 7 Prof. Dr. T. Nejat Veziroğlu: Boşluklar kullanılacak mümkün mertebede, boş maden yatakları kullanılacak. Yahut, bu şekilde mağaralar yapacağız suni olarak. Ama şimdi hidrojen zehirli bir gaz değil, bu odada hidrojen olsa nefes alsak öldürmez. Hidrojen kullanılınca meydana gelen su, yahut su buharı zehirli değil, hidrojenin solunması ela kimseyi öldürmez. Su ve Çevre Teknolojileri: Bunun doğal dengeyi bozacağı söyleniyor. .. Prof. Dr. T. Nejat Veziroğlu: Daima mukayese yapmak lazım. Hidrojen ile kıyaslanacak bir şey yok. Onu söyleyenin elektriğini kes, otomobilinin yakıtını al. "Yok ben yakıtımı isterim" eler, "elektriğimi isterim" eler. Peki, "doğal gaz ile mi yapacaksın, hidrojen ile mi yapacaksın, kömür ile mi yapacaksın? Karar ver!" Seçmesi lazım. Biliyorsunuz, bilimde kıyaslarız. Hepsiyle yemek pişirebiliriz ama hangisi daha temiz, daha ucuz?. Su ve Çevre Teknolojileri: Peki bu aşamada sizin öneriniz nedir, hocam? Fosil yakıtlar zaten bitecek, onlar bitinceye kadar hidrojeni onları kullanarak mı üretmek, yoksa bitinceye kadar onları yine geleneksel yöntemlerle mi kullanmak? Prof. Dr. T. Nejat Veziroğlu: Bakın, tabiat yıllardır yaptığımız yıkımı durdurmak için bize mesajlar gönderiyor. Katrina'yı göndereli, Rita'yı göndereli. Bundan evvelki en büyük kasırga Anclrew kasırgası idi. 1992'cle 30 milyar dolar zarar vereli. Şimdi, Katrina ile Rita Aınerika'ya belki 200 milyar dolar zarar vereli, ötekinin 7-8 misli. Ayrıca Pasifik'te olan kasırgalar var, Çin'de, Japonya'cla, Hinclistan'cla, Filipinler'cle. New Scientist'e bakıyordum. Enteresan bir haber var. Katrina mühim değil eliyor. Katrina mühim. Katrina kasırgası neymiş biliyor musunuz? Şimdiye kadar kasırgalar Atlantik'in kuzeyinde oluyordu hep. Kasırgaların coğrafyası ısıya bağlı olduğu ve Kuzey Atlantik'te ısı, özellikle ele deniz ısısı daha çok olduğu için kasırgalar buralarda görülüyordu. Şimdi Güney Atlantik ele ısınmaya başlamış ve ilk defa Güney Atlantik'te kasırga olmuş. Katrina'clan sonra petrol varili fiyatı 70 dolara çıktı. Gelecek sene 100 dolar mı olur, 200 dolar mı? Allah bilir. Bunlar hep mesaj bize, bir an evvel hidrojene geçmeliyiz. Hem çevreyi korumak bakımından, hem ele ekonomi bakımından daha iyi. Zaten aslında petrolü, doğal gazı yakıp çevreyi kirletmemek lazım. Petrol ve doğal gazdan yapılan ilaçlar var. Suni elyaf var, suni kumaş var, plastik maddeler var. Kimya sanayinde kullanmak lazım petrolü, doğal gazı haınmaclcle olarak. Yakarak ziyan ediyoruz, hem ele çevreyi kirletiyoruz, yani, bir an evvel hidrojen enerjisine geçmek şart. Artık bunu bütün dünya iyice tetkik etti. Yani karar verdiler ki, en iyi sistem hidrojen enerjisi sistemidir. Buna mesela Amerika'nın petrolcü başkanı Bush bile karar vereli. "Hidrojenden, hürriyet yakıtıdır, her memleketi petrole bağımlılıktan kurtaracaktır" diye bahsetti. Tabii Japonya daha 1974'te karar vereli hidrojene geçmeye. Ben bu fikri ortaya atınca Japonya'clan beni derhal davet ettiler. Tokyo'ya gittim orada birkaç konuşma yaptım. 1975, Japonlar hidrojene geçmek için Sun Shine projesini başlattı. Avrupa 2002'cle hidrojene geçmeye karar ereli. Avrupa Komisyonu Başkanı Procli, 2002'cle yapmış olduğu bir konuşmada, hidrojene geçmeye karar verdiklerini anlattı. Basın toplantısı yaptı Brüksel'cle Eylül 2002'cle. Procli orada dursaydı, Amerika'cla bir hareket olmayacaktı. Romano Procli iki cümle daha söyledi basın toplantısında. Dedi ki: "Ben, Avrupa'nın Amerika'clan ve Japonya'clan evvel hidrojene geçmesini istiyorum. Zira bu, Avrupa'ya büyük teknolojik ve ekonomik avantajlar sağlayacaktır." Ertesi gün, bu beyanat, büyük başlıklar halinde New York Times'ta, \XfallStreet Journal'cla çıktı, tabii Bush'un masasına gitti. Bush'a daha evvel hidrojen hakkında raporlar gidiyordu, okumuyordu. Şimdi bu gazeteler yazınca, danışmanlarını çağırdı. "Nedir bu, Avrupa bize neden rest çekiyor ?" diye sordu ve Amerika ela hidrojene geçmeye karar vereli.. ■
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=