Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 7. Sayı (Mart-Nisan 2006)

nükleer reaktörün ısısından yararlanarak kaynıyor, süper buhar oluyor ve tepki yaratmak için büyük bir hızla roketin egzozundan atılıyor. İşte hidrojenin bu kaynaması sırasında titreşimler oluşuyor. Biz beş sene süren araştırmalar yaptık ve sebebini bulduk. Bunu gidermek için ne yapmak gerektiğini ele bulduk. Aynı zamanda hidrojenin uzun seyahatler için iyi bir yakıt olduğunu öğrenelim. 1967'clen sonra, "şehirlerde hava kirliliğini gidermek için nasıl bir yakıt kullanabiliriz?" sorusu üzerinde beş yıl araştırma yaptık. Hava kirliliği bir çok hastalığa neden oluyor. Los Angeles, Chicago, New York, Lonclra, İstanbul ve Tokyo gibi büyük şehirlerde insanlara çok zararlar veriyor. Benzin yerine alternatif yakıtları araştırdık; etil alkol, metil alkol, amonyak, hidrojen ve gördük ki en temiz yakıt, çevreye hiç zarar vermeyen yakıt: Hidrojen. Bu araştırma da beş sene sürdü. 1967'clen 1972'ye kadar. 1973'cle enerji krizi başladı. Yani Ortadoğu memleketleri diğer memleketlere, bilhassa endüstriyel memleketlere petrol ihracatını clurclurclular. Petrol istasyonlarında büyük kuyruklar oluştu ve fabrikalar çalışmalar, şehirlerde trafik durdu. Mesela, ben Tokyo'ya gitmiştim o zaman. Daha evvel ele Tokyo'cla bulunmuştum ve trafiğin meydana getirdiği hava kirliliğinden dolayı Tokyo şehrinden Fujiyama Dağı gözükmüyordu. Halbuki, bu petrol krizi sırasında petrol yok otomobillerin o/o 90'ı çalışmıyor. Hava temiz, tertemiz. Tokyo'nun ortasından Fujiyama Dağı'nı görebiliyorsunuz. 1973'te enerji krizi başlayınca ben ele Miami Üniversitesi'ncle Temiz Enerji Araştırma Enstitüsü'nü kurdum. Yeni enerji kaynakları arayacağız. Çünkü, petrol tükenecek kömür tükenecek, doğal gaz tükenecek. Enstitünün adının başına Temiz Enerji koydum çünkü fosil yakıtların çevreye verdiği zararları, şehirlere, insana verdiği zararları biliyorum. Temiz Enerji kaynakları bulmamız gerekti. Güneş, rüzgar, su, nükleer enerji, jeotermal enerji, hiç biri petrol gibi doğal gaz gibi kullanışlı değil. Hiçbirini otomobile koyup, otomobili süremezsin. Hiçbirisini uçağa koyup, uçağı uçuramazsın. Düşündüm; eğer biz bu yeni enerji kaynaklarından hidrojen üretirsek problemi çözeriz. Çünkü, hidrojenin en temiz, en randımanlı yakıt olduğunu, seyahatler için en iyi araç yakıtı olduğunu biliyordum. "Biz hidrojen üreteceğiz" dedim ve bunun adını "Hidrojen Ekonomisi" koydum. Çünkü, enerji ekonominin lokomotifidir. Fabrikaları işletmek için araç gereçleri işletmek için enerji lazım. Washington'a, A.B.D AR-GE vakfına gittim. Bir konferans organize edip, Hidrojen Ekonomisi fikrini yaymak istiyorum, fikri ortaya atınca, bakalım reaksiyon ne olacak eledim? 70.000 USD verdiler. Bir sene sonra, 18 Mart 1974'te Hidrojen Ekonomisi Miami Enerji Konferansı'nı açtık. İngilizcesi; "The Hyclrogen Economy Miami Energy Conference" kısa adı da THEME Konferansı. Orada konferans açılışında, bu fikri ortaya attım. Çay molası verdik, inelim kürsüden, muhtelif memleketlerden on kişi yanıma geldi; elediler ki: "Dr. Veziroğlu, biz ele aynı fikirdeyiz, bir dernek kuralım". O gece konferansın olduğu Miami Beach'teki Playboy Plaza Hotel'cle toplandık. On kişi bir ele ben on bir kişi. O gece, 18 Mart 1974 gecesi, toplanan 11 kişiden bazıları eliyor ki, bir dernek kuralım ama birkaç sene bekleyelim, belki fosil yakıtların tükenmelerinin ve çevreye verdikleri zararların çözümü için daha iyi bir fikir ortaya atılır. Venezuela'clan Dr. Anibal Martinez eliyor ki, "derhal kuralım derneği". Şimdi, Anibal Martinez bir petrol mühendisi ve OPEC'in kurucularından. Biliyorsunuz, Venezuela OPEC'in kurucu memleketlerinden birisi ve OPEC kurulurken Venezuela'yı Dr. Anibal Martinez temsil etmiş. Petrolcü, petrol mühendisi, OPEC'in kurucusu, şimdi eliyor ki: "Bu derneği derhal kuralım!". Biz, yani diğer on kişi, şüphelenmeye başladık; eledik ki "Acaba bu adam beşinci kol mu?" Halbuki adam hakikati biliyormuş. Petrolün ne kadar kötü olduğunu biliyor, ısrar ediyor. Onun fikri galip geleli, dernek kuruldu, beni başkan seçtiler; hala başkanım. Bir dergi çıkarmaya başlaclılc İlk önce, yılda 4 tane bastık, üç yıl sonra 6, ondan üç yıl sonra 12, iki yıldır ela 15 sayı çıkarıyoruz. Çünkü hidrojene ilgi arttı. Fikri yaymak için iki yılda bir kongreler yapmaya başladık, Dünya Hidrojen Enerjisi Kongreleri... Üniversitelerde, firmalarda AR-GE çalışmaları başladı. Otomobil, otobüs şirketleri, elektrik santralı üreten şirketler hidrojen enerjisi AR-GE çalışmalarına başladılar. Fakat petrol şirketleri hep bu işin aleyhinde. Milletlerarası Hidrojen Enerjisi Derneği'ni kurduktan sonra petrol şirketleri bize karşı çıktı. Hidrojenden korkmaya başladılar. Bize, bu on bir kişiye "hidrojen romantikleri" adını taktılar. "Bunlar rüya görüyor, olacak iş değil" elediler ve hidrojeni kötülemek için Shell, British Petrol, Exxon, Mobil gibi bütün büyük petrol şirketlerinin aralarında bulunduğu büyük bir konsorsiyum kurdular. Maksatları; petrolün, doğal gazın, kömürün iyi olduğunu, temiz olduğunu ispat etmekti. Bu konsorsiyum yedi sene evveline, yani 1998'e kadar çalışıyordu. Onlara göre, mesela, şehirlerdeki hava kirlenmesi egzozdan çıkan gazlardan dolayı değildir. Uzaklarda infilak eden yanardağların havaya saldığı zehirli gazlar ve tozlar şehirlere düşüyormuş atmosferden, oymuş sebep! Raporlarından bu çıktı. Ondan sonra, "Dünya ısısının artması, iklim değişikliklerinin sebebi karbondioksit değildir" elediler. "Tarlalarda geviş getiren ineklerdir!" diye raporlar çıktı üniversite profesörlerinin imzalarıyla. Şimdi ben düşünüyorum, petrol şirketlerini nasıl kendi tarafımıza çekeriz diye. 1998'cle Buenos Aires'te 12. Dünya Hidrojen Enerjisi Kongresi olacaktı. 1997'de büyük petrol şirketlerine ve bu konsorsiyum üyelerine birer mektup yazdım. "1998'cle Buenos Aires'te 12. Dünya Hidrojen Enerjisi Kongresi'ni yapacağız. Bir oturumu petrole ayırıyoruz. Lütfen gelin, bize petrol tükendiğinde ne satacağınızı söyleyin." Buna çok kızdılar, hiçbirisi cevap vermedi. SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ• SAYI 7 ~

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=