Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 68. Sayı (Mart 2014)
Su ve Çevre Teknolojileri • Mart 2014 31 İçme suyu temini sorunlarının nispeten çözüldüğü ülkemizde son yıllarda kanalizasyon sistemlerinin ve atıksu arıtma tesislerinin yapı- mına büyük bir önem verilmektedir. Avrupa Birliği aday ülkesi olarak yapı- lan görüşmelerde açılan fasıllar ara- sında “Çevre”nin yer alması, istenen ve şart koşulan hususları yerine geti- rebilmek için bu konuda gayretleri ve yatırımları artırmıştır. Ne yazık ki kanalizasyon sistemlerinin ve arıtma tesislerinin yapımına paralel olarak bakım ve onarım hizmetleri geliştiril- memiştir. Yukarıda anlatılan Kadıköy örneğinde olduğu gibi, genelde kana- lizasyon sistemleri yeraltında inşa edil- diği gibi bırakılmış ve şikayet anında arıza giderilmiştir. Hannover Teknik Üniversite- si’nden 1963 yılında inşaat yüksek mühendisi olarak mezun olduktan sonra bir yıl mühendislik bürosunda çalıştım. 1965 yılında mezun olduğum bu üniversitenin, Su ve Kentsel Alt- yapı Enstitüsü’nde araştırma görevlisi olarak çalıştım ve doktora çalışmama başladım. Doktora hocam Prof. Dr. -Ing. D. Kehr, kanalizasyon sistem- leri ile ilgili yapacağım doktora çalış- mamda faydalı ve gerekli olduğu için benim Hannover Belediyesi kanalizas- yon temizleme ve bakım ekibi ile iki ay birlikte çalışmamı ve bu sistemleri yakından tanımamı istemişti. Bu süre içinde, içine girilebilen kanallarda (çapı 90 cm’den büyük) özel giysile- rimizi giyerek, geceleri saat 22.00’den, sabah 06.00’ya kadar çeşitli teknik donanımları da kullanarak temizlik yapmıştık. Bu çalışmaya başlamadan önce, sokakta trafik güvenliği sağlandığı gibi, kanalların kapakları açılarak havalandırılır ve metan değerleri ölçülürdü. İki baca (50-100 metre ara- lıklı) arasındaki kanal sistemi içinde bulunan çökeltiler bacalara getiri- lerek özel pompalarla vidanjörlere pompalanıyordu. İçine girilemeyen (çapı 90 cm’den küçük olan) kanallar ise yüksek basınçlı su fışkırtılmasını sağlayan hortumlarla, önce kanalda bulunan çökeltiler karıştırılarak, bacalara doğru getiriliyor ve buradan vidanjörlere alınıyordu. Bu hizmetler çok sayıdaki ekipler tarafından şehrin her bölgesinde devamlı olarak yapılı- yordu. Kanallarda, basınçlı su veren hortumların itilmesinin engellenmesi durumunda, daha detaylı bilgi veren optik aletlerle kanallardaki hasarlar tespit ediliyor, yeri belirleniyor ve tamir ediliyordu. Ayrıca kanalların korunması için yönetmeliğin öngör- düğü “benzin ayırıcısı” ve “yağ ayırı- cısı” yapıları kontrol ediliyordu. Kanalizasyon sistemlerinin ve arıtma tesislerinin uzun ömürlü olması, Hannover şehri örneğinde olduğu gibi bakım hizmetlerine devamlı olarak önem verilmesi, şehir- lerin su ve kanalizasyon idarelerinde özel bakım dairelerinin kurulmasıyla mümkündür. Ayrıca bu bakım hiz- metlerini yürütecek elemanların da yetiştirilmesi gereklidir. Ülkemizde halen kanalizasyon sistemlerinin ve arıtma tesislerinin işletilmesi konu- sunda çalışanlara yeterli eğitim ve pratik uygulama verilmemektedir. Bu nedenle kanalizasyon tesislerini inşa etmiş bulunan tüm belediyelerin aci- len kanalizasyon ve arıtma tesislerinin bakımını yapacak ekipleri oluşturması ve bu ekipleri gerekli donanımlarla teçhiz etmesi gereklidir. Kanal açma aracının bacada yaptığı çalışma ve teressübatın (çökeltinin) çıkarılması Kadıköy’de kolektör bacasında kurulan vinç sistemi ile teressübatın (çökeltinin) çıkarılması Benzin ayırıcı Beton prefabrike elemanlardan yapılmış yağ ayırıcı tipleri
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=