Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 66. Sayı (Ocak 2014)
Su ve Çevre Teknolojileri • Ocak 2014 29 artmasına ve mevcut kaynakların kir - letilerek kullanılamaz hale gelmesine yol açmaktadır. Su kaynaklarının kirletilmesi, sularda gerçekleşen biyokimyasal olaylara bağlı olarak su kalitesini boz - makta, başta içme suyu temini olmak üzere muhtelif gayeler için kullanı - mını mümkün kılmamaktadır. Ülkemizin su varlığını değerlen - dirmeden önce su fakirliği ve su zen - ginliği sınıflandırmasının üzerinde durmak faydalı olacaktır; Su fakirliği: Yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 1000 metreküpten daha azdır. Su azlığı: Yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 2000 metre - küpten daha azdır. Su zenginliği: Yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 4000- 10.000 metreküpten daha fazladır. Türkiye su zengini bir ülke değil - dir. Kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 1519 metreküp/yıl civa - rındadır. Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) tarafından 2030 yılında Tür - kiye nüfusunun 100 milyon olacağı ve kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının 1120 metreküp/yıl olacağı hesaplanmıştır. Türkiye’de mevcut 112 milyar metreküp kullanılabilir su kaynağın - dan halen yararlanma oranı yüzde 39 civarı olup, 32 milyar metreküpü sulamada, 7 milyar metreküpü içme ve kullanmada, 5 milyar metreküpü de sanayide kullanılmaktadır. Bu durumda ülkemiz su kaynaklarının yüzde 73’ü sulama, yüzde 11’i sanayi, yüzde 16’sı kentsel tüketim için kul - lanılmakta iken bu oran Avrupa’da yüzde 33, yüzde 51 ve yüzde 16’dır. Su tüketiminin yüzde 73’ünün ger - çekleştiği tarım sektöründe tasarruf gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Suyun bitkiye veriliş biçimine göre sulama yöntemleri iki gruba ayrılmak - tadır. Bunlar yüzey sulama ve basınçlı sulamadır. Salma, tava ve karık sulama olarak da tanımlanan yüzey sulama yöntemi çok su tüketimi yanında erozyona neden olmaktadır. Basınçlı sulama sistemleri arasında damlama ve yağmurlama sulama yer almaktadır. Tüm dünyada ve ülkemizde halen en fazla kullanılan yöntem, suyun çok fazla kullanılmasını gerektiren yüzey sulama yöntemidir. Yüzey sulama yönteminde kullanılan suyun yaklaşık yüzde 50’si boşa gitmektedir. Su tasar - rufu sağlayan basınçlı sulama yönte - minin ülkemizde yaygınlaştırılması teşvik edilmesine rağmen gelişme beklenen seviyede değildir. Mevcut büyüme hızı ve su tüketim alışkanlıkları gibi sebepler, halihazırda su kaynakları üzerinde önemli bir baskı oluşturmaktadır. Gerekli tedbir alınmadığı takdirde artan su ihtiyacı ve iklim değişikliği dikkate alındığında sorunların giderek artacağı kesindir. Bu nedenle su kaynaklarının korun - masına, suyun iktisatlı kullanılmasına ve yağmur suları ile bilhassa arıtılmış atıksuların yeniden kullanılmasına ağırlık verilmesi gerekmektedir. Ülkemizde yağmur sularının depo - lanarak kullanılması ve arıtılmış atık - suların yeniden kullanımı, kalkınmış ülkelerle mukayese edilmeyecek kadar düşüktür. Sayıları 250 civarında olan ve birçoğu da inşaat aşamasında bulunan atıksu arıtma tesislerinde, arıtılan atıksuların büyük bir kısmı denizlere ve akarsulara kullanılmadan verilmektedir. Ayrıca ülkemizde, konutlarda olu - şan ve gri su diye tanımlanan (banyo ve bulaşık suları) suların yeniden kul - lanımı yeterli seviyede değildir. Bu nedenle ekosistemlere duyarlı yapılar olarak tariflenen yeşil binalar inşa edil - melidir. Kalkınmış ülkelerde arıtılmış atıksular, yeraltı sularının beslenme - sinde, evlerde tuvalet rezervuarla - rında ve tarım ile bahçe sulamalarında kullanılmaktadır. Şehirlerimizdeki bir diğer önemli sorun da içme suyu şebekelerinde meydana gelen kayıp ve kaçaklardır. Kayıp ve kaçak oranı ülkemizde yüzde 25 ile yüzde 75 arasında değişmekte - dir. Bunun da dünya standartlarında olduğu gibi yüzde 5-15’e düşürülmesi, su kaynaklarının korunmasını ve sür - dürülebilirliğini sağlayacaktır. Su sıkıntısının, gelecek 20-25 yıl içerisinde ülkemizde ve komşu ülke - lerde su krizine dönüşmesi ihtimali bulunmakta olup, suyun 21. yüzyılın önemli stratejik kaynaklarından biri olacağı belirtilmektedir. Bu nedenle Su Kanunu çıkarılarak suyun havza bazında ele alınması, Kurak Dönem Yönetim ve Eylem Planlarının Hazır - lanması ve yönetimi gereklidir. Suyun önemi 2002 yılında Johannesburg’ta düzenlenen II. Dünya Çevre Zirvesi’nde ise “Su Yok Gelecek Yok ” sloganı ile tam olarak vurgulanmıştır. Kaynaklar 1. Su Kaynaklarının Geliştirilmesi Çalışma Grubu Raporu, Ormancılık ve Su Şurası, 2013 2. Samsunlu A., Dünyada ve Türkiye’de Su Sorunları, Kentli Dergisi, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği, Mayıs 2013 3. Samsunlu A., Dünyada ve Türkiye’de Kalkınma ve Çevre Sorunları- Sürdürülebilir Kalkınma, Çevre Bilimleri, Çevre Gönüllüleri Derneği yayını, İstanbul, 2004 4. Koyuncu İ., Türkiye’de Su Yönetimi, röportaj, www. cekud.org.tr 5. Arıkbay N., Tarımda Su Kullanımı, http:// blog.milliyet.com.tr/ nedimarikbay20 Temmuz’11
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=