Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 64. Sayı (Kasım 2013)
46 Su ve Çevre Teknolojileri • Kasım 2013 Röportaj yönetimi ile de sağlık üzerindeki fizik- sel, fizyolojik ve psikolojik etkilerin azaltılması, iş veriminin artması söz konusu olabilecektir. Çevre politikaları; üretimin-verim- liliğini artırmak, inovasyonu teşvik etmek, istihdamı artırmak, ticarete katkı sunmak, sermaye tabanını güç- lendirmek, kamu maliyesini destek- lemek, istikrarlı ve sürdürülebilir bir ekonomiye geçişi teşvik etmek, eko- nomik uyumu desteklemek yoluyla ekonomiye katkıda bulunabilir. Uygun çevre politikalarıyla, kaynak kullanımının ve enerjinin verimliliğini artırmak suretiyle üretimin artırıla- bileceği, hemen herkesin üzerinde mutabık olduğu bir konudur. Birçok kaynağın tükenmeye ve azalmaya yüz tuttuğu dünyamızda, kaynakların verimli olarak kullanılması ve gelişti- rilmesinin ekonomiye katkıları aşikar- dır. Üstelik kaynakların verimli olarak kullanılması için yapılacak çevresel yatırımların da çok maliyetli olmadığı ve kolayca yapılabileceği genel olarak kabul görmektedir. Çalışmalar göstermektedir ki, Avrupa’nın eko-sanayilerinin hem verimliliği hem de büyüme hızı, sek- törün geri kalanından daha yüksektir. Ayrıca yapılan çeşitli çalışmalar göster- mektedir ki, atıkların minimizasyonu, kaynakların kullanımının verimli hale getirilmesi gibi çalışmaların ülkelerin istihdamına ve gayri safi milli hasıla- sına ciddi katkılar yapmaktadır. Çevre politikaları, kirliliğin ve kay- nak kullanım artışının önüne geçil- mesi amacıyla inovasyon çalışmala- rını teşvik edebilir, alternatif üretim teknikleri, alternatif hammadde ve ürün konusunda yeni bir bakışın geliş- tirilmesine destek olabilir. Bu sayede, hem temiz üretim ve düşük kaynak kullanımı hem de üretilen alternatif yöntemlerin dünya piyasasına ihraç edilmesi suretiyle ekonomik kazanç- lar sağlanabilir. Çevresel politikalar sayesinde, çevreyi kirletebilecek bir ürünün imalatına karşılık çevre dostu olan ürünler üretilmekte ve bu da istihdam alanı oluşturmakta ya da istihdamı artırmaktadır. Bunun yanı sıra çevre için alınacak olan vergilerle oluşturulabilecek istihdam alanları ya da eko-teknoloji ve eko-inovas- yon çalışmaları ile meydana gelecek çalışma alanlarının meydana getirdiği yeni istihdam da söz konusu olabile- cektir. Çevre politikaları sayesinde, kay- nak kullanımının daha verimli ve daha ucuz hale getirilmesi, doğal olarak bu alanda bir ithalat azalmasına da yol açacak ve ekolojik üretim ve çevre dostu üretim konusunda üretilen alternatif yöntem ve araçların ihracı da söz konusu olacaktır. Bu durum, söz konusu alanda bir ticari rekabeti de beraberinde getirerek ticarete can- landırma da getirecektir. İstatistikler, çevresel üretim ve çevre dostu ürün- lere ilişkin ticaret hacminin gittikçe genişlediğini göstermektedir. Ayrıca, çevre vergileri sayesinde kamu mali- yesine ek bir gelir imkanı doğacak ve bu ek gelir, halk için yapılan işlerde ya da diğer vergilerin azaltılması maksa- dıyla kullanılabilecektir. Yine çevre politikaları sayesinde, çevreye zararlı ürünlerin (tarımsal ilaçlar gibi) alımında azaltmaya gidile- rek, ek kaynak meydana getirilecektir. Çevresel teknoloji, ekolojik üretim, bu üretimin kamuya ulaştırılması vb. konularda yapılacak ekonomik yatı- rımlar, altyapı ve inşaa işleri, sermaye için yeni alan açacak ve sermayede büyüme sağlayacaktır. Düşük enerjili üretim, yenilenebilir altyapı işleri, kirlilik ve atık kontrol tesisleri gibi alanlarda yapılacak yatı- rımlar, üretim kapasitesini artırırken, halk sağlığını yükselterek iş gücüne katkıda da bulunacaktır. Su&Çevre: Havza koruma eylem planları çalışmalarında durum nedir? Prof. Dr. Lütfi Akça: Havza bazında entegre koruma planları yapılması yoluyla tüm gelişmelere ve kullanım- lara kontrollü bir şekilde yön veril- mesi açısından 25 akarsu havzasında “Havza Koruma Eylem Planları”nın hazırlanması için havzalarda önce- liklendirme çalışması yapıldı. Türki- ye’deki mevcut 25 havza önceliklen- dirildi ve bu çerçevede Havza Koruma Eylem Planları (HKEP) Bakanlığımız Su Yönetimi Genel Müdürlüğünce hazırlanmaktadır. Bu çerçevede Meriç-Ergene, Van, Akarçay, Gediz ve Sakarya havzalarında Havza Koruma Eylem Planları münferit olarak yapıl- mış, 11 Havzada (Kızılırmak, Büyük Menderes, Yeşilırmak, Susurluk, Mar- mara, Konya, Küçük Menderes, Sey- han, Burdur, Ceyhan ve Kuzey Ege) Havza Koruma Eylem Planları 2010 yılı sonu itibariyle hazırlanmıştır. 2011 tarihinde Bakanlığımızca toplam 14 havza için Havza Koruma Eylem Plan- ları projesi başlatılmıştır (Orta Akde- niz, Doğu Akdeniz, Batı Karadeniz, Fırat-Dicle, Doğu Karadeniz, Asi, Batı Akdeniz, Çoruh, Aras, Meriç-Ergene, Van, Akarçay, Gediz ve Sakarya). Bu 14 havzanın 5 tanesi (Meriç-Ergene, Van, Akarçay, Gediz ve Sakarya) mün- ferit olarak yapılmış olup, bu proje ile güncelleme çalışmaları gerçekleştiri- lecektir. Böylece 2013 yılı sonunda bütün havzalar için Havza Koruma Eylem Planları tamamlanmış olacak. Havza Koruma Eylem Planları çalışmaları, Avrupa Birliği adaylık sürecinde büyük önem taşıyan Su Çerçeve Direktifi’nin gereği olarak hazırlanacak olan “Nehir Havzası Yönetim Planları” için önemli bir baş- langıç noktası oldu. Bu planları, 2013 yılında Nehir Havza Yönetim Planla- rına dönüştürecek olan Türkiye, aynı zamanda AB üyesi komşu ülkeleri ile de planlama sürecinde işbirliği yapa- cak. IPA-2011 programına sunulan ve kabul gören “Havza Koruma Eylem Planlarının Nehir Havza Yönetim Planlarına Dönüştürülmesi” projesi bu çalışmalara hizmet edecek. Ayrıca bu çalışmalar, Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinde Çevre Faslını açma- sına da önemli katkı sağladı. “Havza Koruma Eylem Planlarının Nehir Havza Yönetim Planlarına Dönüştü- rülmesi Projesi” kapsamında Meriç- Ergene, Büyük Menderes, Susurluk ve Konya kapalı havzası için Nehir Havza Yönetim Planları 2016 yılı itibariyle hazırlanmış olacak.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=