Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 62. Sayı (Eylül 2013)
38 Su ve Çevre Teknolojileri • Eylül 2013 Kongre kamu kurumlarında çevre mühendis- liği istihdamı artırılmalıdır. Kentsel atıksu arıtma tesisleri, yerli teknoloji ve yerli kaynaklarla sürdürülebilirliği sağlanır bir biçimde hayata geçirilme- lidir. Çevre görevlisi kavramı kaldırıl- malı, yerine çevre mühendisi kavramı konulmalıdır. Çevre mühendisliği disiplini topluma aktarılmalı, yerli çevresel teknolojiler teşvik edilmeli- dir... Bahsettiğim mevcut durum tes- pitleri ve çözüm önerileri gözümüzü korkutmamalı ve kesinlikle karam- sar olmamalıyız. Dinamik, genç ve hevesli mesleğimiz, meslektaşlarımız ve odamız, bu sorunların çözümünde öncü rol oynamak noktasında çalışma yürütmektedir...” TMMOB BAŞKANI MEHMET SOĞANCI: “Kral çıplak diyen bir örgütü” “Birliğimiz mesleki, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda, sayısı bugün ülkemizde 450 bine ulaşan mühendis, mimar ve şehir planlamacı- sını temsil ediyor. Şüphesiz üyelerimi- zin hak ve çıkarlarını, halkımızın çıkarı temelinde korumak ve geliştirmek, mesleki sosyal ve kültürel gelişmele- rini sağlamak ve mesleki birikimlerini toplum yararına kullanmalarının zemi- nini yaratmakla görevlidir. O anlamda birliğimiz, meslek alanları üzerinden Türkiye gerçeklerini okumak, top- lumu bilgilendirmek, bu politikala- rın toplum yararına düzenlenmesi için öneriler geliştirmek ve bunların yaşama geçirilmesi için mücadele etmek zorundadır. Yerel ve merkezi karar vericilerin, bizleri bir düşman noktasında bakmadan anlamaya, algılamaya çalışmalarının da zorunlu olduğunu söylüyoruz. Elbette ki bizim bu anlayışımız merkezi ve yerel siyasi iktidarlarla bizi karşı karşıya getiriyor. ‘Kral çıplak’ diyen bir örgütüz. Bilim insanlarının tekniğin ve teknolojinin geldiği noktada söylediğimiz her şey doğruları ve gerçekleri ifade eder, bunlar da bazılarının hoşuna gitmez. Örgütümüz ‘kral çıplak’ demekten çok keyif alan bir örgüttür. Son dönemde gündeme gelen, meslek örgütümüze yönelik yeniden yapılan- dırma çalışmaları, örgütümüzü işlev- sizleştirmeye yönelik yasal düzenle- melerle aslında kimlerin, nasıl rahatsız olduğunun da açık bir göstergesidir. Ama TMMOB, 60 yıla yakın birikimi ve deyimiyle bu saldırılara karşı duracak ve asla eğilmeyecek niteliktedir.” Çevre, yıllar boyunca istismar edildi “Bir ülkenin toplumsal gelişmişliği ve geleceğinin en önemli ve yaşam- sal olgusu olan çevre konusu da birliğin gündeminde önemli bir yer tutmaktadır. Ülkemizde çevre, yıllar boyunca istismar edilmiş bir alandır. Altyapı yatırımlarında izlenen yanlış politikalar, doğal kaynaklarımızın ve tarihi-kültürel varlıklarımızı, orman- larımızı, kıyılarımızı birer rant cen- netine dönüştürme çabaları, çevre sorunlarına ilişkin politika yoksun- luğu, denetim ve yaptırım eksikliği, uzman kadroların yanlış alanlarda istihdamı, çevre sorunlarını daha da içinden çıkılmaz bir hale getirmiştir. Toplum için yaşamsal önemi nede- niyle, kültürel ölçekte bir değerlen- dirme gerektiren ve ulusal ölçekte ele almayı zorunlu kılan çevre politikaları, günlük, geçici, sığ yaklaşımlarla çevre sorununa, çevre sorununu adeta kirli- liği önleme, arıtma tesisine indirgen- mektedir. Bu süreçte bilimin, huku- kun ve aklın getirdiği çevre politika- larının oluşturulmasında başat rolde olması gereken, mühendislik-mimar- lık ve şehir planlama disiplinlerinin, teknik bilimsel ve yasal ilkelerinin göz ardı edilerek izlenen bu politikalarla gelinen nokta ortadadır. Yaşam alan- larımızın yok olmaması için, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bıra- kabilmek için bugün ekolojik bir krize dönüşen çevre sorunlarının çözümünde bütüncül politikaların, hukuksal ve kurumsal düzenlemele- rin geliştirilmesi ve uygulanması son derece önemlidir...” ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI MÜSTEŞAR YARDIMCISI PROF. DR. MEHMET EMİN BİRPINAR: “Çevre, siyaset üstüdür” “Bu kongreleri Bakanlık olarak çok önemsiyoruz. Ben Çevre ve Şehircilik Bakanlığına müsteşar yar- dımcısı olarak iki ay önce başladım. Suçlama ve eleştirilerinizin hepsini kabul ediyorum, problem yok. Ama çözüm için zamana ihtiyacımızın olduğunu, en azından bana zaman verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Tecrübesiz değiliz, İstanbul Çevre ve Orman Müdürlüğü’nün 2003 yılından beri müdürlüğünü yaptım. On sene içinde çevre adına üniversitelerle işbirliği yaparak yılda en az üç tane bu gibi toplantılarda, yönetmelik
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=