Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 56. Sayı (Mart 2013)
60 Su ve Çevre Teknolojileri • Mart 2013 İklim Değişikliğinin Türkiye’de etkileri IPCC’nin 4. Değerlendirme Raporuna göre ülkemizin de içinde bulunduğu Akdeniz Havzası, iklim değişikliğinden en çok etkilenecek bölgelerden biridir. Havzada ortalama sıcaklıklarda 1-2 °C artışla birlikte, kuraklığın daha geniş alanlara yayıl - ması, sıcaklık dalgalarının ve çok sıcak gün sayısının yükselmesi beklenmek - tedir (IPCC, 2007). Peki iklim değişikliği neden bu kadar önemli? Yeryüzünde önümüz - deki yüzyılda olması beklenen 2-4 derecelik sıcaklık artışı neden bizi bu kadar endişelendiriyor? Çünkü dünya - nın 2-4 derece ısınması maalesef her noktanın eşit şekilde ısınacağı anla - mına gelmiyor. Yeryüzünde pek çok yer mevsime göre 6-7 dereceye varan sıcaklık artışları görecekken bazı nok - talarda da mevsimsel soğumalar görü - lebilecek. Bunun sonucunda mevsim - sel anormallikler baş gösterecek. Bazı mevsimler yer yer kaybolacak, kısa - lacak veya biçim değiştirecek. Eski - den Eylül ayında havalar serinlemeye başlarken, şimdi Ekim ortasına kadar sonbahar havasının devam etmesi bunun tipik bir örneği. Türkiye’de sıcaklık artışları ise ortalama 2.5-4 °C olarak tahmin edil - mekte, iç bölgelerde 5 °C ve Ege ve Doğu Anadolu’da ise 4 °C’ye kadar artış beklenmektedir (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2010). IPCC 4. Değerlendirme Raporu ve pek çok bilimsel çalışma Türkiye’nin önü - müzdeki yıllarda daha kurak iklim ve daha düzensiz yağış rejimi ile karşıla - şacağını öngörmektedir. Türkiye’nin Birinci Ulusal Bildirimi’nde ise bun - lara ek olarak tatlı su kaynaklarında azalma, sahil bölgelerinde erozyon ve su baskınları beklendiği belirtilmiş - tir. (NC 1, 2007). Bu yüzyılın sonuna kadar Gediz ve Büyük Menderes havzalarının %50’sinin yok olacağı öngörülmektedir (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2010). Mevsimsel sıcaklık ortalaması ve yağış rejimi gibi değişikliklerin yanında, artan sıklıkta aşırı hava olayları görülecektir. Kış aylarında Türkiye’nin genelinde görülen aşırı kar yağışı, ardından hızlı sıcaklık artışı ile meydana gelen su baskınları, yazları yurdun değişik bölgelerinde ortaya çıkan aşırı sıcaklık dalgaları, yaz aylarında ani dolu yağışı hâlihazırda görülen sonuçların sadece bir kısmını teşkil etmektedir. İklim değişikliğinin ekonomik sektörlere ve su kaynaklarına etkisi Tüm bu etkiler başta su kaynak - ları ve buna bağlı olarak tüm doğal hayatı olumsuz yönde etkileyecek, pek çok sektörde maddi kayıplara neden olacaktır. Değişen yağış ve sıcaklık rejimleri ve artan tarım zarar - lıları gibi değişiklikler sonucu tarım üretimi düşecek, ülke genelinde gıda fiyatlarında artış gözlenecektir. Bunun yanında evsel ve endüstriyel su tüke - timinde arzın karşılanmasında sıkıntı - lar olacaktır. Yağışların azalmasından dolayı hidroelektrik santrallerinin üretim kapasiteleri pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de düşmüş - tür ve düşmeye devam edecektir. Bu nedenle enerji planlamaları yapılırken hidroelektrik santral inşası hedefle - rinin yeniden gözden geçirmesinde fayda vardır. İngiliz bilim adamı Nicholas Stern’in 2007’de yayınladığı “İklim Değişikliğinin Ekonomisi” (The Eco - nomics of Climate Change, The Stern Review) raporu iklim değişikliğinin olası ekonomik sonuçlarını gözler önüne seren önemli bir kaynaktır. Bu raporun ortaya koyduğu önemli sonuçlardan biri de iklim değişikliği ile mücadele edilmemesi halinde ortaya çıkacak ekonomik kayıpların, mücadele için gereken finansal kay - naklardan çok daha fazla olacağıdır (Stern, 2006). İklim değişikliğine uyum (adaptasyon) Peki tüm bu felaketlere engel olmanın bir yolu yok mu? Elbette öncelikle orta ve uzun vadede iklim değişikliği ile mücadeleye önem ver - mek gerekli. Ancak bugün aldığımız önlemlerin sonucunu ancak çok uzun yıllar sonra görebiliriz. Nicho - las Stern’in Raporuna göre emisyon salımlarını bugün durdursak bile 0.5 ile 1 derece arası bir artış görülmeye devam edecek (Stern, 2006). Oysa bizim çoktan başlamış olan bu fela - ketlere çözüm bulmamız gerekmek - tedir. Bunun için de kısa-orta-uzun vadede iklim değişikliğine uyum stratejileri oluşturup uygulanmaları gerekmektedir. IPCC’nin 4. Değer - lendirme raporuna göre de şu anda iklim değişikliği ile uyum çalışmaları ekonomik sektörlerde ortaya çıkacak zararı sınırlamanın tek yolu olarak kar - şımıza çıkmaktadır (IPCC, 2007). Makale
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=