Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 55. Sayı (Şubat 2013)

lar ve "Belediyeler başta olmak üzere kamudan gelen bütün ziyaretçilerin katı acık, su, acıksu, geri kazanım ve arıtma çamuru gibi değişik dallarda çözülmesi gereken problemleri var. Sanayicinin içinde bulunduğu durum da farklı değil. Biz de bir bütün olarak sayılabilecek tüm bu başlıkları aynı çatı altında coplamaya çalışıyoruz. Bunun çok önemli bir parçası da su ve acıksu ..." ifadelerini kullanıyorlar. Su&Çevre: REW İstanbul giderek çevre sektörünün alt segmenclerini biraraya getiren bir yapıya dönüşüyor... Bu konuda neler söyleyebilirsiniz?.. Zekeriya Aytemur: İFO olarak 2004 yılında çalışmalara başladığımızda aklımızdaki şablon bir katı acık ve geri dönüşüm fuarıydı. Dolayısıyla ilk birkaç yıl boyunca bu konulara ağırlık verdik. Geri dönüşüm ve katı acık konularında faaliyet gösteren firmalar ela fuarı benimsediler ve fuar, sektör açısından çok önemli bir çatı haline geldi. Yıldan yıla hem katılımcı sayısı hem ele ziyaretçi sayısı arttı. Fakat zamanla, farklı segmentleri biraraya getirerek sinerji yarabileceğimizi düşündük. Bu aşamada karşımıza yakın sektörler olan su, acıksu, arıtma çamuru ve yeşil enerji konulan çıktı. Atıksu ve arıtma çamuru konuları çok önemli bir yer tuttu. Son birkaç yıldır da fuarda bu hissedilebilir bir seviyeye ulaşcı. Artık öyle bir ölçekte yaşıyoruz ki, IFO lstanbul Fuar Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Zekeriya Aytemur her hizmet ve ürünün lokal değil, uluslararası alanda boy göstermesi gerekiyor. Bunun için de güç gösterilecek ortamlara ihtiyaç var. Bir fuarın ela hem daha fazlaziyaretçiçekebilmesi hem de uluslararası anlamdaetkisini hissettirebilmesi için bir gövdeye sahip olması gerekiyor. Ve bu gövdenin de büyük, kendini hissettiren bir gövde olması şart. Çünkü dünyadaki yeni ticaret kuralları küçük organizasyonlara çok fazla şans tanımıyor. Dolayısıyla biz de REW İstanbul'da birbiriyle sinerji yaratabilecek, belli ölçüde ortak ziyaretçiye seslenen grupları biraraya getirmeye çalışıyoruz. Bunun çok önemli bir parçası da su ve atıksu ... Su&Çevre: Fuarın, su ve acıksu sektörüne katkısı ne olacak? Zekeriya Aytemur: Türkiye'de bu sektör, değeri geç anlaşılmış bir sektör olarak karşımıza çıkıyor. Bununla birlikte henüz kendi varlığını net biçimde ortaya koyabilmiş de değil. Çünkü bir sektör kendisini ancak belirli kanallardan ifade edebilir. Mesela, kendine ait özel bir ticari alan yaratıyor olması, iletişim kanallarının açık olması lazım. Sektörün sözcülüğünü yapacak bir yapı şart. Hem kamu nezdinde hem uluslararası platformda sektörü temsil yeteneğine sahip güçlü bir derneğe sahip olması gerekiyor. Sektörü biraraya getirebilecek ve hedef piyasaları ile buluşturabilecek bir organizasyona sahip olması şart. Su ve acıksu sektö· rüncleki ciddi firmaların da bu sac ayağı üzerine oturması gerektiğine inanıyoruz. Su ve atıksu sektörü her şeyden önce derneğiyle, yayınıyla ve fuarıyla 'ben bir sektörüm' diyebilmeli. Bunu başarabildiği andan itibaren sektörün ticari hacminin ciddi biçimde genişleme potansiyeli var. Su ve atıksu sektörünün, tüm bir kentin su ve acıksu sisteminin inşasından, deri, tekstil, kimya, otomotiv veya gıda başta olmak üzere her sektörden tek bir sanayi kuruluşuna hizmet sunan bir yapısı var. Yani üretim yapan alan, bu sektörün sunacağı teknoloji ve hizmete ihtiyaç duyuyor. Biz de REW İstanbul'da bu birleşmeye önayak olacak bir ortam sunma amacındayız. Son üç yıl içinde REW İstanbul katılımcıları arasında su, atıksu ve arıtma çamuru alanlarında çalışan firmaların oranı arttı. Ve özel olarak kendilerini ayn bir alanda ifade ediyorlar. Aslında su ve acıksu sektörü, ulaşabileceği büyüklük itibariyle katı atık ve geri dönüşüm alanları kadar büyük bir potansiyele sahip. REW İscanbul'a yurrdışı kaynaklı firmaların da katılımı artıyor. Harca Avrupalı firmaların yerli firmalardan fazla ilgi gösterdiğini görebiliyoruz. Geçen sene İtalya, Almanya, Romanya ve İsviçre'den kamu destekli toplu katı• lınılar vardı. Bunların her birinin içinde katılan firmaların önemli bir kısmı su ve acıksu alanında faaliyet gösteren firmalardı. İstanbul çok önemli bir ticaret üssü haline geleli. Bu coğrafyadaki onlarca ülkeye ulaşmanın en kolay yolu Türkiye'de bir partner bulmaktan geçiyor ... Namık Sarıgöl: Bir iki şey ilave ermek istiyorum. Bunlardan bir tanesi, dünyada bütün pazarların doğuya kayıyor olması. İkincisi gerek ticari kaygılarla, gerek toplum baskısıyla çevre teknolojilerinin çok daha fazla kullanılır duruma geleceği. Üçüncüsü ise, Türkiye'nin çevre teknolojilerinin pek çok alt branşının bakir durumda olması. Bu üç özelliği gözönüne aldığınızda dünyanın Türkiye'ye olan ilgisiREW lstanbul Geri Dönüşüm, Çevre Teknolojileri ve Atık Yönetimi Uluslararası Fuarı Proje Müdürü Namık Sarıgöl Suve ÇevreTeknolojileri• Şubat 2013 33 I

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=