Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 51. Sayı (Ekim 2012)

Su&Çevre: Çevre ekonomistliği çok yeni bir meslek ... Bir çevre ekonomisti neler yapar? Şeyla Ergenekon: Çevre ekonomistliği Türkiye'de çok yeni bir kavram. Özellikle Avrupa Birliği'nin son dönemde belediyelere sunduğu hibelerle çevre yatırımlarında bir artış söz konusu oldu. Bu projeler genel olarak atıksu arıtma projeleri ve katı atık yönetim projeleri oluyor. Bu projelerin fizibilite raporlarının hazırlanması gerekiyor. Fizibilite etüdü sadece teknik bir çalışma değil; bunun içerisinde finansman ve ekonomik analizler ele giriyor. Çevre ekonomistleri olarak biz bu çerçevede ekonomik analizler yapıyoruz. Bir projenin maliyet hesapları, mühendis meslektaşlarımızdan geliyor. Biz de uzun dönemli bir projeksiyonla işletme maliyetlerini ve gelirlerini hesaplıyoruz. Bu tür hesaplamalar yaparak projenin olabilirliğini inceliyor ve sürdürülebilirliğine bakıyoruz. Ben çoğunlukla AB projeleri içerisinde görev aldım. Çevre projeleri konusunda AB'nin bazı kriterleri var. Projenin karlı olması bir kriter değil. Çünkü arıtma tesisinin karlılık göstermesi zaten beklenemez. Bunlar sonuçta kamu projeleridir. Bu kriterlere örnek vermek gerekirse, projenin, yapıldığı bölgedeki, halkın ödeme gücünü çok aşmaması gerekiyor. Ya ela uzun vadede projenin gelirlerinin işletme maliyetlerini karşılayabiliyor olması gerekli. Yoksa AB "dur" diyor. Biz de çevre ekonomistleri olarak bu kriterlerin oluşup oluşmadığını araştırıyoruz. Projenin 30-40 yıl sonrasına ait mali projeksiyonlar yapıyoruz ya da projenin, halkın ödeme güçlüğünü aşıp aşmadığını, bazen sosyal araştırmalarla bazen de anket metoduyla ölçüyoruz. Su&Çevre: Mesleğiniz karlılık araştırmaları üzerine ... Karlı olmayan projelerde ne gibi araştırmalar yapıyorsunuz? Şeyla Ergenekon: Bu projeleri sonuçta belediyeler üstleniyor. Hepsi kamu projeleri. Karlılığı olmadığı için özel sektör de yatırım yapınıyor. Ama ekonomik bakış açısıyla mali bakış açısı birbirlerinden farklı kavramlar. Projenin bir karlılığı olmasa bile genel ekonomiye ne gibi katkıları olabileceğini araştırıyoruz. Örnek vermek gerekirse TÜBİTAK MAM'la İzmit Körfezi'nde evsel atıksularclan kaynaklanan kirliliğinin önlenmesiyle ilgili bir proje görüşmesi yaptık. Bu bölgeye yapılacak arıtma tesislerinin ne gibi faydaları olabileceğine baktık. Bölgede, "Körfez'cle temiz bir suya kavuşmak ve denize girmek için yılda ne kadar bedel öderdiniz?" gibi sorular içeren anket çalışmaları yaptık. Bunun yanı sıra Körfez'in farklı noktalarında su kirliliğinin bir göstergesi olan berraklığı inceledik. Suyun daha berrak ve kirli olduğu alanlarda emlak fiyatlarına baktık. Kurduğumuz ekonometrik modelde, suyun berraklığının emlak fiyatlarını etkilediğini gördük. Çevre ekonomistleri olarak proje karlı olmasa da uzun vadede proje sahibinin bu projede gelir-gider dengesini sağlayabilip sağlayamayacağını ortaya koyuyoruz. Su&Çevre: Projelerinizden biraz bahseder misiniz? Şeyla Ergenekon: Katıldığım projelerin çoğunluğu AB destekli işler. Denizli ve Kars belediyelerine, İSKİ'ye su ve atıksuya ilişkin birçok fizibilite hazırladım. Tokat, Malatya, Samsun, Sivas arıtma tesisi projelerinin uygulama kısmında finansal ve kurumsal uzman olarak görev aldım. Bunun dışında İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdem Görgün 'le birlikte çalışarak Metal Sanayicileri Sendikası'nın tehlikeli atık bertaraf tesisi ön fizibilitesini hazırladık. TÜBİTAK için bir Gıda İnovasyon Merkezi-IPA başvurusu yaptık. Yurtdışıncla ela birçok ülkede "Finansal Uzman" sıfatıyla görev aldım. Yakın zamanda Karaclağ'da bir katı atık fizibilitesinde görev aldım. Şu anda Erzincan'da depremde zarar görmüş su şebekesini değiştiriyoruz. "Cansuyu" isimli projede belediyenin su ve kanalizasyon hizmetleri konusunda kurumsal ve finansal olarak desteklenmesinden sorumlu anahtar uzman olarak görev alıyorum. Bu proje üç yıl sürecek. Genel olarak Dünya Bankası, Alman Kalkınma Bankası veya AB finansmanlarıyla yapılan su, atıksu projelerinin ya fizibilitesinde ya da uygulama aşamasında belediyeler bünyesinde bilfiil çalışıyorum. Su&Çevre: Su yönetimi dışında çevrenin başka bir alanında çalışmalar yaptınız mı? Şeyla Ergenekoru Hafif-raylı ulaşım sistemlerine ilişkin de birkaç projede görev aldım ama ağırlıklı olarak su ve atık yönetimi üzerine çalışıyorum. Henüz enerji alanına girmedim. Şu anda su ve atıksu projeleri ağırlıklı olarak sürüyor. Ama yavaş yavaş yenilenebilir enerji projelerinin de yaygınlaşacağını tahmin ediyorum. Su&Çevre: Türkiye'de Çevre Ekonomisti kaç kişi var? Şeyla Ergenekon: Aslında benim gibi hem çevre hem de ekonomi eğitimi almış kimse yok diye biliyorum. Yaptığım işi yapanlar genellikle mühendislik eğitimi almış, üzerine de MBA yapmış olan kişiler. Onlar da üç kişiyi geçmez. Kısacası taplasanız bir elin parmaklarını geçmiyoruz. Yerli uzman sayısı yeterli olmadığından pek çok projede yabancı uzmana ihtiyaç duyuluyor. Su&Çevre: Belediyelerin çevreyle ilgili vizyonunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Şeyla Ergenekoo: Belediyeler maalesef politik bir bakış açısına sahipler. Belediye başkanları, halkın doğrudan görüp takdir edeceği işler yapmayı tercih ediyor. Kaldırım, park veya bahçe yapmak, bir atıksu amma tesisi yapmaktan çok daha fazla tercih ediliyor. Bu park ve bahçeler, gelir getirmeyen ve belediyelerin taplaclığı paralarla finanse edilen projelerdir. Diğer yandan atıksu tesisi çevre açısından müthiş bir yatırım ama halk Su ve ÇevreTeknolojileri • Ekim 2012 491

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=