Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 50. Sayı (Eylül 2012)

Arıtılamayan kimyasal hammaddelerin yerine başka kimyasal maddeler kullanacağız. Veya üretim proseslerinin revize edilmesine olanak sağlayacağız. Projemizin temiz üretimi tetikleyici bir unsur olması da sevindirici. Bakanlığın bu konuda bazı politikaları var. Hatta geçen sene Aralık ayında tekstil endüstrisinde temiz üretim konusunda bir tebliğ yayımlandı. O tebliğ ile tüm tekstil sektörü, temiz üretim planlarını yapmakla yükümlü tutuldu. Bizim projemiz de bunun devamı sayılabilir. Ergene'de en büyük çevre felaketlerinden biri yaşanıyor şu anda. Ergene göz göre göre tükeniyor. Ancak bu konuda sanayiciyi çok fazla suçlayamıyoruz. Bunlar endüstriyel bilinçsizliğin sonuçları. Oralar çok verimli tarını arazileri ve endüstri kurmak için ülkemizde daha uygun alanlar var. Böylesine verimli bir alana endi.istıi kurulmuş da olsa, en azından planlı kurulması gerekirdi. Plansız kurulmuşsa bile en azından denetlenmesi gerekiyor. Sonuç olarak Ergene Havzası kirlenmiş bir şekilde akıyor. Şimdi ise Türkiye'nin en büyük çevre sorunlarından birine karşılık Türkiye'nin en büyük çevre projesi tasarlandı. Umarım başarılı olacak. Oradaki her kesim, her paydaş bunun başarılı olması için iyi niyetle uğraşıyor. Bizler de elimizden geldikçe çalışmalara katkı sağlıyoruz. Su&Çevre: Ergene'de ne gibi çalışmalar yaptınız? Prof. Dr. Erdem Görgün: Öncelikle bir master plan çalışması yaptık. Bakanlık 2010 yılında bize Ergene Havzası'nın alarm verdiğini, bundan ötürü orada çalışmalar yapmamızı istedi. Biz de hedefe yönelik, oluştul 38 Su ve ÇevreTeknolojileri• Eylül 2012 ~ ~ ) g __ ...__ Prof. Or. Erdem Görgün rulan tüm raporları aldık. Raporlardaki hiçbir şey tam olarak eyleme geçmemiş. Gördük ki endüstrilerin yaptığı deşarjlar tek tek kontrol edilemiyor. Çünkü kontrol edilmesi için gerekli kapasite yok. Rekabet koşulları gereği en ucuzuna kaçıyorlar ama bilgiyi toplama konusunda pek isteksizler. Böyle olunca bu endüstriler çok sayıda ucuz ve uygun olmayan arıtma tesisi kurmuş. Su&Çevre: Ne gibi zorluklarla karşılaştınız' Prof. Dr. Erdem Görgün: Arıtma tesisini işletmek, tasarlayıp yapmaktan daha zordur. Bu yüzden sanayici arıtma işiyle uğraşmıyor. Arıtma sistemleri bozulduğunda arıtmacıyı arıyorlar fakat arıtmacı gelmiyor bile. Durum böyle olunca biz de, "arıtma sistemlerinin hepsini kapatalım, tüm bölgenin atıksularını bir boruyla toplayalım ve modern, büyük bir arıtma sistemi kurarak hepsini orada arıtalım" dedik. Şanslıyız, çünkü orada endüstriler dağınık değil. Hepsi adeta OSB gibi kümelenmiş durumda. Bunun yanı sıra Bakanlığın arıtma tesislerini denetlemesi de çok kolay olacak. Tek tek tesislere gitmeden sadece bir tesisi denetleyecek. Projedeki bir sıkıntı, yapılan büyük arıtma tesisine kimin sahip olacağıydı. Endüstrilerin yerleştiği alanların ıslah organize sanayi bölgesi ilan edilmesini önerdik. O zamanki Çevre ve Orman Bakanımız da bu fikre sıcak yaklaştı ve bu proje bir yasa doğurdu. Tabi bunlar bizim tek başımıza önerdiğimiz fikirler değil. Tarafların hepsinin olumlu görüşlerinin biraraya getirilerek oluşturulan fikirler. O bölgedeki herkesle konuştuk, uygun olan fikirleri toplayıp derleyerek bir eylem planı haline getirdik. Islah OSB'lerin kuruluşuyla ilgili yasa, Nisan 20ll'de kabul edildi. Hemen başvurular yapıldı. Nisan 2012'ye gelindiğinde yaklaşık on bölge başvuru yaptı. Şu an 6 tanesi kabul edilmiş durumda ve resmen 6 OSB kuruldu. Bunların yönetim kurulları oluşturuluyor. Valilikler, İl Özel İdaresi ve kaymakamların çok önemli rolleri de var. Yasanın uygulanıyor olduğunu görmekten dolayı da gururluyuz. Bunların OSB olmasının amacı Ergene'nin temizliği içindi ama sanayiciye başka faydaları da var. Şu anda yatırım aşamasına gelindi, müteahhitlerle görüşülüyor. Finans kaynakları bulunma aşamasında. Yakın bir zamanda orada ortak arıtma tesislerinin kurulduğunun haberini alacaksınız. 2010'daki Ana Plan raporumuzda her ne kadar sadece endüstrilerle ilgilendiysek de tespit ettiğimiz önemli bir sorun da belediyelercli. Belediyelerin hiçbirinde arıtma tesisi yoktu. Bunu yapabilecek ekonomik güce de sahip değillerdi. Orman ve Su İşleri Bakanlığı DSİ üzerinden belediyelere çok ciddi bir fon ayırdı. Devlet Su İşleri bu görevi üstlendi. DSİ'de Atıksu Dairesi oluşturuldu. DSİ burada, belediyelere hem proje hem de yatırım desteği veriyor. Projeler bitti sayılır, sıra yatırım sürecine geliyor. Bu vesileyle belediyeler ele aradan çıkmış oldu. Yakında endüstrilerin ele ortak arıtmalarının ihalelerini duymaya başlarsak çok büyük bir adım atmış olacağız. Biz OSB'lercle çalışmaya çok alışığız, OSB'lerde nasıl bir yaklaşım izlenmesi gerektiğini iyi biliyoruz. Ne hatalar yapıldığını da biliyoruz. O birikimi, üst üste koyduk ve bir saha çalışması yaptık. Çıkan debiyi ve kir-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=