Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 40. Sayı (Eylül-Ekim 2011)

Su ve Çevre Teknolojileri • Eylül - Ekim 2011 31 sağlığına katkıda bulunuyor. Ağaçla- rın yere dökülen çiçekleri parça- lanarak diğer organizmalar için besine dönüşüyorlar. Mikroorganiz- malar organik atıklar ile besleniyor- lar ve onları, ağaçların büyümele- rinde kullanacakları besinler haline dönüştürüp toprakta depoluyorlar. Ağaçların meyvelerini yiyen kuşlar dışkılarıyla tohumları kilometre- lerce uzaklara taşıyarak yeni bir yaşamı mümkün kılıyorlar. Bir yaratığın “atığı” bir diğerinin besini- dir. Bu besin zincirlerini esas alarak yapılacak insan yapısı çevrimlerde de “çöp”, bilinen anlamıyla varolma- yacaktır. Sözkonusu bu yeni madde akış sistemleri Cradle to Cradle konseptinin entegre bileşenlerini oluşturuyorlar. Eğer tasarımcılar, kullanıldıktan sonra atılacak ürünler geliştirecek- lerine, doğal üretim sistemlerine benzer sistemler içinde hareket eden ve her yaşam çevriminden sonra ya doğadaki besinlere ya da yeni ürünlerin üretiminde kullanıla- cak değerli malzemelere dönüşecek ürün ve hizmetleri tasarlamaya baş- lasalar nasıl olurdu? İşte C2C bunun adıdır. Bu şekilde yeni bir üretim anlayışıyla atık kavramı tamamen değişebilir. C2C düşüncesi, “eko-verimlilik” yerine “eko-etkinlik” kavramını öne çıkarıyor. Ama benim daha çok sevdiğim bir C2C ifadesi ise “Waste No More”. Bu sloganı Hollanda’nın en büyük atık yönetimi firması Van Gansewinkel Groep (VGG) kullanı- yor. VGG, sahip olduğu firmalarda C2C düşüncesini hakim kılmaya çılışıyor. Su&Çevre: Buradaki düşünce sisteminde yeni diyebileceğimiz ne var? Prof. Dr. Hulusi Barlas: Çok şey var; ama belki de en önemlisi, doğrusal düşünceden döngüsel düşünceye geçiş. 1992 Rio Dünya Zirvesi’nden sonra başlayan “Beşikten Mezara” uygulamaları o zamanlar için önemli bir deği- şimdi. “Ben üretirim, sonrasına karışmam” anlayışından, ürünün kullanım sonrasında ne olacağın- dan da sorumlu olunması, diye tanımlanabilecek “Beşikten Mezara” kavramına geçiş birçok önemli gelişmeye yol açtı. Üretici açısından, ambalajlardan tutun da atık olmuş ürünün nasıl bertaraf edileceğine kadar bir sorumluluk yüklenme alışkanlığı oluşturdu. Ama sonuçta “Beşikten Mezara” üretim anlayışı da tek yönlü “doğrusal” bir yol- dan ibaretti. Hammaddeler elde edilip ürünlere dönüştürülüyor, satılıyor ve sonunda bir mezara, yani düzenli depolama tesisine ya da yakma tesisine ulaşıyordu. Her şeyin sonunda çöpe dönüştüğü bu sistemde, pratikte de çoğu zaman tüketici bertaraftan sorumlu durumda kalıyor. Cradle to Cradle ile doğrusal düşüncenin yerini döngüsel düşünce alıyor. Ürünler işin başında daha sonra biyolojik veya teknik çevrime girecek şekilde tasarlanıyorlar. Başka bir yenilik ise tüketicinin ürünü değil, kullanım hakkını satın alması. Daha ürünü alırken sonunda ürünü -çevrime girmek üzere- geri vereceği ile ilgili bir sözleşme yapılması. Bununla aynı zamanda aslında malzemelerin sürekli çevrimlere girmesi de garanti altına alınmış oluyor. Su&Çevre: Ama bugün her şey atılmıyor. Yoğun bir şekilde geri dönüşüm de yapılmaya çalışılıyor... Prof. Dr. Hulusi Barlas: “Beşikten Mezara” anlayışının esa- sını oluşturan recycling uygulama- larında aslında malzemeler sürekli değerlerini yitiriyorlar ve 2-3 geri dönüşümden sonra da işlem sona eriyor. Yani aslında Recycling değil “Downcycling” oluyor. Bu nedenle Beşikten Beşiğe uygulamalarında ise ürünler daha baştan, kullanımla- rının sonunda ya biyolojik çevrime girebilecek, en azından kompost olabilecek ya da teknik çevrimlere girebilecek şekilde dizayn ediliyorlar. Biyolojik besinler doğayla iç içe olan ürünlerdir ve biyolojik olarak parçalanırlar. Canlı sistemler için bir tehlike oluşturmazlar. İnsanlar tarafından kullanıldıktan sonra doğaya geri verilirler ve parçalanma proseslerine katılırlar. Buna benzer biçimde biyolojik besin olarak tasarlanmış ürünler “tüketim ürün- leri” adını alırlar. Güvenli ve tam bir şekilde doğaya geri dönerler, sağlıklı ve yaşayan sistemlerde besin olurlar. Temizlik maddeleri, tek kullanımdan sonra atılan ambalaj- lar, yararlanma sırasında biyolojik, EPEA Türkiye Direktörü Prof. Dr. Hulusi Barlas

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=