Hidroelektrik Perspektifinden Türkiye ve AB Enerji Politikalarına Bakış - 2 ■ İnş. Yük. Müh. N. Nadi BAKIR ERE Hidroelektrik Üretim ve Tic. A.Ş. 4. AVRUPA BİRLİĞİNİN YEŞİL ENERJİ MEVZUATI ve TÜRKİYE Avrupa Birliğinin "Dahili Elektrik Pazarındaki Yenilenebilir Enerji Kaynaklarından Üretilen Elektriğin Teşvik Edilmesi" hakkındaki 2001/77 /EC sayı ve 27 Eylül 2001 tarihli yönetmeliği AB Bülteninde 27 Ekim 2001 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. (bakınız: http://europa.eu.int/eur lex/ pri/ en/ oj/ da t/200l/1_283/1_28320011027e n00330040.pdf). Bu yönetmeliğin içeriği aşağıda kısaca özetlenmektedir. Yönetmeliğin gerekçesinde aşağıdaki hususlar yer almaktadır; • Enerjide arz (kaynak) güvenliği ve çeşitliliği, çevrenin korunması ve sosyal, ekonomik dayanışmanın sağlanması açılarından, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriğin teşvik edilmesi Avrupa Birliğinin yüksek önceliklerinden biridir. • Avrupa Birliğindeki yenilenebilir enerji kaynakları potansiyeli henüz tümüyle geliştirilmemiştir. • Tüketilen elektrik içerisindeki yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen elektriğin payının artırılması, Kyoto Protokoluna uyum için gerekli önlemler paketinin önemli bir unsurudur. • Üye Ülkeler, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriğin payının orta vadede ne olacağına ilişkin milli hedefler tespit etmelidir ve bu milli hedefler Kyoto Protokolü ile Avrupa Birliği tarafından kabul edilen milli yükümlülükleriyle uyumlu olmalıdır. • Yenilenebilir enerji kaynakları piyasası için kanuni bir çerçeve oluşturulmasına ihtiyaç vardır. Bu yönetmeliğin amacının, yenilenebilir ~ SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • SAYI 4 enerji kaynaklarından üretilen elektriğin dahili elektrik piyasasındaki payının artırılmasını teşvik etmek ve gelecekte çıkarılacak Avrupa Birliği Çerçeve Anlaşmasına temel teşkil etmek olduğu belirtilmektedir. Bu yönetmelikte; AB ülkelerinde 2010 yılında tüketilecek tüm elektriğin % 22.1'inin yenilenebilir (yeşil) enerji kaynaklı olması öngörülmekte ve rüzgar, güneş, jeotermal, dalga, gelgit, hidrolik, bio kütle, çöp ve arazi clolgularınclan elde edilen gaz, pissu tasfiye tesisleri gazı, biyogaz gibi kaynaklardan elde edilen enerji, "yenilenebilir (yeşil) enerji" olarak tanımlanmaktadır. Tablo: 3'te Avrupa Birliği ile üye ülkelerin herbirinin yönetmelikte belirtilen milli hedefleri gösterilmektedir. Türkiye'nin hidroelektrik üretimi ele mukayese için bu tablonun altına ilave edilmiştir. Avrupa Birliği ülkeleri öngörülen hedeflere ulaşmak için yenilenebilir enerjiye yapılacak yatırımları artırmak amacıyla, hem arz tarafında (yeşil sertifika, yatırım desteği, vergi muafiyeti veya indirimi, vergi iadesi, doğrudan fiyat desteği gibi) çeşitli teşvik ve destek politikaları uygulamakta, hem ele talep tarafında yeşil enerji kullanımını yaygınlaştırmak ıçın vergi muafiyetleri ve subvansiyon gibi uygulamalar ya pmaktaclır. Aşağıda bazı örnekleri verilen bu teşvik ve desteklemelerin şekli ve mekanizmaları ülkeden ülkeye değişmektedir. Almanya'da 2000 yılında çıkarılan "Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına Öncelik Verilmesine Dair Kanun" yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam elektrik üretimi içindeki payını 2010 ytlına kadar iki misline çıkarmayı hedeflemekte ve küçük hidroelektrik (5 MW'a kadar), rüzgar, güneş, jeotermal, biomass, vs. gibi yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarında üretilecek elektriğin asgari fiyatını, iletim ve dağıtımını düzenlemektedir. Bu kanuna göre, örneğin hidroelektrik santrallann 500 kW kurulu güce kadarının ürettiği elektriğin kWsaatine en az 15 fenik, 500 kW kurulu gücün üstündeki kısmının ürettiği elektriğin kWsaatine en az 13 fenik, rüzgar santrallarınclan üretilen elektriğin kWsaatine en az 17.8 fenik (ilk beş yıl için) ödenecektir. Kanunun gerekçesinde, Almanya'claki tüm hidroelektrik potansiyelin halihazırda kullanılmış olduğu ve geriye teşvik edilerek geliştirilebilecek yalnızca küçük hidroelektrik santrallar ile rüzgar, güneş gibi diğer yenilenebilir enerji kaynakları kaldığı açıkça belirtilmektedir. Bu gerekçede ayrıca rüzgar santrallarının teşvik nedenleri açıklanırken, rüzgar türbinlerinin yeni bir teknoloji olduğu ve bu konudaki teşviğin Almanya'cla bu teknolojinin geliştirilmesine, bu alanda 20,000 kişilik ilave istihdam yarattığına, imalat sektörü ve ihracata katkısına dikkat çekilmektedir. Almanya, bu tür teşvik uygulamalarıyla karbondioksit emisyonunu 2005 yılına kadar Cl990'dakine göre) %25 azaltmayı, 2010 yılına kadar ela tüm sera gazlan emisyonunu %21 azaltmayı hedeflemektedir. I-Iollanda'cla 2002 yılı sonuna kadar elektrik tüketimine kWsaat başına KDV dahil 7.15 Eurocent vergi uygulanmaktaydı ve yeşil enerji bu vergiden muaf tutulmakta idi. Vergi kanununda Kasım 2002'de yapılan bir değişiklikle 2003 yılı başından itibaren "ecotax" elenilen bu vergi KDV dahil 7.604 Eurocent olarak uygulanacak, yeşil enerjide ise bu vergi 2.1 Eurocent olacaktır. Yani tüketici tarafında yeşil enerjinin diğer enerji türlerine göre vergi avantajı kWsaat başına yaklaşık 5.5 Eurocent olacaktır. Zaman içerisinde bu vergi avantajının 3.5 Eurocent'e düşürülmesi planlanmaktadır. Bu vergilerle oluşturulan bir çevre fonundan 2002 yılı sonuna kadar arz tarafında yeşil enerji üreticilerine 2 Eurocent/kWh teşvik verilmekte idi. 2003 yılı başından itibaren
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=