Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 38. Sayı (Mayıs-Haziran 2011)
4 Su ve Çevre Teknolojileri • Mayıs - Haziran 2011 Perspektif E nerji üretiminde nükleer santral kullanımı, ülkemizde olduğu kadar dünyada tartışılan ve üzerinde anlaşma sağlanamayan bir konu. Özellikle teknoloji dehası Japonların deprem ve tsunami tehlikelerini bilmelerine ve bilinen teknolojik tedbirleri önceden almış olmalarına rağmen Fukuşima’da reaktörleri patlayarak okyanusa, atmosfere yayılan radyoaktif ile çevre felaketine neden olan nükleer tesislerini koruyamamış olması şu sonucu ortaya çıkardı. Nükleer santraller 4 tane duvardan, 2 tane metalden oluşmuyor. Bu sistemler en küçük bir hatayı affetmiyor ve hatanın sonuçları tüm insanlığı etkiliyor. Günahı ve vebali büyük... Bir nükleer tesiste patlama olduğunda bundan tüm dünya etkilenir. Bilimsel yaklaşımlar hataları olasılıklarla ve etkileriyle (sonuçlarıyla) birlikte değerlendirir. Nükleer maddeler sadece insanları değil, dolaylı etkileriyle tüm ekosistemi etkiler. Ekosistemin bozulması ise dünyanın geleceğini tehdit eder. Çernobil nükleer santralinde meydana gelen patlamanın etkileri bugün çığ gibi artan kanser vakalarıyla hala devam ediyor. Fukuşima’nın yakın, orta, uzun vadedeki etkileri de önümüzdeki dönemde görülmeye başlanacak. Çernobil’de betona gömülen radyoaktifin sızıntısı kısmi olarak hala devam ediyor ve tamamen kesilmesi için milyarlarca dolar gerekiyor. Bir başka sorun daha var; nükleer tesislerin ekonomik ömrünü tamamladığında tehlike oluşturmayacak şekilde sökülmesi ve kapatılmasının maliyetinin, tesisin yapım maliyetinden fazla olması. Bu şu demek: Nükleer tesisin yapım maliyeti, görünen maliyetin iki katından fazla. Bir de üretilecek elektriğin birim satış fiyatı dünya standartlarından yüksek olacak ise, bunun topluma faydası olmayacaktır. Bunu şuna benzetebiliriz: Tüm dünyayı etkileyecek bir bombanın üstünde oturup, üstüne bir de para vermek ve bu bombanın bize, herkese faydası var demek, çevreci bir yaklaşım olamaz. Çevreye ve insanlığa karşı sorumluğumuz gereği nükleer enerjiye karşı olmalıyız. Ülkemizde ve dünyada yenilenebilir, çevre ve insan dostu enerji kaynakları olan güneş, rüzgar, jeotermal, su kaynaklarına yatırım yapılmasını talep ettiğinizde ve bu yatırımlar gerçekleştiğinde insanlığa ve dünyaya karşı olan vicdani sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz. Elinizi vicdanınıza koyun ve kendinize sorun: Ülkemizi ve dünyayı tehlikeye atacak bir adımı destekler miyim? Nükleer Tehlike BERNA AKIN bernaakin@b2bmedya.com
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=