Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 38. Sayı (Mayıs-Haziran 2011)
Su ve Çevre Teknolojileri • Mayıs - Haziran 2011 37 bir bölgede biriktirilmiş. Yağan yağmurla birlikte toprağın şantiye dışına çıkmasını engellemek için ise geotekstil malzeme ile şantiye etrafı çevrelenmiş. Çökelti havuzu oluştu- rularak ve rogar kapaklarında özel önlemler alınmış ve suyun yağmur kanallarına filtre edilerek geçişi sağlanmış. Projede bitki örtüsünün körel- tilmiş olduğu ve siyah yüzeylerde ortaya çıkan ısıl alan etkisini en aza indirmek için de birçok tedbir yer alıyor. Öncelikle saha içi araç yollarında asfalt yerine beton uygul- ması tercih edilmiş. Otoparklarda ise delikli taşlar kullanılarak yeşil alanların artması sağlanmış. Tüm bu uygulamalar sonucunda, peyzaj alanlarında ısı adası etkisinde yüzde 87 oranında düşüş yakalanmış. Çatı alanlarında ise, yansıtıcı etkisi yük- sek olan beyaz renkli TPO malzeme kullanılmış ve ısı adası etkisi yüzde 76 oranında düşürülmüş. Proje, suyun verimli kullanımı için de birçok uygulama içeriyor. Bi- nalardaki şebeke suyu tüketiminde peyzaj alanlarının etkisi düşünüle- rek mümkün oldukça az su tüketen çalı, yer örtücü bitkiler ve su ihtiyacı az olan karışık çim çeşitleri tercih edilmiş. Damlama sulama sistemi- nin kullanıldığı peyzaj alanlarında, nem ölçer cihazı da sisteme dahil edilerek daha verimli bir sulama sistemi hayata geçirilmiş. Bu stra- tejilerle yalnızca peyzaj alanlarında sağlanan su tasarrufu yüzde 50’ye ulaşıyor. Bina içi su tüketiminde ise ıslak hacimlerde düşük debili klo- zetler, susuz pisuvarlar ve yüksek verimli, sensörlü bataryalar kulla- nılarak şebeke suyu kullanımından yüzde 50 tasarruf sağlanıyor. Projede kaynakların ve çevrenin korunması amacıyla atık yönetimi uygulamaları inşaat çalışmaları süre- cinde başlatılmış. Şantiyeden çıkan atıklar, sahada bir alanda toplana- rak, atık değerlendirme firmalarına iletilmiş. Kontrollü ve düzenli bir çalışma planı izlenmesi sonucu, inşaat sırasında çıkan atığın yüzde 93’ünün atık tesislerinde yeniden değerlendirilmesi sağlanmış. Proje kapsamında günlük evsel atıkların oluşumunu düşürmek için ise atık- ların farklı kaplarda ve bina içinde kolay ulaşılabilir alanlarda toplan- ması sağlanıyor. Projede yer alan inşaat maliyet- lerinin yüzde 30’unu geridönüştü- rülmüş malzemeler oluşturuyor. Böylece doğal kaynakların korun- masına da katkı sağlanıyor. Yerel ekonomiyi desteklemek ve yakıt tüketimi kaynaklı çevre kirliliğini önlemek için ise inşaat maliyetinin yüzde 59’unda yerel malzemeler tercih edilmiş. Daha Az Karbon Salımı WILO’nun yeni tesisinin bulun- duğu arsa, sanayi bölgesinde yer alı- yor. Bu durum yeşil bina kriterleri için uygun bir saha yaratıyor. Proje, toplu taşıma ulaşımına yakın değil; ancak bireysel otomobil kullanımın- dan kaynaklanan karbon salımını azaltmak ve personelin ulaşımını sağlamak amacıyla personel servis- leri bulunuyor. Projede yakın çev- reden gelen bina kullanıcıları için bisiklet kullanımı da teşvik ediliyor. Binada bisiklet park alanları ve duş alanları da bulunuyor. Bireysel araç kullanımının çevreye verdiği zararı en azına indirebilmek amacıyla dü- şük emisyonlu-yüksek yakıt verimli araçların kullanımı ile paylaşımlı araç kullanımı da özendiriliyor. Önce İnsan WILO’nun yeşil binası, çalışanla- rın motivasyonunu olumlu yönde etkileyecek özellikler de barındı- rıyor. Örneğin proje, manzara ve gün ışığından maksimum fayda sağlayacak şekilde tasarlanmış. Gün ışığı aydınlık seviyesini arttırmak için çatıya ilave ışıklıklar yerleştiril- miş. Projede, gün ışığı alan yaşam alanlarının aydınlık oranı yüzde 85’i, manzara gören yaşam alanlarının oranı ise yüzde 92’yi buluyor. İnşaat sırasında, malzemeleri ve inşaat çalışanlarının sağlığını koru- mak için de birçok tedbir uygulama- ya alınmış. Örneğin, klima kanalları montajı sırasında çalışanların ağız- larının maskelerle kapatılması sağ- lanmış. İnşaatı devam eden alanlar bitmiş alanlardan izole edilerek toz taşınımının önüne geçilmiş. İnşaat sahasında çalışanlar için havalandır- ma sağlanmış ve ince işler belirli bir sıraya konularak verimli ve efektif bir çalışma çalışma temin edilmiş; zaman yönetimi de etkin bir şekilde uygulanmış. İç mekanlarda kullanılan yapıştı- rıcı, boya ve kaplama malzemeleri- nin içeriğinde VOC (zararlı uçucular maddeler) değeri yüksek maddeler içermeyen ürünler kullanılmış. Böylece kısa ve uzun vadede insan sağlığına zarar verecek maddelerin solunmasının önüne geçilmiş. Ofis- lerin zemin kaplamasında ise CRI (Carpet&Rug Institute) tarafından test edilmiş ve GLP (Green Label Plus) sertifikalı halılar tercih edil- miş. Fotokopi odaları bağımsız bir egzoz sistemi ile donatılarak bina- nın diğer alanlarından ayrı olarak havalandırılan bir alanda yer alıyor. Binanın ana girişinde yer alan özel paspaslar sayesinde tozun içeri girmesi önlenerek içerideki havanın kalitesi korunuyor. Tüm klima sant- rallerinde ise yüksek verimli filtreler kullanılıyor. Binada ASHRAE standartlarına göre yüzde 30 daha fazla taze hava sağlanıyor. Kullanım yoğunluğu yüksek olan toplantı odaları ve ye- mekhane gibi alanlarda ise karbon- dioksit sensörleri kullanılarak hava kalitesi kontrol altında tutuluyor. Böylece çalışanlar için sağlıklı bir çalışma ortamı sağlanıyor.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=