Enis Burkut enis@burkut.com.tr Su deposuna giren hava filtre edilmiyorsa, havanın taşıdığı canlılar ve katılar depodaki suya karışır ve su deposu bir mikrobiyolojik üretme merkezi olur. Su deposuna gelen su, depo öncesi filtrelenmiyorsa, suyun taşıdığı katılar depo içinde birikir ve mikrobiyolojik üreme için yatak oluşturur. Depo içindeki suyun kalitesini bozmamak için su depolarında tedbirler alınmalıdır. 24 Su ve Çevre Teknolojileri • Ocak • Şubat/ 2011 Su Depoları Suyun Kalitesini Etkiler İşimiz gereği ziyaret ettiğimiz işletmelerin birçoğunda kuyu suyu kullanılıyor ve genelde kuyu suyu hiçbir filtreden geçmeden işletmenin ana deposuna giriyor. Bu depoların çoğunun üzeri kapalıdır, yeraltı deposu veya yer üstü deposu olarak yapılmıştır. Üzeri tabiata kapalı olan depoların üzerinde her zaman havalandırma bacaları bulunuyor; ancak bu hava alma noktalarında hava filtresine çok ender rastlıyoruz. Az ela olsa bazı işletmelerde, kuyu suyunun ilk geldiği deponun üzerinin açık olduğunu görüyoruz ve bu depolan görünce içimiz sızlıyor. Çünkü kuyudan çıkan "gün görmemiş su", üzeri tabiata açık olan bu su deposunda rüzgarlarla gelen her tür katı maclcle, polen, bakteri ve başkaca her tür canlıyı içine alıyor. Gün ışığı tesiri ile su deposunda hızlıca yosun ürüyor ve mikrobiyolojik üreme çoğalıyor. Daha sonra, ömrü sona eren yosun ve bakteriler su içinde kokuşuyor ve güzelim kuyu suyu kötü kokan, çok miktarda mikroorganizma içeren bir su haline dönüşüyor. Su depolarının hiç gün ışığı almayacak şekilde tasarlanıp yapılmasını öneririz. Mikro-biyolojik açıdan bakıldığında, üzeri tabiata kapalı olan depolarda dahi su kalitesinin bozulduğuna şahit oluyoruz. Zaman zaman belediyelerin şehir suyu bölümleri (İSKİ, İZSU gibi), okulların ve halka açık binaların su depolarını incelerler. Onlann yaptığı araştırma sonuçları ela bizim tespit ettiklerimizden pek farklı değildir. On yıl kadar önce kaydettiğim İSKİ (İstanbul Su ve Kanalizasyon İşletmesi)'nin bir makalesinden kısa bir bölümü buraya kopyalıyorum.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=