blöfü içinde bulunan ve ücreti yüksek kimyasallardan az telef eder. Oysa yumuşatılmış su ile beslenen soğutma sisteminde iletkenlik kısa zamanda yükseldiğinden çok sık aralıklarla blöf ve yüksek miktarda blöf yapılır ve bu blöfler ile su kimyasalları da atılmış olur. Neden soğutma sistemleri yumuşatılmış su ile besleniyor? Ülkemizde su yumuşatıcının tarihi çok eskidir. Oysa ilk ters ozmoz cihazını biz 1990'da kurduk ve o sırada sanayi kuruluşlarında ters ozmoz cihazı kullanan yoktu. Bu sebeple, işleticiler ve projeciler yumuşatma cihazına çok alışkındır ve soğutma sistemi besi suyu olarak genelde "yumuşatılmış" suyun kullanımını düşünürler. Su yumuşatma cihazı suyun sertliğini (Kalsiyum ve Manyezyum minerallerini) alırken yerine Sodyum veren bir cihazdır; sudaki mineral miktarını düşürmediği suyun iletkenliğini de arttırır ve suyu daha çok korozif yapar. Dolayısıyla, yumuşatılmış besi suyu, soğutma suyu sisteminde kristal (taş, kireç) oluşmasını kısmen önlese ele, su içinde "Silikat" minerali varsa, silikat kristali oluşunu önleyemez; ayrıca sistemin metal aksamında korozyon oluşmasını artırır. Ters ozmoz cihazı %90-97 oranında suyu minerallerinden arındıran bir cihazdır; ayrıca yumuşatma cihazına kıyasla çok önemli bir avantajı daha bulunur: Ters 0211102 cihazı ham sudaki istenmeyen maddeler için KESİN ENGELDİR. Bu sebeple, işletme hataları olsa 26 Su ve Çevre Teknolojileri • Eylül - Ekim/ 2010 Soğutma suyu için ters ozmoz cihazı dahi ters ozmoz cihazı soğutma suyuna hiçbir zaman ilk tasarım dışmda sertlik ve başka maddeler kaçırmaz. Oysa, su yumuşatma cihazı ile su hazırlandığında, işletme hataları ve elektrik kesilmesi gibi durumlarda sertlik ve iletkenlik yapan diğer maddelerin soğutma suyuna kaçma riski çok yüksektir. Ters ozmoz cihazı %90-97 oranında suyu minerallerden arındırdığına göre, ters ozmoz ile üretilen suyun iletkenliği de ayni oranda düşük olur. Bunun sonucunda, ters ozmoz suyu ile beslenen bir soğutma sisteminden yapılacak blöfler %90-97 oranmcla azalır. Böylece (tekrar etmekte yarar var) soğutma suyunda kullanılan su kimyasallarının su deşarjı ile telefi %90 oranında azalır; ki bu da işletme ekonomisine katkısı olan bir avantajdır. Şöyle bir soru ile karşılaşıyoruz: "Ters ozmoz suyunun iletkenliği çok düşüktür, aynca saf suyun korozif olduğunu biliyoruz. Soğutma sistemine düşük iletkenlikte su vermek sistemdeki metaller için riskli değil midir?" Soru çok güzel. .. Ancak, ters ozmoz cihazının ürettiği su kalitesi ile soğutma sisteminde dolaşan suyun kalitesi arasında çok büyük fark vardır. Soğutma kulesi, görevi gereği sürekli olarak saf H20 molekülünü buharlaştırdığı için, soğutma sisteminde dolaşan suyun iletkenliğini ve sertliğini işletmeci arzu ettiği seviyede tutabilir. Örneğin, soğutma sistemini beslediğimiz ters 0211102 cihazının üretim suyu özelliklerini şöyle kabul edelim: İletkenlik 50 mikroS/cm, sertlik 0,2 Fr. Soğutma sistemi içinde iletkenlik sınırını 2000 mikroS/cm olarak tutmayı amaçlarsak, sistemi devreye aldıktan sonraki ilk birkaç gün clışmda soğutma suyu zaten 2000 mikroS/cm iletkenlik seviyesine yükselecektir ve sistemdeki metal malzeme 2000 mikroS/cm iletkenlikte su ile temas edecektir. İletkenliği 2000 mikroS/cm seviyesinde tuttuğumuzda sistem besi suyunu (2000 / 50) 40 kez konsantre etmiş oluruz. Besi suyunun sertliği olan 0,2 °Fr ela, soğutma suyu içinde 40 kez artmış ve 8 °Fr seviyesine ulaşmış olur. Galvanizli borular ile donatılmış evaporatif konclenser imalatçıları da soğutma suyunun 5-10 Fr sertlikte olmasını arzu ederler. Bu durumda, ters ozmoz suyu ile beslenen bir soğutma sistemi, imalatçının bu teknik şartını karşılar. Sonuç olarak, sulu soğutma sistemi H20 molekülünü buharlaştıran bir sistemdir. Dolayısıyla sistemde eksilen H20 molekülünü tamamlamak için, H20 molekülü konsantrasyonu çok yüksek olan ve az miktarda mineral içeren ters ozmoz suyu ile soğutma sistemini beslemek mantıklı görünüyor. •
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=