Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 34. Sayı (Eylül-Ekim 2010)

Enis Burkut enis@burkut.com.tr Soğutma sisteminde devridaim yapan su, soğutma kulesine geldiğinde, su içinden yalnızca H20 molekülü buharlaşır. Sudaki diğer mineraller soğutma suyu içinde kalır. Durum böyleyken, eksilen H20 molekülü yerine neden soğutma sistemini yalnızca H20 molekülü ile beslemiyoruz? Soğutma kulesi 24 Su ve Çevre Teknolojileri• Eylül - Ekim/ 2010 Soğutma Sistemi Besi Suyu için Yumuşatıcı mı, Ters Ozmoz Cihazı mı? Sulu soğutma sisteminde, suyu soğutmaya yarayan soğutma kulesinın görevini basitçe şöyle tarif edebiliriz: Soğutma kulesi, içindeki dolgu malzemesi ile soğutma suyunu önce damlacıklara böler, böylece suyun hava ile temas yüzeyini arttırır; bir taraftan ela, su damlacıkları arasından ortam havasını geçirerek su damlacıklarının kısmen buharlaşmasını sağlar. Buharlaşan su, buharlaşmayan sudan yaklaşık 540 kcal/kg tsı aldığı için soğutma suyu soğumuş olur. Soğutma suyu içinde bulunan çözünmüş mineraller ve katılar buharlaşmaz. Soğutma kulesinden buharlaşan su yalnızca SAF SU, yani H2O molekülüdür. Bu bilgiye dayanarak keneli kendimize şu soruyu sorabiliriz: "Soğutma sisteminde devridaim yapan su, soğutma kulesine geldiğinde içinden yalnızca H2O molekülü buharlaşıyorsa, eksilen bu saf su yerine neden soğutma sistemini saf su ile beslemiyoruz?" Çok yerinde bir soru ... Soğutma sisteminde dolaşan suyun içinden H2O molekülü, yani saf su, kısmen buharlaştığı için soğutma suyu içindeki çözünmüş veya çözünmemiş minerallerin su içindeki oranı gittikçe artar. Çözünmüş mineraller suyun elektrik iletkenliğini artırdığından, soğutma sistemindeki metal aksam "elektro-korozyon"riski altındadır. Elektro-korozyonun azaltılması için işleticiler sık sık soğutma suyunun iletkenliğini kontrol ederler

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=