Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 33. Sayı (Temmuz-Ağustos 2010)

malan. İstanbul, Ankara, İzmir ve Kayseri gibi birçok büyükşehir belediyesiyle çalışıyoruz. 9 yıldır İstanbul'un, 4 yıldır Ankara'nın içme suyu arıtma tesislerinde, diğer şehirlerin de atıksu arıtma tesislerinde polimerlerimiz kullanılıyor" şeklinde konuşuyor. Akıncı, şöyle devam ediyor: "SNF'in binden fazla ürününün yaklaşık 800'ü su arıtmada kullanılıyor. 200'ü ise başta petrol, madencilik ve kağıt endüstrisi olmak üzere tarımdan kozmetiğe kadar birçok farklı sektörde kullanılıyor." "Türkiye, içme suyu konusunda şanslı bir ülke. Su kalitesi oldukça yüksek. Büyük şehirler dışındaki içme suyu arıtma tesislerinde suyun giriş bulanıklığı çok yüksek olmadığı için polimer kullanımı daha az. Ama İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerin içme suyu arıtma tesisleri için bu ürünler çok önemli." Teknik destek ve eğitim çok önemli "Bizim alanımızda en önemli konulardan biri ele teknik destek. Bu desteği verebilmek için arkanızda sağlam bir kuruluş ve bilgi birikimi bulunması gerekiyor. Bugün, SNF'cle 50 civarında mühendis sadece Ar-Ge'cle çalışıyor. Sürekli yeni ürünler geliştiriliyor ve bu çalışmalardan bütün alt kuruluşlar istifade ediyor. SNF, çok büyük bir bilgi birikimine sahip. Biz de bu bilgi birikimini zamanında ve süratle müşterilerimize aktarabiliyoruz." "Türkiye'cle, atıksu arıtma ve içme suyu arıtma tesislerinin özelleştiSNF Türkiye Satış Müdürü Ender Elmalı: "Polielektrolit maliyetlerinin hesaplanmasında 'işlem maliyeti' metodu kullanılmalı" "Türkiye'nin polimer pazar hacmi tahminlerimize göre 4 bin ton civarında. Bizim pazar payımız ise yaklaşık yüzde 65. Tabi bu değerler keneli yaptığımız araştırmalarda bulduğumuz tahmini değerler. Çünkü Türkiye'cle bu işle ilgili güvenilir istatistiki bilgiler yok. Çok yakın bir gelecekte bu rakamların ikiye katlanacağını düşünüyoruz. Zaten Türkiye'cle bu pazarın olması gereken büyüklük en az 10 bin ton." "Günümüzde polielektrolitler özellikle atıksu ve içme suyu arıtmada vazgeçilmez bir role sahipler ve bu tesislerin işletmesinde en önemli maliyet unsurunu teşkil ediyorlar. Bu nedenle gerek atıksu ve içme suyu arıtmada gerekse diğer kullanım alanlarında doğru polielektolitlerin seçilmesi ve uygulanması büyük önem taşıyor." "Polimer seçiminde ve maliyetin hesaplanmasında kullanılan metot ela önem taşıyor. Bu konuda ülkemizde geçmişte salt fiyata dayanan değerlendirmeler yapılıyor, yüksek miktarda katkı maddesi ihtiva eden polimerlerle netice alınmaya çalışılıyordu. Artık bu metodun sonuç vermediği, aksine işletme maliyetlerini yükselttiği görülüyor. Polielektı·olit maliyetlerinin hesaplanmasında doğru ve güvenilir metot 'işlem maliyeti'clir. Memnuniyetle görüyoruz ki, günümüzde ürünün performansını esas alan 'işlem maliyeti' sistemini kullanan belediyelerin ve özel kuruluşların sayısı giderek artıyor. Biz de SNF Türkiye olarak üzerimize düşeni yapıyor ve bu konuda son kullanıcıyı bilgilendiriyoruz." rilmesi başladı. Özel kuruluşlar bu tesisleri işletmeye başladığında, en büyük maliyetlerden biri olarak karşılarına polielektrolit çıkıyor. Konuyla ilgili neler yapabilecekleri konusunda bize dönüyorlar. Biz de polielektrolit ürününün doğru seçilmesi ve doğru uygulanmasının önemini anlatıyoruz. Bu konuda müşterilerimize hem teknik destek hem de eğitim hizmeti sağlıyoruz. Müşterimiz arkasında güçlü bir teknik servis olduğunu ve en ufak bir problemde onlara gerekli desteği sağlayacağımızı biliyor." "Rakip firmalara göre en önemli farklılıklarımızdan biri, yüksek stok seviyemiz. Bugün, Türkiye'cle yaklaşık iki aylık stok seviyesiyle çalışan tek firmayız. Bunun yüksek bir maliyeti var ama biz müşterilerimiz için bu maliyete katlanıyoruz. Çünkü ürünlerimiz bu tesisler için kritik önem taşıyor. Bu ürünler olmazsa tesis durma noktasına geliyor. Beklenmeyen bir duruma karşılık, müşterilerimizin birkaç aylık stoklarını depomuzda bulundurmalıyız ki bu tesisler çalışmalarına devam edebilsin." AB Çevre Müzakereleri, pazarı geliştirecek "Ekonomik krizin bu pazarı çok yüksek oranda etkilediği söylenemez. Çünkü insanlar su içmek ve kullanmak zorundalar. Özellikle büyük şehir belediyelerinin sarfiyatlarında kayda değer bir azalma olmadı. Ama diğer sektörlerde bir gerileme oldu. Bugün ise dipten çıkıldığını ve büyümenin başladığını söyleyebiliriz. 2010'un 2009'clan daha iyi olacağına eminim. AB çevre müzakerelerinin başlamasının da buna etkisi olacaktır. Türkiye'nin çevre konusundaki gelişiminin de giderek aıtan bir hızla devam edeceğini söyleyebiliriz." • Su ve Çevre Teknolojileri •Temmuz. Ağustos/ 2010 49

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=