Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 33. Sayı (Temmuz-Ağustos 2010)

zını. AB ile kanun hazırlandı. Bu ela yetmiyor, Çevre Ajansı'nın kurulması lazım. Çevre Bakanlığının kurumsal kapasitesi evrensel şartlara göre güçlendirilmeli. Yerelde ele iki bin nüfuslu bir belediyeye içme suyunu temin et, kaynağı koru, şehre getir, atıksuyunu uzaklaştır, ant, dereye geri ver eliyorsunuz. Burada onlarca adanı çalışacak. Bunun yerine her ilde bir tane yönetim oluşturulması taraftarıyız. O personeli hem orada hem küçük belediyesinin içme suyu, atıksu tesislerinde çalıştırsın. Böylece optimum verimlilik sağlanır, kayıp-kaçaklar önlenir. Ülke verimli işletmecilik modeline geçmeli. .." Havzalar arası su geçişine izin verilmeli "Kaynaklarımızı kirletmemeliyiz. Dengeyi bozmayacak bir model oluşturulmalı. Havzalar arası su geçişine izin verilmeli. Mesela Karadeniz Bölgesi aşırı yağış alıyor ve seller, taşkınlar oluyor. Bölgedeki taşkınları ela yumuşatmak için buradaki suyu başka bir yere aktarmanın modelleri üzerinde durulmalı. Denge korunmalı. Dünyanın her yerinele bu var. İngiltere böyle yaşıyor, İngiltere'cle yüzlerce kilometre su, kanal sistemiyle nehir gibi akarak ülkeye dağılmış durumda. Bizde ele aynısı olabilir. .." Kaynak doğru yönetilmeli "Türkiye'cle verimli atıksu arıtma tesis modelleri devreye girmeli. Bir belediye suyu az bir bedelle veriyorsa, o belediye içme suyunu sağlıklı getiremez ve atıksuyunu sağlıklı uzaklaştıramaz. Bazı belediyeler işe küçük bakıyorlar. Atıksu arıtma tesisini işletmiyorlar ve alıcı ortamı tehdit ediyorlar. Belediyelerin gelirleri iyi ve kurumsal kapasiteleri yeterli olmalı. Kaynağın doğru yönetilmesi ve işletilmesi lazım. Yönetmecliğin zaman her yeri mahvedersin. Sürdürülebilir yönetim şart. .. " Tesislerin işletmeciliğini belediye kendi yapmamalı Bir atıksu arıtma tesisinin, içme suyu şebeke sisteminin işletmeciliğini, bakımını, tamirini belediye kendisi yapmamalı; yaptırmalı! .. Ama bir yıl değil, otuz yıllık anlaşmalarla. Bir sektör cloğurmalıyız. Sektör geliştikçe kalite de artar. De32 Su ve Çevre Teknolojileri • Temmuz - Ağustos/ 2010 netleme sistemini ele oturtamacltk; üzerinde durduğum bir şey ele 26 havzada Çevre Bakanlığına bağlı ajans kurulması. Kamu denetleyecek, izleyecek, raporlayacak, yaptırım uygulayacak. Bunun ela yolu, kamunun yatırım yapmaktan ziyade bu yola girmesi. Kamu fon oluşturmalı. Fon oluşturmalı elerken, her önüne gelene para verecek anlamına gelmiyor. Yatırıma yöneltecek, bedelini ele ödeyecek. Mesela Almanya'claki Kfw altyapı hizmetlerinde bu tip yatırımlara ciddi destekler veriyor. Benzeri destekleri sağlatmamız gerekiyor. Yatırımcı bunun bedelini sizden bir yılda almaz, onon beş yılda alır ve önünü görür. Otuz yıllık yaklaşımlar bir sektör doğurur. Sektör doğduğu zaman ülkede pompa, filtre, santrifüj, membran, elek, ızgara üretimleri artar, gelişir. Sonuçta istihdam sağlanır, yatırım ve işletme maliyetleri düşer. Özel sektörün işletmecilik açısından önünü açıcı sistemler kurulmadığı, çevre sanayi kalkınmadığı sürece Türkiye çevre sorunları yaşamaya devam eder ..." Üniversiteler araştırma yapmalı "Üniversitelerin azot, fosfor vs. analizleri yapması bana çok yanlış geliyor. Üniversiteler, 'havza yönetimi nasıl olmalı', 'su nasıl doğru yönetilir' gibi başlıklarda Ar-Ge ve araştırmalar yapmalı. Çevre laboratuvarı sektörünü cloğurmalıyız. Bugün çevre laboratuvarı sektörü, çevre mühendisliği bölümlerimiz tarafından oluşturulamıyor. Üniversitelerin çevre mühendisliği laboratuvarları özel sektördeki laboratuvarları bakanlıkla birlikte izlemeli, takip etmeli. Gidip ele bir sanayicinin deşarj edilen noktasından numune alıp, rapor yazarsa basit bir laboratuvar seviyesine iner. Üniversiteler yeni vizyonlar geliştirmeli, örnek modeller oluşturmalı." •

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=