Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 30. Sayı (Ocak-Şubat 2010)

Perspektif Enerjiyi doğru kullanmak, doğru enerjiyikullanma.k.. Ç evre ve enerjinin ilişkisi, birbirlerine olan etkisi açıktır. Kirli enerji kaynaklarının çevreyi yok etmekte olduğunu ve nihayetinde insanlığın, yok olmakta olan çevre karşısında bilinçlendiğini, temiz enerji kaynaklarına ve kaynakları verimli kullanmaya yönelmeye başladığını görüyoruz. Elektrik üretiminde bugün hala yüzde 60 gibi en büyük pay maalesef kömür, petrol ve cloğalgaz gibi fosil yakıtlarclaclır. Fosil yakıtların çevre etkilerinin hava kirliliği, sera etkisi, asit yağmurları olduğu bilinen bir gerçektir. Yanma sonucu oluşan baca gazlarının atmosfere yayılarak sera etkisi oluşumunda etkin rol oynarken, aıtan co2 miktarı, küresel sıcaklığın artmasına ve iklim dengelerinin bozulmasına yol açmaktadır. Kömürün kendisi gibi fosil yakıt olan cloğalgaza göre çevreye verdiği zarar çok daha fazladır. Termik santrallerde ve sanayide fosil yakıtların kullanımını her fırsatta eleştiriyoruz. Çünkü baca filtre sistemleri işletilemiyor, devre dışı bırakılıyor. Yeni teknoloji filtre yatırımları yapılmıyor. Baca gazları doğrudan atmosfere bırakılıyor. Diğer taraftan ulaşımda kullanılan fosil yakıtlar çevre için hala en büyük tehcliti oluşturuyor. Öyle bir şehirleşme düşünün ki, oluşturduğu trafik yüküyle tonlarca petrolü yaksın, tüketsin ve atmosferi kirletsin; trafik yükü altında ezilen asfaltını ela yenilemek için yine petrol harcasın; ekonomiyi, sağlık ve çevreyi büyük kayıplara sürüklesin. Bugün denizde petrol taşıyan tankerlerin kazalarla oluşturduğu çevre felaketlerinden tutun ela karada, havada, denizde petrolü kullanan araçlar önemli bir çevre kirlilik faktörüdür. Fosil yakıtların alternatifleri bilindiği üzere güneş, rüzgar, hidrojen, hidroelektrik santrali ve jeotermal enerjidir. Güneş ve rüzgar çevre dostu enerji kaynaklarıdır. Çevre etkileri neredeyse sıfır olan bu teknolojiler giderek yaygınlaşmaktadır. Hidrojen ulaşım sektöründe fosil yakıtların en iyi alternatifidir. Batılı ülkeler4 Su ve Çevre Teknolojileri• Ocak - Şubat/ 2010 ele hidrojen dolum istasyonları yaygınlaşmaktadır. Ayrıca hibricl teknolojili (hem yakıt hem elektrikle çalışan) otomobil modelleri tercih edilmeye başlamıştır. Ülkemizde aşırı yüksek vergileri nedeniyle bu otomobillerin yaygınlaşması zorlaşmaktadır. Hidroelektrik santraller (H ES) ile elektrik üretimi, dünyada toplam elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 20'sini oluşturmaktadır. Akıp giden suyun dinamik enerjisinden faydalanmak çevre için avantajlıdır ancak büyük çaplı HES'ler büyük su rezeıvi dolayısıyla büyük çaplı toprak kaybına yol açabilmektedirler. Çevre etkileri incelencliğincle HES inşaatında oluşan atıkların yönetimi önemli bir konudur. Su rezervinde metan gazına yol açan bataklık oluşumunun engellenmesi gerekir. Metan gazı küresel iklim değişikliğinde etkilidir. Çevresinde ağaçlandırmanın arttırılması, tarımsal sulamanın kısıtlanmaması durumunda su enerjisinden faydalanmak çevre dostu bir yaklaşımdır. Enerji üretiminden daha ela önemlisi enerjinin doğru kullanımıdır. Verimli kullanılmayan enerji, kaynakları tüketirken çevreyi ele kirletmektedir. Çünkü yalıtımı olmayan binalar, elektrik iletim-dağıtım şebekesindeki kayıplar, trafik sıkışıklığı, enerji verimsiz makine, ekipman ve cihazlar, enerji yoğun sektörler, verimsiz üretim sistemleri, katına değeri olmayan prosesler ve elektriği kaçak kullananlar olduğu sürece çevre daha fazla kirlenecektir. Kaynakların verimli kullanılması ve temiz enerjilere yönelik çalışmalar başlasa ela henüz istenen seviyelere ulaşılamamıştır. Yetkili makamların temiz enerji alanındaki teşvikleri artırarak ve yasaları bir an önce yürürlüğe koyarak kirlenmenin önüne geçilmesi konusundaki çalışmalarını sabırsızlıkla bekliyoruz. Çevre için enerjiyi doğru kullanmak, doğru enerjiyi kullanmak. İşte bütün mesele bu... • Berna Akın Çevre Mühendisi bernaakin@b2bmedya.com

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=