Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 3. Sayı (Temmuz-Ağustos 2005)

Su ve Çevre Teknolojileri: Avrupa ve Amerika'da çevre konusunda ne tür gelişmeler yaşanıyor? Dr. Sedat Özkol: Amerika'cla son birkaç yıl içerisinde özellikle Florida ve güney bölgelerinde "Yeşil Yerel Yönetimler" (Green Loca! Governmencs) adı verilen bir konsept ortaya çıktı. Bu konsept diğer bölgelere de yavaş yavaş yayılıyor. Amerika'claki sivil toplum kuruluşları çevreye sahip çıkmayı, çevreyle bütünleşmiş yapı, tesis ve işletme üretmeyi belediyeler açısından bir zorunluluk haline getirdiler. Bir belediyenin, yeşil belediye olabilmesi için kendisinin yaptığı tüm yapı ve işletmelerle birlikte o belediyenin sınırları içinde inşa edilecek yapı ile tesisler ve çevre düzenlemesinde de mutlaka çevre dostu, insan dostu, gelecek dostu malzemeler ve sistemler kullanılmak zorunda. Yapı, tesis ve işletmeler kendilerinden yararlanıldığı sırada insan ve çevre dostu olacak. Aynca binada kullanılan ürünler mutlaka geri dönüşümlü ve insanlara ve geleceğe zarar vermeyen malzemeler olacak. Bu standartlara uymayı taahhüt eden belediyelere "Yeşil Belediye" adı veriliyor. Bunlar giderek çoğalıyorlar ve keneli aralarında bir iletişim ağı oluşturuyorlar. Bu konsepti kullanan otel ve hastaneler ele var. Bunlar "Yeşil Otel" veya "Yeşil Hastane" olarak tanımlanıyor. Amerikan vatandaşlarının dörtte biri seyahatlerinde beş yıldızlı oteller yerine yeşil otelleri tercih ediyorlar. Bu gelişmeler yavaş yavaş dünyaya yayılıyor. Amerika'daki belediyeleri denetleyen yarı kamusal kurumlar var. Bunlardan bir tanesi Dijital Hükümet Merkezi; bu kurum, belediye ve eyaletleri sadece sundukları elektı·onik hizmetler bağlamında değil, yeşil konseptine bağlı olup olmadıkları çerçevesinde ele değerlendiriyor. Su ve Çevre Teknolojileri: Batıda bu gelişmeler yaşanırken ülkemizde neler yapılıyor? .. Dr. Sedat Özkol: AB ile Türkiye arasındaki uyum çalışmaları çerçevesinde belli sektörlerde CE İşareti (Conformite European) alma zorunluluğu gündemde. CE İşareti taşıyan ürünler, kullanıldığı ve üretildiği sırada ve kullanım süresi bittikten sonra geri dönüşümden geçerken hiçbir şekilde insanlara, doğaya ve canlılara zarar vermiyor. Ocak ayından itibaren tüm inşaatlarda CE İşareti taşıyan malzemelerin kullanılması zorunlu olacak. CE İşareti zorunluluğu çevreye karşı yeni bir boyutun gündeme gelmesi demek. Öte yandan yeni Ceza Kanunu'na göre çevreyle ilgili olumsuzluklardan dolayı valilikler, kaymakamlıklar ve belediyeler sorumlu tutuluyor. Çevreye zarar verdikleri taktirde bu kurumları temsil eden kişilerin hem para hem de hapis cezasıyla cezalandırılmaları söz konusu olacak. Valilere ve kaymakamlara "Önlemlerinizi alın, iki sene sonra bunlar yaşama geçecek" denildi. Bu işin kamusal yanı ... Onun dışında bilinçli vatandaşın, kentlinin ele davranışları gündemde. Biliyorsunuz Türkiye'de Bilgi Edinme Hakkı Kanunu var. 15 gün içerisinde askeri nitelikli veya şahsi sicil dosyası haricindeki her türlü bilgiyi alabiliyorsunuz. Kamu Etik Kurumu geçti. Her kamu kurumunda bir etik yetkili olacak ve kamu kurumunun etik değerlere bağlı kalmasıyla ilgili yaptırımları gündeme getirecek. Bu işin kamusal yanı; buna hesap verilebilirlik deniliyor. Olayın iki boyutu var; birisi vatandaş boyutu, diğeri de kamusal boyutu. Onun yanında bunları bütünleştiren sivil toplum kuruluşları da çalışmalarını devam ettiriyor. Su ve Çevre Teknolojileri: Amerika'claki yeşil yerel yönetim konsepti halkın baskısı sonucu mu oluştu? Dr. Sedat Özkol: Dünyanın hiçbir yerinde halkın baskısı olmadan bir şey yapılmaz. Siyasetçiler ya da özel sektör; bilinçli ve sorumlu yapılanmaları gündeme getiren örgütler yoksa, bildikleri gibi hareket ederler. Bazı kurumlar bu gibi yaklaşımları keneli insani değerleri içerisinde kendi istekleriyle gündeme getiriyor olabilirler; ama onu sürekli kılabilecek demokratik baskı grupları olmadıkça o bir süre sonra sapar. Bunu gündeme getiren, dışarıdan gelen talep, denetim ve baskılardır. İnsanların kendi etik değerleri sadece annelerinden babalarından, dillerinden, dinlerinden aldıklarından oluşmuyor. Modern toplumlarda baskı gruplarının da olması gerekiyor. Bugün dünyada siyasetçiler, yerel yönetimler veya özel sektör kuruluşları, "Ben artık Kurumsal, Toplumsal Sorumluluk İlkeleri'ne bağlıyım; Toplumsal Ahlaki Muhasebe ve Denetim'e açığım; Sürdürülebilir İnsani Gelişme'den yanayım, bunu ela hesap vererek kanıtlıyorum" eliyorsa, bu yapanlardan değil yaptıranlardan kaynaklanıyor. Dünya çevre hareketinden, dünya kadın hareketinden ya ela dünya barış hareketinden kaynaklanıyor. Sadece kanunların yeterli olmadığı gözüküyor. Gerçek sivil toplum kuruluşları ve derneklerle bütünleşmiş insanlar tarafından gündeme getiriliyor bu konular. Bu örgütlerin oluşturdukları gözetim ve denetim mekanizmaları var. Ellerinde bir para gücü, kanun gücü ya ela silah gücü yok; güçlü bir kamuoyu oluşturabiliyorlar. Su ve Çevre Teknolojileri: Bizde genelde ekonomik oteller tercih edilir... Türkiye'cle yeşil otellere rağbet olacağını düşünüyor musunuz? .. Dr. Sedat Özkol: Rahmetli Üzeyir Garib bir toplantıda "Türkiye'de bir Belçika, bir Hollanda, bir Danimarka var; bilgi ve gelir düzeyi anlamında düşünürsek ülkemizde 15-20 milyon insan neredeyse Belçika, Hollanda ve Danimarka boyutlarında bir güç oluşturuyor" elemişti. İnsanlar eskiden olduğu gibi ucuz olsun ya ela tapon olsun gibi yaklaşımlardan uzaklaşıyorlar. Örneğin, "Bütün renkler kardeştir" diyen bir kuruluş var. Eğer bu firma bu görüşe bağlıysa, tüketiciler bu firmanın ürünleri üç beş dolar fazla ela olsa tercih edebiliyor. Ama o kurum bütün renkler SU VE ÇEVRE TEKNOLOJiLERİ • SAYI 3 ~

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=