dar takip etmek ve kullanım süresi bittikten sonra ela ne olduğunu clökümante etmek zorundasınız. Ancak kanunlar şirketlere sorumluluklar getiriyor ama uygulamalara ilişkin düzenlemeler ortada yok. Bu durum özellikle yurtdışı bağlantılı şirketlerde ciddi sorunlar yaratıyor. Çünkü şirketlerin endüstriyel atığını gönderebileceği yerler sınırlı hatta yok elenecek kadar az. Yatırım kararının alınmasından sonra bir hazırlık dönemi geçti. 2009 yılında şirketin kurulması, fizibilitelerin hazırlanması süreçlerini tamamladık. 15 Mayıs 2009 tarihinden itibaren de şirketimiz kuruldu. Şirketimizin ismi ele MSG Entegre Geri Kazanım ve Enerji San. Tic. AŞ. oldu. Kurulacak tesis başta MESS üyeleri olmak üzere kurulacağı bölgedeki sanayi şirketleriyle birlikte tüm sanayi sektörüne hizmet verecek. SÇ: Bu kararınızdan önce üyeleriniz kendi atıklarını ne yapıyorlardı? Cavit Vardarlılar: Türkiye'de şu anda Gebze'cle kurulu bir tek İzaydaş var. Büyük şirketler ağırlıklı olarak İzayclaş'la çalışıyorlardı halen de öyle ama artık kesinlikle yetmiyor. Dolayısıyla şirketlerin bir kısmı endüstriyel atıklannı ihraç etmek zorunda kalıyor. Bir kısmı çimento fabrikalarıyla çeşitli anlaşmalar yaparak çözmeye çalışıyor. Ama bütün bunlar hep kişisel gayretlerle çözülmeye çalışılan süreçler. Tabi orta ve küçük ölçekli şirketler böyle bir imkanı da bulamadıkları için ortaya çok daha sıkıntılı durumlar çıkıyor. SÇ: Daha önce böyle bir tesisin kurulamamış olmasını neye bağlıyorsunuz? Cavit Vardarlılar: Türkiye'de üretimin daha çok son 10 yılda hızla arttığını düşünürsek daha önce ihtiyacın bu kadar yoğun olmadığını söyleyebiliriz. Örneğin otomotiv sektörüne baktığınız zaman çok ciddi bir üretim artışı olduğunu görebilirsiniz. İhracat artışı bunun en önemli faktörlerinden bir tanesi. Tabi bu durum beraberinde endüstriyel atığın da artmasını getiriyor. Sonuçta belki 2000'li yıllara kadar, o kadar sıkıntı hissedilmiyordu. Bir de her şey şimdiye kadar hep üretim odaklı yürüdü ama artık bir bütün olarak görmek zorundayız. Dolayısıyla üretim ve çevreyi beraber değerlendirmek zorundayız. Öte yandan bu tip projelerin tasarlanması inşası işletilmesi, finansmanı ela oldukça zordur. Bu ela başlarda insanları muhakkak ki ürküttü. SÇ: Nasıl bir tesis olacak? Model belli oldu mu? Cavit Vardarlılar: Modelimizi şöyle geliştirdik. Öncelikle şu ana kadar ki uygulamalarımızda yaşanan aksaklıkları tespit ettik. Bugün de halen lisanlı bir şirket endüstriyel atıkları alıyor, çimento fabrikalarına ya da İzayclaş'a götürüyor. Burada yeni çıkan kanunlarla, son noktaya kadar zincirin her halkasından sorumlu durumdasınız. Dolayısıyla lisanslı bir firma gelip atığınızı alsa ela orada bir güven problemi var ki bunlar da yaşandı. Çünkü büyük şirketler dışındaki şirketlerin bu atıkların nasıl toplanacağı, nasıl biriktirileceği ve nasıl taşınacağı gibi konularda bir takım sorunları var, bunları da çözmemiz gerekiyor. Sonuçta AB'nin şartları çerçevesinde düzgün şekilde ara depolamalar yaparak bunları taşımak zorundayız. Bu çerçevede biz atıkları müşterilerimizin fabrikalarından alacağız, ara depolama tesislerimizde bir süre tutup belirli büyüklüklere eriştikten sonra kuracağımız tesise götüreceğiz. Tesisimizde de bir ara depomuz olacak. Bu şekilde zincirin tüm halkalarını biz tamamladığımız için tüm sorumluluk kapıdan itibaren bizim üstümüze geçiyor. Bu ela yöneticilere ciddi bir rahatlık getirecek, en önemli faktör olarak da onu görüyoruz. SÇ: Danışmanlık hizmeti alıyor musunuz? Cavit Vardarlılar: İO Çevre'den destek alıyoruz. Fizibilite çalışmasını beraber yaptık, envanter çalışmaKurulacak tesiste endüstriyel atıklar yüksek ısıda elektrik enerjisine dönüştürülecek. Yer: Bursa -Yenişehir. En yakın yerleşim birimlerine 2 km uzaklıkta, Yenişehir çöp dökme sahası yanı. Kapasite: 60.000 ton/yıl. Düzenli depolama alanı kapasitesi 3.600.000 m3 Atıklar: Evsel atık, radyoaktif maddeler, aküler, pillerve kadavralar dışındaki endüstriyel atıklar. Maliyet: 120 milyon Euro ve 250 personel istihdamı. Su ve Çevre Teknolojileri• Sayı 28 • Eylül-Ekim 39
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=