hızla amı, daha da devam ediyor. Dolayısıyla bizim için çevre sektörü de büyük bir alan haline geldi. SÇ: Çevre sektöründe ağırlıklı olarak atıksu tesislerine ürün veriyorsunuz değil mi? Burak Pabuççuoğlu: Atıksu tesislerinin daha önce önemsenmeyen fakat daha sonra gerçek anlamda farkına varılan bir bölümünde çalışıyoruz. O da çamurdur. Atıksu tesislerinin tek atığı olan çamurun susuzlaştırılması konusunda çalışıyoruz. Bugüne kadar Türkiye'de biraz geç kalarak da olsa çamur susuzlaştırma yöntemleri denenmiş; çamur kurutma yatakları, belt presler kullanılmış ama çamur çok ela önemsenmemiş. Bir arıtma tesisisin çamur susuzlaştırma sistemi, eğer düzgün yapılmamışsa işletme maliyeti en yüksek olan kısmı olacaktır. Yani, tesisin tüm işletme maliyetleri içinde maliyeti en yüksek kısımlardan birisi olacaktır. Dolayısıyla düzgün bir çamur susuzlaştırma yapmazsanız, sistemi doğru kurmazsanız, uygun makinalar kullanmazsanız, ilk yatırım maliyeti açısından fark etmediğiniz ama sonradan yüksek işletme maliyetleriyle karşılaşacağınız bir tesisiniz olacak demektir. Bu konu çok önemlidir. Westfalia Separator olarak çamur susuzlaştırma sistemlerini satıyor, anahtar teslimi tesisler kuruyoruz. Çamur susuzlaştırmacla santrifüj dekantör dediğimiz yatay santrifüjler kullanılıyor ve biz ele bu alanda ön24 Su ve Çevre Teknolojileri • Sayı 24 • Ocak-Şubat cuyuz. Bu makinaları Türkiye'ye ilk getiren Westfalia değil ama ilk ciddi anlamda santrifüj separatorün bir arıtma tesisinde uygulamasını yapan Westfalia'dır. Bu da uzun bir zaman aldı. Çünkü insanları ikna etmek, izah etmek açısından zorluklar oldu. İnsanları ikna ermeyi ancak 2004 yılında başardık. 2004 ile 2008 yılları arasında ela tesislere 120 tane çamur yoğunlaştırma ve susuzlaştırma dekantörü verdik. SÇ: Ürünlerinizi kullanan tesislere örnekler verebilir misiniz? Burak Pabuççuoğlu: Tabi ki. örneğin İzmir İZSU Çiğli Kentsel Atıksu Arıtına Tesisi Çamur Yoğunlaştırma ve Susuzlaştırma Ünitesi. Bu tesis Avrupa'claki en büyük çamur susuzlaştırma tesisidir. Tek bir bina içinde 14 bin m3/gün kapasite ile çamur işleyen başka bir tesis yok. Ayrıca şu anda Ataköy'de İSKİ tarafından kurulmakta olan Türkiye nin en büyük atık su arıtma tesisinde, yoğunlaştırma ve susuzlaştırma işlemleri için bizim clekantörlerimiz kullanılmaktadır. Bizim yine çok başarılı çalışmalar yaptığımız bir tesis de ISKI Tuzla Arıtma Tesisi'dir. Biliyorsunuz Tuzla İstanbul'un en büyük biyolojik arıtma tesislerinden biridir. Burada anahtar teslimi hatlar kurduk. Yoğunlaştırma ve susuzlaştırma yapıyoruz. İSKİ Tuzla Biyolojik Arıtma Tesisi'nde 11 adet dekantörümüz çalışmaktadır. Diğer birkaç örnek de şöyle söyleyebilirim. Konya ana merkez, Antalya Lara, İzmit'te iki yerele, Sivas, Siiıt, Kütahya gibi pek çok belediye arıtma tesislerinde makinalarımız çalışıyor. Yine İSKİ'nin birçok arıtma tesisinde de çalışıyorlar. İSKİ'nin büyük biyolojik arıtma tesislerinden Paşaköy'de, şimdi inşa halinde olan Ataköy'de kullanılıyorlar. Zaten İstanbul'cla iki tane büyük biyolojik arıtma tesisi var. Birisi Tuzla, diğeri de Paşaköy'clür. En son olarak da Ataköy yapılıyor. Öte yandan İstanbul'da içme suyu arıtma tesislerinde anahtar teslimi kurduğumuz susuzlaştırma tesisleri ele var, Kağıthane, İkitelli, Büyükçekrnece, Taşoluk gibi. Bizim şu anda işlecliğiz çamur kapasitesine göre en yakın rakibimiz bizim kapasitemizin lO'da birinden daha az kapasitede çalışıyor. Ayrıca birçok organize sanayi bölgesi arıtma tesislerinde ve fabrikaların arıtma tesislerinde çamur susuzlaştırma sistemlerimiz çalışmaktadır. SÇ: Türkiye'cle atıksu projelerinin arttığı ancak çamur konusunda henüz fazla iş yapılmadığı söyleniyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Burak Pabuççuoğlu: Ben de bu görüşe katılıyorum. Çünkü Türkiye'de atıksu arıtma tesislerinin atığının bertaraf maliyetini, geçmişte kimse dikkatli incelemedi. Türkiye bu konuda biraz geç kalmış durumda. Çamurun ne şekilde beıtaraf edileceği azaltılacağı bizim için çok önemli bir konu.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=