Kongre'nin ilgi çeken ve ilk defa düzenlenen bir ödülü de su alanında çalışmış Koreli bayan mühendis ve bilim kadını Hei-jin Woo'nun anısına verilen "IWA Hei-jin Woo Ödülü" oldu. Bu ödül, su kirliliği mikrobiyolojisi ya da halk sağlığı mikrobiyolojisi olarak da bilinen alandaki çalışmalarıyla Amerika'dan Dr. Joan B. Rose'a verildi. IWA'nın kurduğu "Yenilikçi Proje Ödülleri Programı" (PIA) kapsamındaki ödüller de açıklandı. 5 kategoride verilen ödüller şöyleydi; ("Uygulanmış Araştırma" Brown ve Caldwell), ("Tasarım" Donohue & Associates), ("İşletme-Yönetim" DWAF/IMESAve Emanti Management), ("Planlama" PUB Singapore) ve ("Küçük Projeler" Joe Brown & Mark Sobsey). "Yerel Yönetimler Günü" Toplantısı Yapıldı Avrupa Belediyeler ve Bölgeler Konseyi (CEMR),IWA ile işbirliği yaparak, Yerel Yönetimler Günü Toplantısı'nı da 2008 Dünya Su Kongresi'nin ikinci gününde düzenledi. Su yönetiminin, yerel yöneticiler için bugün çok daha kilit konuma geldiği hepimizin kabul ettiği bir gerçek. Dolayısıyla iklim değişikliğine uyum sağlamak için kanunları, hedefleri ve uygulamaları değiştirmek, hizmetlerin yenilenmesi modernize edilmesi ihtiyacı, yeni su teknolojilerine yatırım, altyapıların iyileştirilmesi gereği, politikacılar ve su yöneticileri üzerinde ciddi baskılar yaratıyor. Yerel Yönetimler Günü Toplantısı, seçilmiş temsilcilere, su yöneticilerine ve uzmanlara bu sorunlarıyla yüzleşme, karşılıklı görüşme, deneyimleri paylaşma, uygulamaları görme, değerlendirme fırsatları sağladı. Yerel Yönetimler Günü Toplantısı'nda 3 temel soruya odaklanılan ve çözüm önerileri getirilen pek çok sunum gerçekleştirildi. Bu sorular şöyleydi; Yerel ve bölgesel hükümetlerin; kanunları, finansman ve organizasyonel entsrümanları, tüm kentliler için yüksek kalitede, karşılanabilir su yönetimi sağlayabilir mi? Şehirleşmenin, ekonomik büyümenin ve hızlı büyüyen ~ SU VE ÇEVRE TEKNOLOJiLERİ • SAYI 23 şehirlerin su hizmetlerine olan etkisi nedir? Yerel ve bölgesel otoriteler, iklim değişikliğinin zorlukları ile yüzleşmeye yeterince hazır mı? Yerel Yönetimler Günü Toplantısı'na Avrupa'nın pek çok kentinden, Quito'dan Singapore'a, Bonn'dan Seville'ya kadar dünyanın pek çok kentinden lO0'den fazla seçilmiş temsilci ve su uzmanı katıldı. Avrupa Belediyeler ve Bölgeler Konseyi (CRMR) Başkanı ve Viyana Belediye Başkanı Michael Haupl, Yerel Yönetimler Günü Toplantısı'nın ilk bölümünde yaptığı konuşmada, bugünün ve geleceğin su sorunlarının, zorluklarının çözümünde uzmanlarla politikacılar arasında ciddi bir diyalog inşa edilmesi gerektiği ve bunun çok önemli olduğunu söyledi. Haupl; "100 yıl önce politikacıların Viyana'da su sağlama hizmetlerinin kamu sorumluluğunda olması yönünde aldıkları karar halen çok önemlidir. Bu karar, tüm halk için karşılanabilir bir su yönetim kalitesini de garanti altına aldı. Su hizmetleri alanında özel sektörün dahil olabileceği bir potansiyel var fakat, belediyelere sadece finansal bakışla yaklaşılmamalı. Burada esas olan nokta hizmetlerin kalitesinde ve fiyatlar konusunda halkın kontrolüne ihtiyaç olduğudur. Yerel yönetimler de insanların ihtiyaçlarını karşılamada, hizmet götürmede merkezi rol oynamak zorundadır" eledi. CEMRGenel Sekreteri Jeremy Smith ele konuşmasında 1971 yılından beri su konusunda; İçme suyu, banyo suyu, su çerçeve direktifi, şehir atıksuyu gibi 14 direktifin uygulamaya geçirildiğini anlattı. Avrupa Komisyonu temsilcisi Helmut Blöch de konuşmasında, eğer iklim değişimine karşı harekete geçmezsek, bunun etkileri direkt olarak yerel yönetimlere yansıyacak dedi. Aynı şekilde Bon Belediye Başkanı ve CEMR Yönetim Kurulu Başkanı Barbel Dieckınann ela yerel yönetimlerin bir an önce harekete geçmeleri çağrısında bulundu. Dieckmann konuşmasında şunları söyledi; "Avrupa şehirleri olarak dünyanın pek çok yerinde iklim değişikliği ve buna bağlı olarak gelişen açlık sorunlarından özellikle sorumluyuz. Su ve bağlı hizmetler dünyada eşit olarak dağıtılmıyor. Örneğin önümüzdeki süreçte Afrika'cla 75 milyon ile 250 milyon arasında insan bu durumdan ciddi şekilde etkilenecek. Gelişmiş ülkelerin şehirleri ki Avrupa şehirleri ele buna dahil, iklim değişikliğinin oluşmasına büyük oranda katkı sağladılar. Bu durum iklimi korumak için sorumluluk almamız ve ciddi katkı sağlamamız gerektiği anlamına da geliyor. Eğer yaşam şeklimizi ve davranışlarımızı değiştirebilirsek bunu yapabiliriz. Bu şekilde karbondioksit emisyonlarımızı düşürebiliriz. Neler yapabileceğimize bazı örnekler vermek istiyorum: Binalarda enerji verimliliğimizi artırabiliriz. Yalıtımı, enerji verimliliğini ve fotovoltaik tesislerini teşvik edebiliriz. Okullarda ve kamu binalarında yenilenebilir enerjileri kullanabiliriz. Belediyeler ve bölgeler olarak iklim değişikliğine karşı hala davranışlarımızı değiştirmek için şansımız
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=