Su ve Çevre Teknolojileri: Tesisin işletme kısmı hakkında da bilgi alabilir miyiz? H. Osman Akgül: Biz tesısın yapımı için bir ihale düzenledik ve ihalede 3 yıl ela işletme zorunluluğu getirdik. İhaleyi Hollandalı bir firma ile yerli ortağından oluşan bir konsorsiyum kazandı. Yapım i~i yaklaşık 1.5 yılda bitti ve yapımcı firma 3 yıl kadar da işletecek. Şu anda da işletmesi devam ediyor. Yapım maliyetleri yaklaşık 3 yıllık işletmeyle beraber 10.5 milyon eurodur. Mülkiyeti bizim ama istersek 3 yıl sonra yeni bir işletme ihalesi de düzenleyebiliriz. Yapımcı firma devam da edebilir etmeyebilir de o bizim memnun olmamıza bağlı. Sonuçta işletmesini biz kendimiz de yapabiliriz hizmet olarak bir başkasına da yaptırabiliriz. Ama firmanın hizmetinden memnun olursak onunla da devam edebiliriz. Su ve Çevre Teknolojileri: Çöp suyu arıtma tesisi kapasitesi nasıl planlandı? H. OsmanAkgül: Bizim tesisimizin kapasitesi mevcut durumdan daha fazla olarak planlandı. Çünkü çöp depolama hacmimiz artıyor. Kapasiteyi de ona göre istediğimiz gibi değiştirebiliyoruz. Su ve Çevre Teknolojileri: Hala çöp suyunu, Paşalimanı'na taşıyor musunuz? H. Osman Akgül: Tabi bir adaptasyon süreci de var. Şu an da yüzde 75 kapasitelerdeyiz. Yüzde yüz kapasiteye ulaştığımızda artık taşımayacağız. Halen yüzde 25'lik bir kısmını taşımaya devam ediyoruz. Su ve Çevre Teknolojileri: Çöp gazından enerji üretmek istediğinizi söylüyorsunuz. Bu konu ela ayrıntılı bilgi alabilir miyiz? H. OsmanAkgül: Depolama sahalarında bildiğiniz gibi belirli bir süreçten sonra metan gazı oluşuyor. Bu oluşan metan gazını toplayıp elektrik enerjisi üretiminde kullanmak üzere Avrupa ve Asya yakasındaki depolama sahalarımızcla iki projemiz var. Bunlardan Avrupa yakasındaki tesisimizin yapımı yaklaşık bir yıldır devam ediyordu, şu anda kuyuların yapımı tamamlandı ve ekim ayının sonuna kadar faaliyete geçecek. İhalesini yap, işlet modeliyle yaptık ve Kanadalı bir firmayla yerli ortağı tarafından yapılıyor. Bizim şu anda orada 40 milyon ton çöpümüz depolanmış durumda. Bu çöp içinde gaz oluşuyor. Kuyularla bu gazı alıyorsunuz ve bu gazı yakarak ısı elde edip ısıyı ela enerjiye dönüştürüyorsunuz. Sistem basit tanımıyla böyle çalışıyor. Biz her iki sahamızda yaklaşık 35 megavat/saate kadar bir enerji kapasitemiz olduğunu düşünüyoruz ve bunu değerlendirmeye çalışıyoruz. Öte yandan burada oluşan metan gazının atmosferde yapmış olduğu kirlilik miktarı karbondioksitten 21 kat daha fazladır. Bu gazı enerjiye dönüştürürken kirliliği ele azaltmış oluyoruz. Öte yandan bildiğiniz gibi dünyada bir gönüllü karbon piyasası var. Biz bu konuda da satışımızı gerçekleştirdik ve bu da Türkiye'cle bir ilktir. Atmosfere salımını engellediğimiz karbon miktarından dolayı bir kazanç elde edeceğiz. 2009'un sonuna kadar bu iki projemiz dolayısıyla karbon piyasasından 10.5 milyon euro gibi bir gelir elde edeceğiz. Su ve Çevre Teknolojileri: Yine mutfak çöplerinden biyoenerji üretim tesisi yapmayı düşündüğünüzü söylüyorsunuz ... H. Osman Akgül: Tabi dünyada enerji savaşları yaşanıyor. Dolayısıyla biyoenerji ele önümüzdeki süreçte önem kazan bir sektör. Yaz aylarında Almanya'ya yaptığımız bir seyahatte bilgi edinmiştik; onlar cloğalgaz bağımlılığından kurtulmak için biyoenerji konusunda 2020 yılına kadar bir planlama yapmışlar. Yaklaşık 200'ün üzerinde biyoenerji tesisleri var. Biyoenerjiyi tabi ki çeşitli bitkilerden üretebilcliğiniz gibi mutfak artıklarından üretmek de mümkün. İstanbul'claki büyük otellerin, askeri garnizonların, yemek fabrikalarının yemek atıklarını ayrıca alıp bunları gazlaştırıp enerjiye dönüştürmek istiyoruz. Şu anda proje aşamasında, 2009 yılı bumm da yatırım yılı olacak. Su ve Çevre Teknolojileri: Son olarak devam eden projeleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz? H. Osman Akgül: Bizim çok önem verdiğimiz yeni bir projemiz daha var. İstanbul büyük bir kentsel dönüşüm süreci yaşıyor ve bu önümüzdeki dönemSU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ• SAYI 22 ~
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=