Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 208. Sayı (Kasım 2025)

56 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • 11 / 2025 MAKALE Temmuz ayı içerisinde üretilen elektriğin yüzde 54,7'sini sağlayan termik santraller, ağustos ayında toplam üretilen elektriğin yüzde 58,2'sini karşıladı. Üretilen elektriğin kaynak bazlı kırılımı incelendiğinde bir önceki ayda yüzde 15,5'lik bir paya sahip olan hidroelektrik santrallerin ağustos ayında toplam elektriğin yüzde 12,9'unu ürettiği görülüyor, yani barajlı HES'lerde ve akarsu tipi HES'lerde elektrik üretiminin düştüğü görülüyor. Geçmiş yıllarda genel anlamda elektrik üretiminde yüzde 30'lara yakın paya sahip hidroelektrik santrallerin toplam içerisindeki payının özellikle Eylül ve Ekim 2025 aylarında ciddi oranda düşmüştür. Kısaca normalde HES'lerde 150 bin ila 200 bin MWh elektrik üretilirken Eylül 2025'den itibaren elektrik üretimi günlük 54 bin ila 60 bin MWh'lere kadar düşmüştür. HES'de elektrik üretimi yüzde 66 oranında azalmıştır. Kuraklığın ve buharlaşmanın etkisiyle toplam elektrik üretiminde HES'lerde toplam elektrik üretiminde payı 30'larda iken 16.10.2025 tarihinde yüzde 8,4 seviyelerine kadar düşmüştür. 16 Ekim 2025'de toplam elektrik üretiminde Barajlı HES'lerin payı yüzde 6,4 ve akarsu tipi HES'ler payı ise yüzde 2,2 olarak kaydedilmiştir. Şekil 3'deki veriler incelendiği zaman barajlı HES'lerde elektrik üretiminin Ekim ayında da alarm verdiği görülmektedir. Kuraklığın ve buharlaşmanın devam ettiği 16 Ekim 2025'e kadar HES'lerde elektrik üretimi düşmeye devam etmiştir. 16 Ekim 2025'de HES'lerde elektrik üretimi en düşük seviyeye ulaşmıştır. Benzer şekilde ekim ayında dahi akarsu tipi santrallerde elektrik üretimi günlük ortalama 60 bin MWH'den 19 bin MWh'e kadar düşmüştür. Akarsu tipi santrallerden elektrik üretiminde en az yüzde 68 oranında azalma olduğu anlaşılmaktadır. Barajlı HES'lerde ve akarsu tipi santrallerde elektik üretiminde düşme 2025 Ağustos ayında başlamış ve 2025 Eylül ve Ekim aylarında pik yapmıştır. HES'lerde ve akarsu tipi barajlarda afet düzeyinde elektrik üretiminin azalması kuraklık, yani yağışsızlık, artan hava sıcaklığı ve buhar basıncı açığı nedeniyle aşırı buharlaşmadır. Sıcaklık, rüzgâr hızı ve yüzey alanı arttıkça, nem oranı ve derinlik düştükçe yüzeysel su kaynaklarından buharlaşma artar. Türkiye'nin 2016 yılı verilerine göre akarsudan elde edilen hidrolik enerji santral sayısı 596 adettir. Türkiye'de 617 adeti akarsu HES'lerden Karadeniz bölgesinde olanların illere göre dağılımı; Giresun'da toplam 53, Trabzon'da 84, Rize'de 48, Gümüşhane'de 14 ve Artvin'de ise 14 adet olduğu görülmektedir. Tüm havzada toplam 213 adet akarsu tipi santral var. Karadeniz bölgesinde gerçekleşen son yağışlar akarsu tipi HES'lerden elektrik üretimini bir miktar artırmıştır. HES'lerde organik maddeler (yapraklar, tortular, ölü bitki parçaları, algler vb.) gibi kirleticiler yüzünden zaman zaman dip çamuru oluşabilir. HES'lerde hem metan gazı (CH4) oluşmasını önlemek hem de barajın su tutma kapasitesini artırmak için batımetrik ölçüm verileri esas alınarak zaman zaman dip çamuru taraması yapılmalı ve taranan çamur bitkisel toprak olarak kullanılabilir. Aksi barajlar metan üretim alanlarına dönüşebilir. Özellikle nehir tipi HES'lerde ve HES'lerde CH4 ve nitröz oksit (N2O) oluşması mutlaka ölçülmeli ve CH4 ve N2O oluşması mutlaka önlenmeli. HES'lere organik maddelerin girişi önlenmeli. Barajlar tekniğine uygun yönetilirse önemli sera gazı karbon yutak alanlarıdır. Artan sıcaklar ve düşük nemli şartlar HES barajlarında buharlaşmayı artırmakta ve buda işletme performansını önemli Şekil 3. Barajlı HES'lerde elektrik üretim değişimi. BARAJ (MWH)

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=