Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 204. Sayı (Temmuz 2025)

32 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • 07 / 2025 ivedilikle onaylanmalı, benzer nitelikte bilimsel veriye dayalı teknik çalışmalar tüm içme suyu havzaları için tamamlanmalı ve uygulaması için ilgili tüm kurumlarca irade gösterilmelidir. • Kuraklık ve iklim değişikliğinin etkileri yıllardır biliniyor olmasına rağmen merkezi ve yerel yönetimler, su arz güvenliği için etkili bir kuraklık yönetimi politikası geliştirmemiştir. İklim değişikliğiyle uyumlu, esnek ve senaryolara dayalı su yönetim planları ivedilikle hazırlanmalıdır. • İstanbul’un 2024 yılı kayıp-kaçak oranı %18,63’dir ve bu oranın büyük bölümü fiziksel kayıplardan kaynaklanmaktadır. Gelişmiş ülkelerde kabul edilebilir oran %5-10 arasındayken, İstanbul’un oranı hâlâ bu seviyenin neredeyse iki katıdır. Yıllardır bu konuda hedef konulmasına rağmen istenen düşüş sağlanamamış ve yatırımlar geciktirilmiştir. Kayıp-kaçak oranlarını düşürmeye yönelik yatırımlar öncelikli hale getirilmeli ve bu konuda gecikmenin yol açtığı ekonomik ve çevresel maliyetler kamuoyuna şeffaf şekilde açıklanmalıdır. • Depo besleme alanlarının yeniden planlanması ve cazibeli sistemlerin yaygınlaştırılması sadece enerji maliyetlerinin düşürülmesi açısından değil, basınç kaynaklı patlak ve kayıpların önlenmesi açısından da zorunludur. Yıllardır gündemde olmasına rağmen bu konuda somut ve yaygın bir dönüşüm gerçekleşmemiştir. • Yağmur sularının kanalizasyon sistemine bağlanarak boşa gitmesi engellenmeli, bu suların depolanıp barajlara, yeraltı suyuna veya kullanıma yönlendirilmesi için ayrık sistem uygulamaları hızla yaygınlaştırılmalıdır. Mevcut uygulamada bu konu hâlâ ihmal edilmektedir, yönetmelikler yetersiz ve uygulama denetimi zayıftır. Binalar, sanayi kuruluşları, havaalanları vb. alanlarda yağmursuyu hasadının teşvik edilmesi için gerekli çalışma programları ve yasal düzenlemeler hazırlanmalıdır. • Gri su ve atık su geri kazanımı acilen yaygınlaştırılmalıdır. Özellikle sanayi bölgeleri ve kamu kurumlarında bu sistemlerin zorunlu hale getirilmesi, kent genelinde su talebini ciddi oranda düşürebilecektir. • Deniz suyu arıtma sistemleri (SWRO) ancak son çare olarak değerlendirilmelidir. Marmara Denizi’nin kirliliği göz önüne alındığında, SWRO sistemlerinin RAPOR

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=