Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 202. Sayı (Mayıs 2025)

64 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • 05 / 2025 layıcılar (DSİ, belediyeler, sulama birlikleri) ve tüketiciler (çiftçiler, sanayi kuruluşları, haneler) olmak üzere üç temel paydaşın bilinçli, sorumlu ve iş birliği içinde hareket etmesinin etkin ve sürdürülebilir bir su yönetimi için hayati olduğu vurgulandı. Suyun verimli kullanımı konusunda farklı tüketici gruplarına yönelik eğitim çalışmalarının yapılması ve kamu spotları aracılığıyla bilinçlendirme faaliyetlerinin artırılması gerektiği belirtildi. TARIMDA SU KAYIPLARINA SON VERILMELI FAO ve Tarım ve Orman Bakanlığı raporlarına göre, hem dünya genelinde hem de Türkiye'de suyun büyük bir bölümünün tarımsal sulamada kullanıldığına dikkat çekilerek, sulama sistemlerinin modernizasyonu, bitki ihtiyaçlarına uygun sulama programlarının uygulanması, iyi tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması ve su verimliliğini artırıcı yöntemlerin hayata geçirilmesinin büyük önem taşıdığı ifade edildi. Üreticilerin bilinçlendirilmesi ve su tasarrufu sağlayan yöntemlerin benimsenmesi için teşvik mekanizmalarının oluşturulması gerektiği de vurgulandı. İzmir Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Şubesi, kentteki su yönetimi sorunlarına dikkat çekerek acil ve kapsamlı önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Oda, yaptığı açıklamada tarımsal üretimden kentsel planlamaya kadar birçok alanda su kaynaklarının korunması ve verimli kullanılması için bir dizi öneri sıraladı. Üniversitelerin ve enstitülerin tarım araştırmalarının dikkate alınması gerektiğini belirten ÇMO, su ihtiyacına göre ürün deseninde değişikliğe gidilerek daha az su tüketen ürünlerin tercih edilmesinin önemini vurguladı. Kentin altyapı yetersizlikleri ve plansız kentleşmenin yağışlarda sel felaketlerine yol açtığına dikkat çeken Oda, kent planlamasında bütüncül bir yaklaşımla altyapı, yeşil alanlar ve yağış sularının kontrollü yönetiminin hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti. Mevcut altyapının güçlendirilmesi, özellikle taşkın bölgelerinde yağmur suyu ve atık su şebekelerinin ayrılması ve düzenli bakımın yapılması gerektiği ifade edildi. YAĞMUR SUYU GERI KAZANIM PROJELERI HAYATA GEÇIRILMELI Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği ve İzmir Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği'nde yer alan yağmur sularının ayrı toplanarak geri kazanımına yönelik çalışmaların yaygınlaştırılması ve uygulanabilir projelerin hayata geçirilmesi çağrısında bulunuldu. Yağmur suyu hasadı ve depolama/ arıtma sistemlerine ilişkin projelerin geliştirilmesi gerektiği de vurgulandı. Sel ve heyelan riski taşıyan bölgelerde yapılaşmaya izin verilmemesi ve mevcut riskli yapıların kaldırılması gerektiği belirtilen açıklamada, taşkın riskine göre yapı seviyelerinin belirlenmesi ve risk altındaki yapılar için özel önlemler alınması istendi. Yeni yapılacak binaların ve kentsel dönüşüm projelerindeki yapıların depremin yanı sıra sel ve taşkın riskini de göz önünde bulundurarak inşa edilmesi gerektiği ifade edildi. Dere yataklarında su akışının engellenmemesi için düzenli bakım yapılması ve taşkın suyunu engelleyecek yapı ve birikimlerin ortadan kaldırılması gerektiği belirtildi. Kaldırım ve yollarda yağmur suyu akışını sağlayacak geçirgen malzemelerin kullanılması ve kentsel planlamada yeşil alan miktarının artırılması gerektiği de vurgulandı. 2024 yazında yaşanan balık ölümleriyle İzmir Körfezi'nin kritik bir durumda olduğu hatırlatılarak, körfezin iyileştirilmesi için ilgili kurumların şeffaflık ve işbirliği içinde çalışması gerektiği ifade edildi. NÜFUS ARTIŞI ALTYAPI ÜZERINDE BASKI OLUŞTURUYOR Nüfus artışının kentin çevresel altyapı tesislerinin verimli çalışmasını olumsuz etkilediği belirtilerek, imar planlarının altyapı kapasitesi ve gelecekteki ihtiyaçlar göz önünde RAPOR

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=