62 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • 05 / 2025 RAPOR gösterilen Tahtalı Barajı ve çevresindeki Tahtalı-Çamlı Havzaları ile Yarımada bölgesinin korunmasına özel önem verilmesi gerektiği kaydedildi. Raporda, bu alanların temiz su havzaları olarak değerlendirilmesi, yapılaşma, sanayi ve madencilik faaliyetlerine kesinlikle kapatılması gerektiği vurgulandı. Özellikle Efemçukuru bölgesindeki altın madenciliği ruhsatlarının iptal edilmesi ve Çamlı Barajı'nın yapımı önündeki engellerin kaldırılması çağrısı yapıldı. DENETIMLER ARTIRILMALI, KIRLILIK ÖNLENMELI Havza koruma alanlarında doğrudan veya yetersiz arıtılmış atık su deşarjlarının ciddi kirlilik yarattığı ifade edilirken, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü ile belediyelerin bu konuda daha etkin denetim yapması gerektiği belirtildi. Raporda ayrıca, mikroplastik (MP) kirliliğinin de içme suyu güvenliği açısından yeni bir tehdit olduğu vurgulandı. İçme suyunda mikroplastik giderimine yönelik etkili arıtma teknolojilerinin geliştirilmesi gerektiği, yüzey ve yeraltı sularında MP izleme çalışmalarının periyodik olarak yapılmasının şart olduğu bildirildi. Tahtalı Havzası'nda ekolojik tarımın desteklenmesi, doğayı tahrip edecek sanayi ve madencilik faaliyetlerinin kesin şekilde önlenmesi gerektiği kaydedildi. Rapora göre, havzada mevcut sanayi faaliyetleri planlı bir şekilde bölgeden çıkarılmalı ve bu bölge bütünüyle bir içme ve kullanma suyu havzası olarak korunmalıdır. ORMANLARIN ROLÜ VURGULANDI Su kalitesinin korunmasında orman ekosistemlerinin önemine dikkat çekilen raporda, yalnızca odun üretimi odaklı orman yönetimi yerine, su ve toprak koruma hedeflerinin önceliklendirileceği yeni bir orman planlama yaklaşımının benimsenmesi gerektiği belirtildi. İzmir'in hayati öneme sahip su kaynaklarının korunması için Orman Genel Müdürlüğü başta olmak üzere ilgili tüm kuruluşların yönetim stratejilerinde bu konuya öncelik vermesi gerektiği vurgulandı. Anayasanın güvence altına aldığı sağlıklı yaşam hakkı temelinde, insani yaşam koşullarının iyileştirilmesi, hijyenin sağlanması, güvenilir içme ve kullanma suyu temini ile halk sağlığının korunması için somut adımlar atılmasının zaruri olduğu belirtildi. Bu adımların başında ise yeterli kapasitede altyapı sistemlerinin kurulması ve mevcut altyapının güçlendirilmesi geldiği ifade edildi. İzmir'deki içme suyu şebekesindeki kabul edilemez seviyedeki su kayıp ve kaçaklarına dikkat çekilerek, bu sorunun çözümü için ivedilikle iyileştirme projelerinin hayata geçirilmesi gerektiği dile getirildi. İZSU'nun 2023 yılı faaliyet raporuna atıfta bulunularak, 11 merkez ilçedeki şebeke su kaybı oranının %27,36 olduğu ve bu durumun doğal kaynaklar ile ekonomik açıdan büyük bir kayıp yarattığına işaret edildi. Kayıpların uluslararası standartlara çekilmesi için mevcut şebeke ve işletme koşullarında öncelikli iyileştirmeler yapılması, ömrünü tamamlamış ve sıkça arızalanan bölgelerin tespit edilerek yenilenmesi gerektiği belirtildi. KESINTISIZ SU İÇIN ALTERNATIFLER DEĞERLENDIRILMELI Geçmişte ana isale hatlarındaki arızalar nedeniyle yaşanan su kesintileri hatırlatılarak, kentin su ihtiyacının sürekli karşılanabilmesi için alternatif su iletim hatları ve ara depolama çözümlerinin değerlendirilmesinin önem taşıdığı vurgulandı. Konutlarda su tasarrufunu teşvik etmek amacıyla fotoselli musluklar, musluk başlıklarına takılan tasarruf aparatları ve tasarruflu duş başlıkları gibi yöntemlerin yaygınlaştırılması gerektiği ifade edildi. Ayrıca, deniz suyunun alternatif bir kaynak olarak kullanılmasına yönelik çalışmaların geliştirilmesi ve ihtiyaç halinde bu potansiyelin değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Ancak, deniz suyu arıtma süreçlerinin verimliliği ve ortaya çıkacak tuzlu atık suyun çevresel etkilerinin titizlikle planlanması gerektiği uyarısı yapıldı. SANAYIDE SU VERIMLILIĞI DEVRIMI ŞART Sanayi sektöründeki su tüketiminin azaltılması için üretim süreçlerinde kuru proseslere geçilmesi, su tasarruflu teknolojilerin kullanılması ve suyun geri dönüştürülerek yeniden kullanılması prensibinin benimsenmesi gerektiği vurgulandı. Kullanılmış suların geri kazanımına yönelik projelerin teşvik edilmesi gerektiği de ifade edildi. YEŞIL ALAN SULAMASINDA AKILCI YÖNTEMLER UYGULANMALI Kamusal ve özel alanlardaki yeşil alanların sulanmasının yaz aylarında su tüketimini önemli ölçüde artırdığına dikkat çekilerek, bu alanlarda su tasarrufu için az su ihtiyacı olan bitki türlerinin tercih edilmesi, sulamanın gece yapılması ve damlama sulama gibi modern yöntemlerin kullanılması gerektiği belirtildi. Bu tür uygulamaların sürdürülebilir kentsel su yönetimine önemli katkılar sağlayacağı ifade edildi. Su yönetiminde karar vericiler (bakanlıklar, yerel yönetimler), uygu-
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=