Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 19. Sayı (Mart-Nisan 2008)

lam 37,5 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirmiştir. Bu yatırımın karşılığında ülke ekonomisine toplam 104 milyar dolar kazandırmıştır. Kişi başına düşen yıllık 1.500 m3 su miktarına göre ülkemiz "su azlığı yaşayan" bir ülke konumundadır. Su potansiyelimizin tamamının etkin bir şekilde değerlendirilmesi ülkemiz kalkınması ekonomik ve sosyal hayatının gelişmesi açısından hayati öneme haizdir. Ülkemizde yağış miktarının ve zamanın bölgelere göre farklılık göstermesi ele suyun baraj ve göletlerde depolanmasını gerekli kılmaktadır. Bütün bunları göz önüne aldığımızda su kaynaklarımızı verimli kullanmak adına bir bakıma "Türkiye baraj ve gölet yapmaya mecburdur" diyebiliriz. Çünkü gelişmekte olan sanayimizin enerjiye, tarımımızın sulamaya, vatandaşlarımızın sağlıklı ve kaliteli içme suyuna olan ihtiyacı aşikardır. Baraj ve göletler bu faydalarının yanı sıra halkımızı ve tarım arazilerini taşkın ile sel zararlarından korumaktadır. Su, bilindiği gibi ikamesi olmayan yerine başka bir şey konulamayan bir kaynaktır. Artan nüfus ve şehirleşme, küresel iklim değişiklikleri, sulamada kullanılan yanlış yöntemler su kaynakları üzerindeki baskıyı arttırmaktadır. Durum böyle olunca su kaynaklarının iyi yönetilmesi üzerinde önemle durulması gereken bir konu olmuştur. Ülkemiz su kaynaklarının korunması ve geliştirilmesinden birinci derecede sorumlu olan kuruluşumuz su kaynaklarımızı geliştirmek adına çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdünnektedir. Ülkemizde kullanılan suların önemli bir bölümü (% 70'e yakını) tarımsal sulamada kullanılmaktadır. Bu sebeple Genel Müdürlüğümüz 2003 yılından itibaren kapalı sulama metotlarını uygulamaya koymuştur. 2003 yılından itibaren hizmete alınan tesislerin tamamında kapalı sulama metotları kullanılmakta olup, daha önce hizmete alınan tesisler ise modern sulama sistemlerine dönüştürülmektedir. Böylece önemli miktarda su tasarrufu sağlanmaktadır. Su kaynaklarımızın daha iyi yönetilmesi adına bir başka önemli uygulama da 2003 yılında yürürlüğe giren 4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve "Su Kullanım Hakkı Anlaşnıası"dır. Şu an itibariyle özel sektör tarafından başvurulan nehir tipi santral sayısı 1277 olup, bunların kurulu güçleri 17.400 MW'a yaklaşmıştır. Kurulu güç sayısı Atatürk Barajı'nın 7 katına ulaşması ve bu santrallerin maddi tutarının 17 milyar dolar olması ülkemiz adına sevindiricidir. Bu kanunla özel sektör enerji piyasasına aktif olarak girmektedir. Böylece yeni istihdam alanlan yaratılacaktır, su kaynaklarımız boşa akıp gitmeyecek, yapılana tesislerle suyu tutma imkanına kavuşacağız, paramız yurt içinde kalacak ve en önemlisi devletimizin bütçesi ile uzun yıllarda tamamlayacağımız tesisler kısa zamanda inşa edilecektir. DSİ Genel Müdürlüğü su kaynaklarının değerlendirilmesi adına son 4 yılda 451 adet tesisi hizmete almıştır. Bu 451 projenin; • 119 adedi Baraj ve Gölet, • 88 adedi Sulama, • 21 adedi İçme, Kullanma ve Sanayi Suyu Temin, • 217 adedi Çevre ve Taşkın Koruma Tesisi 'dir. • Ayrıca 6 adet tesis diğer (ulaşım ve sosyal tesis) maksatlıdır. Yine bu 451 tesisle; • 585.000 hektar arazi sulu tarıma kavuşturulmuştur. • Tamamlanan 6 adet hidroelektrik santral (kurulu güçleri toplam 764,2 Megawatt) ile yıllık 2 milyar 373 milyon kilowatt-saat (kWh) enerji üretimi sağlanmıştır. • 21 adet içme suyu tesisi ile su sıkıntısı çeken 15 şehrimizde yaşayan 10 milyon vatandaşımıza kaliteli içme suyu temin edilmiştir. • Sel ve taşkın felaketlerinin önlenmesi maksadıyla 217 adet taşkın koruma tesisi hizmete alınmıştır. Bu tesislerle 12 il ve 55 ilçe merkezi, yerleşim birimleri ve 116.515 hektar arazi taşkınlardan korunmuştur. Su ve Çevre Teknolojileri: Türkiye'nin su ihtiyacının en önemli çözüm kalemleri sizce nedir, bu çözümler için neler yapılmalıdır? Haydar Koçaker: Ülkemiz su ihtiyacının çözümünde en önemli hususlar depolama tesislerinin biran önce tamamlanması, suda tasarruf yapmak ve tarımsal sulamada modern sulama metotlarını uygulamaktır. 25 Mart 2007 tarihinde ilk olarak Kayseri'de 3 adedi baraj, 2 adedi sulama tesisi, 1 adedi çevre ve taşkın koruma tesisi olmak üzere 6 adet tesis hizmete alındı. Tamamladığımız 6 proje ile 10.814 ha arazinin sulanmasını, Sarımsaklı Sulaması'nın zaman içinde tahrip olan sulama kanalının yenilenmesini ve Kayseri ilinin taşkınlardan korunması sağlandı. 30 Mart 2007 tarihinde tamamlandığında il merkezi ile 3 adet ilçe ve 10 adet beldenin 2040 yılına kadar olan içme, kullanma ve sanayi suyu ihtiyacının karşılanmasını sağlayacak olan Çankırı İçme Suyu Projesi'nin temeli atıldı. 8 Nisan'cla ülkemiz için son derece önemli olan ve Çoruh Nehri üzerinde inşaatı tamamlanan ikinci baraj olma özelliği taşıyan Borçka Barajı ve HES'i hizmete alındı. 300 MW kurulu gücü ile yılda 1039 GWh enerji üretecek olan bu tesis ülke ekonomisine yaklaşık 100 milyon YTL civarında katkı sağlayacaktır. 11 Mayıs'ta Afyonkarahisar'cla 37 km'lik İsale Hattı ve 42.500 nı} kapasiteli Arıtma Tesisi'nin temeli atıldı. 20 Mayıs'ta ise Şereflikoçhisar'a içme suyu temin edecek ve 33.750 dönüm araziyi sulayacak olan Peçenek Barajı'nın temeli atıldı. 30 Haziran'cla 565 hektar arazinin sulanmasını sağlayacak olan Bolvadin Özburun Barajı'nın temeli atıldı. 1Temmuz'da Afyonkarahisar'da yapılan törenle ele bir yandan Şuhut Ortapınar Barajı ve Sulaması'nın temelini atarken, bir yandan da YAS Sulama Şebekesi'nin II. ve III. Kısımları'nı işletmeye alarak 1.032 hektar arazinin sulanması sağlandı. 6 Temmuz 2007 tarihinde ise Konya'nın 100 yıllık su hayalini gerçekleştirecek olan Bağbaşı Barajı ve Mavi Tüneli'nin temelini atarak, Gembos DerivasyoSU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ• SAYI 19 8Il

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=