Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 18. Sayı (Ocak-Şubat 2008)

',, 1 Mezopotamya'claki Ur ve Hindistan'cla Inclus havzasındaki Mohenjoclaro kentlerinin geçmişte yok olmasına neden olarak içme suyu kıtlığı gösterilmektedir. Günümüzde ise, bir dizi teknolojik gelişmeye rağmen (su depolama, iletim tesislerinin planlama ve işletimi, arıtma tesisleri, kontrol ve hijyen çalışmaları), küresel iklim değişikliğinin ve kuraklığın yarattığı sorunlarla birlikte, geçmiş yüzyıllarla benzer kıtlık senaryolarını gündeme getirmektedir. Su paylaşımında yaşanan ülkeler arası sorunlar, suyun meta haline gelmesi, uluslararası tekellerin su yönetiminde etkin rol almaya başlamaları, bu kıtlık olgusunu tetikleyen gelişmelerdir. Suyun Başı Tutuluyor ... 1990'11 yılların ikinci yansında suyun "ekonomik bir mal" olarak benimsenmesi, dünya üzerinde "ortak mal" niteliğindeki suyun ticari metaya dönüştürülmesine yol açmıştır. Suyun ticari bir meta olarak ilk tanımına 1992 yılında düzenlenen Uluslararası Su ve Çevre Konferansı'nclaki Dublin beyanında rastlanmaktadır. Aynı yıl Rio'cla geçekleşen Çevre ve Kalkınma Konulu BM Konferansı'ncla ela suyun "eko-sistemin bir parçası, doğal bir kaynak ve sosyal ve ekonomik bir mal" olarak algılanması gerektiği belirtilmiştir. "20. Yüzyıl'da petrol, devletler ve şirketler için ne ifade ettiyse, 21. Yüzyıl'da da ülkelerin varlık düzeyini belirleyecek, değerli bir meta olan su aynı değerde olacaktır." öngörüsüyle yola çıkan hükümetler, sektördeki ulus ötesi şirketler ve uluslararası örgütler (Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası gibi) bir araya gelerek, 1996 yılında "Dünya Su Konseyi"ni kurmuşlardır. Konseyin kuruluş amacı dünya genelinde devletleri ve suyu yönlendirecek temel politikaları bu yapı içinde belirlemektir. Dünya Su Konseyi, her üç yılda bir düzenlediği ve en son 2006 yılında Meksika'da topladığı "Dünya Su Forumu" ile suyun ticari bir meta olduğunu yineleyerek, temiz kullanılabilir suya ulaşım sorununun özelleştirmeler yoluyla çözüleceğini vurgulamaktadır. Küresel su politikalarına yön verme ve politika uygulama araçlarını geliştirme amacını taşıyan diğer bir kuruluş "Küresel Su Ortaklığı" (GWP) Ağustos 1996 yılında kurulmuştur. Aralarında Birleşmiş Milletler'in, hükümetlerin, çok ortaldı bankaların, meslek kuruluşlarının, özel sektörün, STK'ların yer aldığı bir örgüt olan Küresel Su Ortaklığı, Dünya Su Konseyi'nin belirlediği politikaları yürütmek ve bunların ülkeler düzeyinde benimsenmesini sağlamak amacıyla çalışmaktadır. Suyun sermaye tarafından küresel düzeyde kontrol altına alınması için imzalanan en önemli anlaşma ise, 1994 yılında Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)'nü oluşturan anlaşmalardan biri olarak imzalanan ilk çok taraflı olma özelliğindeki GATS-Hizmet Ticareti Genel Anlaşması'dır. GATS'ın 2000 yılı Ocak ayından buyana sürdürülen genişletilme ve derinleştirme müzakerelerinin 11 ana gündem maddesinden biri "Su iletim sistemleri, enerji ve atık su işleme"clir. GATS'ta, su kamu hizmeti olarak kabul edilmemekte, suyun kaynaktan temini, işlenmesi, iletimi hizmetlerinin serbest piyasa koşullarında yapılması amaçlanmaktadır. Suyun bir ihtiyaç olarak tanımlanarak metalaşması ve özelleştirilmesi, her insanın temiz içilebilir suya erişim hakkını göz ardı etmektedir. Diğer yandan dünya nüfusunun sadece o/o 5'i suyunu, ulusötesi şirketlerden alırken, yine ele bu şirketlerin yıllık gelirleri dünya petrol ticaretinin yıllık gelirinin yarısına ulaşmış clurumclaclır. Sadece bu potansiyel bile suya ulaşma hakkının nasıl bir tehdit altında olduğunu göstermek için yeterlidir. Sağlıklı suya erişim sorunu, kaynak yetersizliklerinin bir sonucu olmaktan çok hizmetin artan fiyatını ödeyebilme sorunu ve ötesinde bir toplumsal adalet, bir eşit paylaşım sorumı olarak ela karşımıza çıkmaktadır. Örneğin, Cakarta, Manita, Lima ve Nairobi'de dar gelirli aileler, su tüketimleri karşılığında New York, Lonclra ve Roma'da refah içinde yaşayan insanlara göre 5-10 kat daha fazla bedel ödemektedir. Dar gelirli hane halkının ödeyemediği su faturaları ile yoksulluk ve alt yapı yetersizlikleri ve kamusal bir görev olan su hizmetlerinin özel sektöre devredilmesiyle ortaya çıkan yoksunluk insanların suya erişimini engelleyen önemli sorunlardır. Kamu ve Özel Sektör Su İşletmelerinin Karşılaştırmalı Performansı Akademik çevrelerin ve hatta Dünya Su Konseyi içerisinde yer alan Dünya Bankası'nın yapmış olduğu araştırmaların sonucuna göre gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kamu ve özel sektör su işletmelerinin karşılaştırmalı performanSU VEÇEVRE TEKNOLOJİLERİ• SAYI 18 ~

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=