Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 18. Sayı (Ocak-Şubat 2008)

.. so tarihinde görevine başlayan Meclis Araştırma Komisyonu, 3 ay süren çalışmasını 31.05.2007 tarihinde tamamlamıştır. Komisyon hazırladığı raporu TBMM Başkanlığı'na sunmuş ancak rapor kapanmak üzere olan TBMM'nin yoğun gündemi nedeniyle Genel Kurul'da görüşülememiştir. Ancak, 23.Dönemde "Küresel Isınmanın Etkileri ve Su Kaynaklarının Sürdürülebilir Yönetimi" konusunda yeni bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmuş ve çalışmalarına 13.11.2007 tarihinde başlamıştır. Komisyon çalışmalarının 3 ay sürmesi ve 13.02.2008 tarihinde tamamlanması beklenmektedir. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun Mart 2007 tarihli toplantısında TUBİTAK projelerinde iklim değişikliği konularına öncelik verilmesi kararı alınmıştır. BMİDÇS sürecinde Türkiye için bir yol haritası oluşturmak amacı ile ülkemizin özel şartlarını belirlemeye yönelik bir çalışma grubu oluşturulmuş ve ilgili kurumlarla çalışmalara başlanmıştır. Avrupa Birliği LIFE Programı kapsamında 2006 yılında, kamuoyunun bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesine yönelik, Türkiye'de İkliın Değişikliği Politikalarının Tanıtılması Projesi, Bakanlığımız, REC-Türkiye ve Exergia (Yunanistan) işbirliğinde, İtalyan Çevre Bakanlığı'nın katkılarıyla başlamış ve halen devam etmektedir. TÜBİTAK-MAM ile işbirliği içinde, Ulusal İkliın Çalışmalarının Geliştirilmesi Projesi ile TÜBİTAK'a başvurulmuştur. Çevre ve Orman Bakanlığı, başta Çevre Kanunu olmak üzere tüm mevzuat ve uygulamalarda AB'nin genel çevre poli- @Q] SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ• SAYI 18 tikalarıncla ela yer alan hususları ön planda tutmaya çalışmaktadır. Bunlar; "kirlilik kontrolü" kavramı yerine "kirliliğin önlenmesi" kavramı, kirliliğin kaynağında önlenmesi, atıkların minlınuma indirilmesi, en iyi teknik ve teknolojilerin kullanılması, enerjinin verimli kullanılması, izleme-denetim sisteminin etkin uygulanması ve kirleten öder prensibinin uygulanmasıdır Çevre politikalarının uygulanmasında mevzuat, önemli bir araç olup, son yıllarda çıkarılan kanun ve yönetmeliklerde sera gazı emisyonlarını azaltmayı amaçlayan hükümler yer almaktadır. Bu kapsamda; 2872 sayılı Çevre Kanunu'nda (Değişiklik 5491 sayılı) enerjinin verimli kullanılması, atıkların geri kazanılması ve çevre ile uyumlu teknolojilerin kullanılması hükümleri yer almıştır. Diğer taraftan geçtiğimiz yıl 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu ve 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kanunu TBMM'nde kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. Ayrıca, 2005 yılında yayımlanan Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği'nde (2005) kaliteli yakıtlar ve çevreyle uyumlu yakma sistemlerinin kullanılması ön plana çıkarılmıştır. Ayrıca, 2004 yılında yayımlanan Endüstriyel Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği ile başta enerji üretimi tesisleri olmak üzere sanayi tesislerinin emisyon izni alma zorunluluğu getirilmiştir. Türkiye, temiz enerji kaynaklarından azami derecede yararlanmak için; güneş, rüzgar ve jeotermal enerji kaynaklarının kullanım kapasitelerini arttırma ve hidrolik enerjinin daha büyük oranlarda kullanımını sağlayacak projeleri hayata geçirme, biyokütle kaynaklarını geliştirerek enerji temin miktarını da artırma yoluyla hem sera gazı emisyonlarını azaltmak hem de küresel iklim güvenliğine katkı sağlanmasını amaçlamaktadır. Önümüzdeki kısa dönemde 9.Kalkınma Planı'nda belirtildiği üzere "İklim Değişikliği Eylem Planı" hazırlanması hedeflenmektedir. Ayrıca, hazırlanacak olan 2. ve 3. Ulusal Bildirim'e katkı sağlayacak bilimsel çalışmalar yapılması planlanmaktadır. Su ve Çevre Teknolojileri: 2006 yılında taslak olarak tamamlanıp onaya sunulan "I.Ulusal Bildirim Raporu" hakkında bilgi alabilir miyiz? Mustafa Şahin: İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu tarafından onaylanarak Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Sekretaryası'na sunulan bildirim ile 1990-2004 yılları arasındaki sera gazı emisyon envanteri, emisyon kaynakları ve bunlara bağlı olarak azaltım potansiyeli, politika ve önlemler, projeksiyonlar, iklim değişikliğinin ülkemize etkileri, eğitim ve kamuoyunu bilinçlenclirıne gibi konularda ülkemizin yol haritası ortaya konulmuştur. İngilizce ve Türkçe olarak basılan ulusal bildirimin, başta BMİDÇS Sekreteryası olmak üzere, resmi kurum/kuruluşlar, üniversiteler, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarına dağıtımı gerçekleştirilmiştir. Ulusal Bildirim aynı zamanda elektronik ortamda Bakanlığımız İnternet sitesinde yer almaktadır. İklim değişikliği ile mücadele konusunda sektöre! alanda nelerin yapılması gerektiği belirlenmiştir. Konunun sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesi için enerji sektörü başta olmak üzere tüm sektörlerde; • azaltım imkanlarının ve ilgili maliyetlerin doğru değerlendirilmesi; • olası azaltım ve sınırlandırma senaıyolarının oluşturulması ve ulaşılabilir hedefler belirlenmesi; • mali, ekonomik ve sosyal etkilerin modellenmesi; • iklim değişikliği duyarlılık analizi ve uyum maliyetlerinin değerlendirilmesi, • ülkemizin özel şartlarının belirlenmesi, gibi çalışmaların bilimsel ve detaylı yapılmasına ihtiyaç vardır. Hazırlanmış olan Ulusal Bildirim müey-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=