Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 170. Sayı (Eylül 2022)

33 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • Eylül / 2022 ÇEVİRİ KURAKLIK VE SUSUZLUK Araştırmalar küresel ısınmanın, Doğu Afrika ve Amerika Birleşik Devletleri'nin batısını etkisi altına alan rekor kurak dönemler gibi uzun süreli kuraklıkları tetiklediğini gösteri- yor. Uzmanlar, bunun iklim değişikli- ğinin en net örneği olduğunu söylüyor. Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Müca- dele Sözleşmesi tarafından hazırla- nan Küresel Arazi Görünümü (GLO), dünya nüfusunun üçte birinden fazla- sının su kıtlığı çeken bölgelerde yaşa- dığını gösterdi. Aynı zamanda küresel ısınma, son zamanlarda Hindistan ve Bangladeş'te yaşandığı gibi, çiftçiler için korkunç sonuçları olan şiddetli sellere neden oluyor. YERALTI SULARININ YANLIŞ KULLANIMI Tarımda kullanılan suların yüzde 43'ünü yeraltı suları oluşturuyor. Ancak son birkaç on yılda sondaj teknolojisindeki gelişmeler, Hindis- tan gibi bazı ülkelerde suyun sürdü- rülemez bir şekilde çıkarılmasına yol açmıştır. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, küresel tahıl üretimi- nin yüzde 10'unun yeraltı su kaynak- larının kullanılmasıyla yapıldığını tah- min ediyor. Uzmanlar, damla sulama gibi faydalı yönetim uygulamaları ve teknolojik gelişmelerin yeraltı suyu rezervleri üzerindeki baskıyı azalta- bileceğini söylüyor. YERALTI SUYUNA TUZLU SU KARIŞMASI Aşırı sulama, yeraltı su seviyesinde artışa neden olabilir ve tuzu toprağa ve bitkilerin köklerine boşaltarak büyümelerini etkileyebilir. Ayrıca, yeraltı suyunun aşırı kullanımı, iklim değişikliğinin yol açtığı deniz seviye- sinin yükselmesiyle birleşerek tuzlu suyun kıyıdaki yeraltı suyu akiferle- rine nüfuz etmesine neden olabilir. Bu, mahsullere zarar verebilir ve içme suyu kaynaklarını etkileyebilir. UNEP, dünyadaki nehirlerin yaklaşık onda birinin ‘‘tuz kirliliğinden’’ etkilendi- ğini tahmin ediyor. KIRLILIK Bazı kurak bölgelerde, geri dönüş- türüldüğünde değerli bir kaynak olan atık su, ürün yetiştirmek için kullanı- lır. Bu sudaki patojenler kolera veya ishale neden olabilir. Ancak çiftçiler, genellikle bu potansiyel risklerin far- kında değildir. (Sebzeleri yıkamak veya kaynatmak hastalık riskini büyük ölçüde azaltır.) Sel basmaları, kanali- zasyon sistemlerini ve gübre depola- rını sular altında bırakarak hem yüzey suyunu hem de yeraltı suyunu kirle- terek sorunu daha da artırabilir. Akıp giden gübre, göllerde alg oluşumuna neden olabilir ve balıkları öldürebilir. Fırtınalar ve orman yangınları, tarım ve gıda güvenliği için daha büyük risk- ler oluşturabilir. Dünyanın bazı yerlerinde kirlilik yeraltı sularına da sızıyor ve mahsul-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=