Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 157. Sayı (Ağustos 2021)
30 Su ve Çevre Teknolojileri / Ağustos 2021 suvecevre.com KONUK YAZAR SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK YOLCULUĞUNDA “YAVAŞ ŞEHİR”LER (CITTASLOW) DİLEK AŞAN Taksim Danışmanlık Hizmetleri Kurucu Genel Müdürü / Global Raporlama Uzmanı sonra arkadaşlarınızla sakin bir yerde oturup zaman ya da maddiyat kaygısı olmadan çay, kahve içtiğiniz, yemek yediğiniz; farklı lezzetleri tecrübe etti- ğiniz, enerjinizi yenilenebilir kaynaklar- dan temin ettiğiniz, evinizin bahçesinde bir şeyler yetiştirdiğiniz, trafikte ya da park yeri ararken sırf sinirlendiğiniz için “ilk fırsatta Ege’nin bir sahil kasabasına yerleşeceğim” diye vaatlerde bulunma- dığınız bir hayat tarzı... Evet mümkün... Yavaş şehirlerde bu saydıklarımız, hatta daha fazlası mevcut. Cittaslow Ne Demek? Cittaslow, İtalya’da Bra, Positano ve Orvieto adı belediyelerinin başkan- larının girişimiyle başlatılan bir hareket. İsim olarak da İtalyanca’da şehir anla- mına gelen “citta” ve İngilizce’de yavaş anlamına gelen “slow” kelimelerinden oluşuyor. Hayatın büyük şehirlere göre daha yavaş aktığı, insanların hayattan gerçek anlamda zevk aldığı, sosyal hayatın hareketli olduğu şehirleri bir araya getiren uluslararası şehirler ağı olarak düşünebiliriz cittaslowu. Cittaslow ailesine dahil olmak iste- yen belediyeler / kentler ülkelerindeki cittaslow temsilci kuruluşlarıyla ileti- şime geçerek başvuru sürecini başlata- biliyor. Tabii bunun için belirli kriterler söz konusu. Ayrıca, her başvuru yapan kent cittaslow olamıyor. Bunun için bir değerlendirme süreci mevcut. Başvuru yapan kentler yetkililer tarafından ziya- ret ediliyor ve kentin cittaslow felse- fesinin gerekliliklerini karşılayıp karşı- lamadığı raporlanıyor. Yerel cittaslow Y avaş şehir (cittaslow) kavramı ilk olarak 1999’da İtalya’da ortaya çıktı. Bugün büyük şehirlerde alıştığımız şehir hayatına bir tepki olarak geliştirilen bu felsefe aslında özümüze dönüşün bir simgesi. Sürekli tüketmeye alışmış bizlere; parayı, zamanı, duyguları, sağlığı, mekanı far- kında olarak ya da olmayarak tüketen ve maalesef adına modernlik dediğimiz yaşam biçimize bir meydan okumadır cittaslow anlayışı. İçindeki insanların çevresindeki insanlara, doğaya, hay- vanlara, insan ilişkilerine, kaliteli vakit geçirmeye, örf ve adetlerine önem verdiği ve tek derdi daha fazla para kazanmak olmadığı bir şehir yaşamını anlatıyor cittaslow. Ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik ilkelerinin insan hayatının her alanında görüldüğü, kendi kendine yetebilen, vatandaşları sorumluluk sahibi olan ve teknolojinin nimetlerinden faydalanan şehirleri ifade ettiğini söyleyebiliriz cittaslow akımının. İtalya’da birkaç belediyenin bir araya gelerek başlattığı bu akım zamanla birçok ülke tarafından benimsendi. Dünyanın dört bir yanında cittaslow (yavaş şehir) olarak kabul edilen çok sayıda şehir / kent var. Ülkemizde de 2020 yılı itibariyle 18 kentin cittaslow olduğunu belirtelim. Bir an durup düşünelim. Günlük hayatta neler yapıyoruz; yani bir günü- müz nasıl geçiyor? Bu satırları okuyan birçok insanın cevabı ortak aslında. Sürekli bir yerlere; işe, okula, eve yetiş- meye çalışıyor, trafikte vakit kaybediyor, AVM’deki alışveriş dükkanlarının birin- den çıkıyor diğerine giriyor (otopark- larında park yeri aramak da cabası), sevdiklerimize vakit ayırıp bir kafeye dahi oturamıyor kahvemizi elimize alıp içmek zorunda kalıyoruz. Telefon, bilgi- sayar ve tablette ne kadar vakit harca- dığımızı şöyle bir düşünelim. Hayatı hızlı yaşamaya o kadar çok alışmışız ki bir durup soluklanmayı, kafamızı kaldırıp etrafımıza bakmayı, yediğimiz yemek- ten zevk almayı, komşularımıza halini hatrını sormayı bile unutuyoruz. Evet, belki böyle yaşamaktan mut- luyuz ama daha farklı bir yaşam tarzı mümkün olabilir miydi? Alışverişinizi büyük marketlerden değil de bakkal- dan, kasaptan yaptığınız, günlük işe git- gel için 3-4 saat değil de belki sadece yarım saat harcadığınız, akşamları işten
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=