Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 155. Sayı (Haziran 2021)
HABERLER suvecevre.com 8 Su ve Çevre Teknolojileri / Haziran 2021 Sağlıklı Bir Çevre Hepimizin Ortak Geleceği T üm dünyada #EkosistemRes- torasyonu sloganıyla kutlanan Dünya Çevre Günü’nde Bir- leşmiş Milletler, insanların yaşamını sürdürebilmeleri, iklim değişikliğine karşı koyabilmeleri ve biyolojik çeşit- liliğin korunabilmesinin ancak sağlıklı ekosistemlerle mümkün olabileceğini vurguluyor. İnsanların doğayla ilişkisini yeniden tanımlama ve kurma ihtiyacı hissettiği bugünlerde TEMA Vakfı Yöne- tim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, doğanın yükünün her geçen gün arttığını belir- terek, bu yükün azaltılması için tek bir bireyden tüm insanlığa, politikacılara ve yöneticilere görevler düştüğünün altını çiziyor. Konuyla ilgili konuşan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç “Ne yazık ki uzun yıllardır süre- gelen, fosil yakıtların kullanımı, arazi tahribatı, kirlilik ile aşırı yararlanma- nın neden olduğu iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik kaybı, günümüzde insanlığın en büyük sorunlarını teşkil etmektedir. Dünya ortalama sıcaklığı, sanayi öncesi döneme göre 1.1 °C arttı. Yaşanan küresel ısınma artık bir ‘iklim krizi’ olarak isimlendirilmektedir. Bu durum, insan sağlığından gıda üreti- mine, yaşanan ekstrem hava olayların- dan doğadaki canlıların uyum sağladığı ekolojik koşullara kadar birçok denge- nin değişmesine sebep olmaktadır. Bunun yanı sıra bugün arazi tahribatı ve aşırı yararlanma nedeniyle, dünya- daki doğal ekosistemlerin %75’i insanlar tarafından değiştirilmiştir. Erozyon ile binlerce yılda oluşmuş topraklar kısa sürede yok olarak verimliliğini kay- betmektedir. Tarım topraklarında aşırı kimyasal gübre ve pestisit kullanımı ile su kaynakları ve denizler kirlenirken, büyüyen kentler verimli tarım toprakla- rını yutmaktadır. Her yıl 12 milyon hek- tar tarım toprağı bozuluma uğramakta ve çölleşme hızlanmaktadır. Tüm bu insan kaynaklı etkilerse bugüne kadar hiç yaşanmamış bir hızda tür kayıpla- rına neden olmaktadır. Bugün insan- lığın neden olduğu yok oluş, geçmiş yılların bin katı olmuştur. Ne yazık ki böyle giderse gelecekte de bugünkü yok oluşun 10 katına çıkacaktır” diyerek gezegeni hızla tükettiğimize ve tahrip ettiğimize dikkat çekti. Doğa dengesinin bozulması ve eko- lojik sorunların ekonomiyi de etkiledi- ğini vurgulayan Ataç; “Dünya Gayri Safi Milli Hasılanın %50’si doğal varlıklardan elde edilirken; ekolojik yıkım berabe- rinde ekonomik sorunlara da neden olmaktadır. Nitekim 2020 Dünya Eko- nomik Forumu tarafından yayımlanan Küresel Riskler Raporu’nda, etkisi ve gerçekleşme olasılığı en yüksek risk- ler sıralamasındaki ilk beş maddeden dördünü çevre sorunları oluşturmak- tadır. Yaşanmasına sebep olduğumuz bu sorunları hafifletmenin yolu doğa tahribatlarını durdurmak, doğa koruma alanlarını artırmak, tahrip olmuş eko- sistemlerin restorasyon çalışmaları ile eski haline gelmelerini sağlamak- tan geçmektedir. Bugün restorasyon çalışmalarının yapılmaması, restoras- yon yatırımlarından üç kat daha fazla maliyete sebep olmaktadır. Restoras- yon çalışmaları yapıldığı durumda ise bugüne oranla 10 kat daha fazla kazanç sağlanacaktır” dedi. Anayasanın çevrenin korunmasına ilişkin 56. maddesine de atıfta bulu- nan Ataç; “Herkesin sağlıklı ve den- geli bir çevrede yaşama hakkı olduğu ifade edilen Anayasamıza göre çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirliliğini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Bu sebeple doğal ekosistemlerin korunması ve res- torasyonu ile ekosistemlere hayat veren başta toprak olmak üzere tüm doğal varlıkların korunması konusunda dev- let ve bireyler olarak hepimize büyük sorumluluklar düşmektedir” dedi. n TEMA Vakfı Yönetim Krl. Bşk. Deniz Ataç
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=