Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 152. Sayı (Mart 2021)

suvecevre.com 24 Su ve Çevre Teknolojileri / Mart 2021 KONUK YAZAR PARİS ANLAŞMASI’NIN 5. YILINDA Şafak Özsoy TULIP Eğitim ve Danışmanlık Kurucu Genel Müdür P aris Anlaşması’nın beşinci yılında 2050’de sıfır karbon hedefiyle değişen ve dönüşen bir dünya düzenine gelindi. Geçen beş yıldaki çabalar küresel boyuttaki politik kararsızlık ile heba oldu. AB'nin, COP25’de Yeşil Anlaşmayı açıklaması ile dünyada politik gündeme en üst seviyede, sıfır karbon ekonomisi girmiş oldu. Öte yandan, Trump Hükümeti’nin Paris Anlaşması’ndan geri çekilme kararının ardından şimdilerde, Biden’ın seçimi ile ABD’nin küresel ölçekte iklim liderliği misyonuna hazırlandığı bir döneme giriyoruz. 19 Şubat 2021’de Biden ve Harris’in resmi olarak Paris Anlaşması’na girecekler. Bu dönemde, 2050’de sıfır karbon hedefine kilitlenen gelişmiş ülke ekonomileri ile gelişmekte olan ülkeler ve hatta gelişmemiş ülkeler içinde daha ucuz ve kendi sınırlarında enerjiye ulaşmanın teknik altlığı oluşma yolunda. Bugün, başta AB ekonomisi olmak üzere dünyanın farklı ülkelerinin yaygın çabalarıyla, net sıfır gelecek etrafında büyü- yen konsensus ile fosil kaynaklara bağlı ekonomilerin yerini, karbondan arındırılmış ve döngüsel bir ekonomik sisteme geçişi hedefleyen bir dünya alacak. Öte yandan Eylül 2020’de, Başkan Xi Jinping, Çin'in 2030'dan önce en yüksek emisyonlara ulaşmayı ve 2060'a kadar sıfır karbonu hedefleyeceğini duyurması ile yeni dönem ticaret ve enerji dönüşümünün ciddi sinyalleri verilmiş oldu. Jacinda Ardern, iklim değişikliğini "çağımızın en büyük zorluklarından biri" olarak nitelendirmesi ve 2025 yılına kadar Yeni Zelanda’nın karbon nötr olması taahhüdünü vermesi de aslında sürpriz olmadı. Yeni Zelanda, azaltım hedefini sıfır karbona çevirerek uluslararası arenada dikkatleri çekti. Güney Kore'nin de önümüzdeki 30 yıl içinde karbon nötr olma taahhüdü ile ekonomik ve toplumsal geçişini yapacağını bildirmesi yine 2020’nin gelişmelerinden oldu. Sıfır karbona geçiş, stratejik bir eylem planını gerekli kılıyor. Bu çerçevede; • Stratejik iş modellerinin oluşturulması, • İş hedeflerinin, kanıta dayalı hedeflerle desteklenmesi, izleme, ölçme ve raporlamanın yapılması, • Operasyonlar ve eğer zincirinde net sıfır karbon uygula- malarına yer verilmesi, • İşbirliğin sağlanması, pazar, bölge ve sektörler arasında değişiminin desteklenmesi yapılacaklar arasında. Bunların yapılabilmesi ve takibi insan kaynağına dayalı bir organizasyonu gerekli kılıyor. Türkiye’de ise, gerçek şu ki, AB ile ticaret yapan sanayi ve hizmet sektörünün Yeşil Anlaşma’nın Aralık 2019’da yayınlanmasıyla şartların ve koşul- ların ciddiyetini idraki bazı sektörlerde yerini bulmuş olsa da bütüncül olarak ele alındığında ulusal politikaların bireysele yansıması yönünde uzun bir politik yol karşımızda. Sorun ise

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=