Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 15. Sayı (Temmuz-Ağustos 2007)

(Soldan Sağa) WATEC Başkanı Booky Oren, Su Teknolojileri İş Geliştirme Müdürü Avraham lsraeli, İhracat ve Uluslararası işbirliği Enstitüsü Direktörü Yitzhak Kiriati yapı sorunları yüzünden kaybediyoruz. Örneğin Şikago'cla yüzde 60 oranında su, altyapı sistemlerinden kaybediliyor. Bu oran Lonclra'cla yüzde 33 seviyelerinde. Suyu üret ve bozuk altyapı sistemlerinde kaybet. Buna kesinlikle izin vermemeliyiz. Su sektöründe artan talep, çok sayıda küçük firmanın büyük küresel firmalara dönüşmesini sağlıyor. Altyapı yatırımları artmaya başladı. Gelecek 20 yıl içinde su konusunda altyapı yatırımlarına toplam 40 trilyon dolar yatırım yapılacak. Yeni teknolojiler geliştirilecek. Çünkü biz artık deniz suyunu ela nasıl kullanacağımızı biliyoruz. Ben dünyada su azaldı, su yok diyenlere katılmıyorum. Dünyada yeterince su var. Sorun bedel para konusundadır. Bu bedeli ödemeye hazır mısınız? İkinci soruda bu bedeli azaltabilir miyiz? Şunu anlamalıyız ki dünyada yeterince su var ama kullanamıyoruz. Tuz arıtımı pahalı bir teknoloji, tamam bu şimdilik doğru. Ancak yeni teknolojiler geliştirelim, işbirlikleri yapalım. Biz burada, bu konuya ülke olarak odaklanmış durumdayız. Ve biz İsrail hükümeti olarak dünyaya pek çok teknoloji çözümü sunabiliriz. Elbette bu konuda çözüm sunan tek ülke değiliz ama İsrail hükümeti kendini bu konuda dünyanın silikon vadisi olarak konumlandırıyor. Dünya su pazarı gelişmeye açık sürdürülebilir fırsatlar sunuyor. Sektörde kurulan küçük yenilikçi teknoloji şirketle- ~ SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ• SAYI 15 rının, yarattıkları çözümler dolayısıyla, diğer büyük şirketler tarafından alınması, sektörün büyüyüp gelişmesini sağlıyor. General Electric (GE), ITT, Siemens gibi dünya devleri ele bu şekilde pazara girdiler. Tüm bu firmalar yeni teknolojileri arıyor, onlarla ilgileniyorlar. Küresel şirketler bu sebeplerle İsrail'e geliyor ve burada yatının yapıyorlar. İsrail çok, çok küçük bir ülke. Geliştirdiğimiz damlama sulama ile yüzde 90'lara varan randıman artışı sağladık. Dünyanın en büyük tuzlu sudan ters ozmoz yöntemiyle tuz arıtan tesis, İsrail'de bu küçük ülkede kurulu. Sulamada suyun yeniden kullanımında en yüksek orana sahip ülkesi. Tüm atık sularımızın yüzde 75'ini geri kazanıyoruz. Biz su konusunda pek çok sorun yaşamış bir ülke olarak, bu konuda teknolojik çözümler kullanıyoruz. Bizim doğal kaynaklarıırnz yok ve bizim keşfetmeye teknoloji geliştirmeye ihtiyacımız var. İsrail özel sektörü bu konuda hüküınetten ve 4 adet önemli üniversiteden akademik destek alıyor. Üniversiteler geliştiriyor özel sektör ele yatırım yapıyor. Ve bunlar daha başlangıç sayılır. Çünkü İsrail özel sektörü su sektöründe çok büyük fırsatların olduğuna inanıyor. Sektöre dahil olmak için şimdi en uygun zaman ve biz tüm dünyada işbirliklerine açığız. İsrail Sanayi Ticaret ve Çalışma Bakanlığı, Uluslararası Yatırım Direktörü Oded Distel; "Su konusu bundan sonrada İsrail devletinin öncelikli hedeflerinden olacak" 7 milyon insan ve 2006'cla 140 milyar dolar Gayri Safi Milli Hasıla. İsrail ekonomisine baktığınızda gelişimini sürdüren ve düzenli artıran bir pozisyon çiziyor. Gelişmedeki bu rakamlar savaşlara ve hükümet değişikliklerine rağmen elde ediliyor. İsrail'in Ar-Ge çalışmalarına verdiği destek ve elde kazanımlar dünya genelinde çok yüksek bir orana sahiptir. Bunda işgücü kalitesinin ve eğitim düzeyinin yüksekliğinin etkisi var. Birçok küresel ölçekli Bilgi Teknolojileri firması bu sebeple İsrail'de yatırım yapıyor. HP gibi Microsoft gibi. Örneğin ICQ firması 1990'11 yıllarda kimsenin bilmediği çok küçük bir şirketti. Daha sonra Amerika On-line şirketi, bu şirketi 100 milyon dolara satın aldı. ICQ şirketini yaratanlar tüm genç jenerasyomın ve üniversiteli gençliğin bir çeşit kahramanı, örneği oldular. Bu durum bazı şeyleri değiştireli. Yüksek teknoloji alanının talebi arttı ve gençler bu alanda çalışmaya başladı. Bugün pek çok küçük İsrail şirketi büyük dev uluslararası şirket tarafından satın alındı. Bu tabloyu temiz teknolojilerde ve diğer sektörlerde de görmeye başladık. Örneğin Netafim, damlama sulama sektöründe büyük bir şirket ve büyük bir paya sahip. Arkasından gelen diğer şirketlerle birlikte İsrail dünya damlama sulama pazarını kontrol ediyor. Tüm bunlar nereden geliyor? Bu gelişme şans değil. Sadece üniversitelerin katkısı da değil. Bu İsrail hükümetinin kararıdır. Su konusu bundan sonrada İsrail devletinin öncelikli ve birincil hedeflerinden olacak. Bu konuda Sanayi Ticaret ve Çalışma Bakanlığı'nın desteklediği ulusal bir program oluşturuldu. Önümüzdeki 3 yıl içinde 50 milyon dolarlık bütçesi olacak. Programa, bakanlık ve hüküınet kurumları olan ihracat kurumu, su otoriteleri, Mekorot ulusal su dağıtım şirketi ve daha birçok kurum dahil olacak. Temel olarak program bazı noktalara odaklanıyor. 1-Nitelikli insan gücü sermayesi. Biz öğrenci ve profesörleri, bu alandaki araştırma geliştirme projelerinde daha çok görmek istiyoruz. Fakültelerdeki öğrencilere desteğimizi artıracağız. 2. Ar-Ge çalışmaları. Üniversitelerde ya da özel sektörde yürütülen Ar-Ge çalışmalarını desteklemeyi sürdüreceğiz. Fikirleri ve projeleri yatırımcılara taşıyacağız. Ayrıca yatırımcı şirketler de ülkenin her tarafında zaten var. Biz geliştirilen teknolojinin iç pazarda ve küresel pazarda uygulanmasını, kullanılmasını da destekliyoruz. İsrail'in dünya pazarında konumunu güçlendirmek üzere tüm aktiviteleri, etkinlikleri, fuarları Ba-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=