Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 148. Sayı (Kasım 2020)
kısa sürede 12 bine düşmüştü. Turgut Özal’ın seçilmesi sonrasında popülist politikalarla yeniden eski kanuna dönüş yapılmış ve borç yine 57 bine çıkmıştı...” “Bakanlığım döneminde çok sayıda afet evi yarım kalmıştı, bu evlerin tamamlan- masını sağlamıştım. Bu arada Afganis- tan’ın kuzey bölgesinden gelen Türkler için yerleşim yerleri yapılmasına ön ayak olmuştum. Haliç’in temizlenmesi “Aynı zamanda İstanbul Koordina- tör Bakanı olarak da görev yapıyordum. Resmen ilan edilmemişti ama haftada bir gün ya da on beş günde bir İstan- bul’a geliyordum. İstanbul’da mevcut sorunlar üzerinde vali ve belediye başkanı ile çalışarak, Ankara’ya dönü- şümde Bakanlığım bünyesinde yer alan İstanbul bürosunda gerekli olan eylemleri belirliyordum. Başbakan ile görüştükten sonra gerekli yazışmalar belirleniyor, sonrasından bu yazışmalar, başbakan imzası ile ilgili bakanlıklara gereği yapılmak üzere gönderiliyordu. Bu kapsamda, o dönemde Haliç’in kur- tarılmasına yönelik çalışmalar başlatıl- mıştı. Bu konu Kenan Evren tarafından ortaya atılan bir fikirdi. Deri sanayisi- nin Tuzla’ya taşınması da 1982 yılında gerçekleşmişti. Aynı dönemde Çevre Kanunu ile İstanbul Boğazı kıyılarını yapılaşmadan korumak üzere Boğaziçi Kanunu da çıkarılmıştı. Bu çalışmaların dışında Erzurum ve Kars depreminde bölgede uzun süre kalarak yaraların hızlıca sarılması için yoğun bir gayret göstermiştim. ” Milletvekili seçimleri “Seçimler yaklaştığında yeni par- tiler kurulmaya başlanmıştı. Seçimlere Halkçı Parti, Milliyetçi Demokrasi Par- tisi ve Anavatan Partisi’nin girmesine izin verilmişti. O dönem bana Halkçı Parti’den de teklif gelmişti ama Kurucu Meclis’e dahil olan kişilerin çoğunluğu Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP)’nde bir araya geldiklerinden ben de MDP’yi tercih etmiştim. Kabinede Çorum’dan iki kişi olarak görev yapıyorduk. İlhan Evli- yaoğlu Kültür ve Turizm Bakanı olarak görev almıştı ve siyasete daha yatkın bir yapıya sahipti. Çorum adaylığının ona teklif edildiği söyleniyordu. İstanbul, Ankara ve İzmir’den aday olmak iste- miştim fakat bu bölgelerin dolu olduğu ifade edilmişti. Bana ise Adana’dan mil- letvekili adayı olmam teklif edilmişti. Pek uygun değildi ama yine görevden kaçmamak için kabul etmiştim. Adana bağımsız milletvekili aday olarak ikinci sırada aday gösterilmiştim. Fakat o dönem yaşanan Erzurum ve Kars dep- remleri nedeniyle seçim bölgeme dahi gitme fırsatı bulamamıştım. Sonuç iti- bariyle MDP Adana’dan, az bir farkla da olsa ikinci milletvekilini çıkaramamış ve ben milletvekili seçilememiştim. Bu dönemde eşim de hayatını kaybetmişti, dolayısıyla sarsıntılı bir dönem geçir- miştim...” Rektör yardımcılığı yaptım “Askeri yönetimin bitmesine yakın bir tarihte, o dönemde Danışma Mec- lis’inde görev alan insanların eski görevlerine kadro şartı aranmaksızın dönmesine yönelik bir düzenleme yapıldı. Bölümüm de Dokuz Eylül Üni- versitesi’ne bağlandığından, akademik çalışmalarıma bu üniversitede devam etmeye karar verdim. İzmir’e döndü- ğümde Doç. Dr. Orhan Uslu Bölüm Başkanı’ydı. Üniversite kanununa göre benim Bölüm’deki tek profesör olmam nedeniyle bu görevi benim üstlenmem gerekiyordu. Orhan Uslu başarılı bir şekilde bölümü yönetiyordu. Bölümdeki bu harmoniyi devam ettirebilmek için isteğim üzerine üniversite rektörü beni Deniz Bilimleri Enstitüsü’nde görevlen- dirdi. Kurucu Meclis’e gitmeden önceki yıllarda Piri Reis Gemisi’nin bağlı olduğu Deniz Bilimleri Enstitüsü’nün kurucuları arasında yer almış ve geminin alınmasını sağlayan yönetim kurulu üyeleri ara- sında bulunmuştum. İzmir’e döndükten birkaç ay sonra da rektör yardımcılığı görevi teklif edilmiş, kabul etmiş ve İTÜ’de göreve başladığım 1986 yılının Eylül ayına kadar bu görevi yürütmüş- tüm. 1984 yazında Alman Akademik Değişim Servisi’nin(DAAD) progra- mından burs temin ederek Stuttgart Üniversitesi’nde araştırma çalışmaları yapmıştım. Bakanlık görevimin bittiği 13 Aralık 1983’te 4,5 yıl süren Emekli Sandığı Yönetim Kurulu üyeliğine de getirilmiştim…” İTÜ’de 2013’e kadar derslere devam ettim “Çocuklarımın yüksek tahsilini İstan- bul’da yapmasını arzu ediyordum. O sırada İTÜ’de bir profesörlük kadrosu açılmıştı. Resmi Gazete’de yayınlanan bu ilanı gördüğümde hemen başvuruda bulunmuş ve kabul edilmiştim. Çocuk- larımın ikisi de Boğaziçi Üniversitesi’ni kazanmışlardı. İTÜ’ye kabulüm 1986 yılı başlarında gerçekleşmişti. O dönem Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü benim hemen İstanbul’a gitmememi ve İkti- sadi ve İdari Bilimler Fakültesi dekanlık görevini yeni dekan tayini gerçekleşin- ceye kadar sürdürmemi istemişti. Bu nedenle bir süre dekan vekili olarak bu fakültede görev yapmıştım. Dekan tayininden sonra İstanbul’a gelmiştim. 1987 yılının başlarında da İTÜ’de Çevre Bölümü Başkanı ve Çevre Teknolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı olmuştum. O dönemde aynı üniversitede doçentle- rin profesör olmak mümkün değildi, bu nedenle 1989 yılına kadar kimse profesör olamadı. 1989 yılında Avni Akyol, Milli Eğitim Bakanı olduğunda, bu maddeyi değiştirdi. Bundan sonra da birçok arkadaş profesör oldu. 1988 yılında İTÜ Endüstriyel Kirlenme Kont- rolü Sempozyumu’nu Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Veysel Eroğlu ile PORTRE & RÖPORTAJ 46 Su ve Çevre Teknolojileri / Kasım 2020 suvecevre.com
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=