Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 148. Sayı (Kasım 2020)
ridge, Stratfor-upon- Avon, Brighton şehirlerini ziyaret ettim. Lisan okulumu tamamladıktan sonra İngiltere ve İrlan- da’nın birçok noktasına otostopla git- miş ve bir ay içinde ülkenin Mancester, Liverpol, Chester, Dublin, Belfast, Glas- kow ve Edinburg gibi büyük şehirlerini görme imkanını elde etmiştim. Alman- ya’daki üç yakın tahsil arkadaşımla 1961 yılı yazında bir minibüs satın alarak iki buçuk ay süren Danimarka, Norveç, İsveç ve Finlandiya seyahatine çıkmıştık. Keyifli bir geziydi. Mezuniyet “Hannover’e geri döndüğümde oku- lumu artık bitirmem gerektiğinin far- kındaydım. Almanya’da sınavlara gire- bilmek için bütün ödevlerin bitirilmiş olması gerekiyordu. Namzet Mühen- dislik ile mezuniyet arasında 32 büyük proje bulunuyordu. Örneğin benim dahil olduğum yol projesi, tüm gün çalışarak iki ay süresince devam etmişti. Alman- ya’da eğitim, farklılıklar içeriyordu. Öğrencilerin mezun olmasından önce bir diploma tezi yapmaları isteniyordu. Benim diploma tezimi yazışım ise bir tesadüf sonrası gerçekleşmişti. Öğrenci federasyonunda gördüğüm bir ilanda, ‘Paris’e gidiyorum. İsteyenler yakıt mas- rafına ortak olarak benimle gelebilir’ yazıyordu. Bu ilana başvurmuştum ve yolculuğa iki kişi olarak çıkmıştık. İlanı veren kişinin asistan olduğunu ise yol- culuk sırasında öğrenmiştim ve bana diploma bitirme tezini kendileriyle bir- likte yapmayı teklif etmişti. Paris dönüşü de beni birlikte çalıştıkları Hunken isimli profesör ile tanıştırmıştı. Kendisiyle yap- tığımız sohbetler sonrasında, beni iyi bir akademisyen olan Dr. Führböter’e yönlendirmişti. Bu süreç sonrasında diploma tezim için birlikte çalışmaya başladık. Tez konusunu Hamburg’un, dalgalara karşı sular altında kalmaması için inşa edilecek bentlerin yüksekliğinin belirlenmesi ve mevcut bentlerin yük- sekliğinin ne olması gerektiği oluşturu- yordu. Yapmış olduğumuz çalışma son- rasında pekiyi dereceyle tez çalışmamı sonuçlandırmış ve mezun olmuştum...” 1965’te doktora eğitimime başladım “Mezun olduğum günlerde, küçük kardeşim mimarlık eğitimi almak için Almanya’ya gelmişti. Kardeşime destek olmak amacıyla, mezuniyetin ardından yurda dönmemiz istenmesine rağmen Türkiye’ye hemen dönmek istemiyor- dum. Bu nedenle de doktora başvuru- sunda bulunmuş ve bir taraftan da iş hayatına atılmıştım. İlk doktora tezimin konusu, ‘Almanya, Tunus ve Türkiye’de İnşaatlarda İşçilerin ve Makinelerin Mali- yetteki Rolü’ydü. Bunun için Türkiye’ye gelerek İmar ve İskan Bakanlığı’nda bilgi edinmeye çalıştım. Fakat incelemek istediğim konularda bir çalışma yoktu. Durumumu bana bitirme tezi yaptı- ran ve o dönemde Rektör olan Prof. Dr. Hensen ile görüşmüştüm. Hocam istersem yanında doktoramı yapabile- ceğimi fakat kendisinin limanlar üzerine odaklandığını ve o dönem Türkiye’nin liman konusunda gelişmiş bir ülke olma- dığını, bu nedenle çalışma alanlarının pek geniş olmadığını belirtmişti. Beni İstanbul’da belediye bünyesinde Mecra- lar Dairesini kuran ve İstanbul’un kana- lizasyon master planını yapan Profesör Kehr’e yönlendirmişti. Bu sayede hem Türkiye ile yakın ilişki de olacağımı hem de benim için daha uygun olan kana- lizasyon ve su getirme gibi bir alanda çalışabileceğimi belirtmişti. Bu süreç sonrası gerekli işlemleri sonuçlandırmış ve 1965 yılında doktoraya Kentsel Alt- yapı Enstitüsü’nde başlamıştım...” İlk evliliğim ve çocukların doğumu “Doktora başladıktan bir süre sonra Türkiye’ye gelmiş ve üç hafta içerisinde de evlenmiştim. İlk eşim, Çorum’da bizimle aynı mahallede yaşayan, tüc- car bir ailenin kızı Kadriye Hanım’dı. Evliliğimizin ardından eşimle Alman- ya’ya dönmüştüm. Ben doktora çalış- malarıma devam ederken, eşim de Almanca öğreniyordu. Kız Enstitüsü mezunu olmasından dolayı bir moda atölyesinde çalışıyor, hatta küçük çapta bazı ticari faaliyetlerde de bulunuyordu. Bu süre zarfında 24 Ocak 1968 yılında Hannover’de kızım dünyaya geldi. Aynı yılın ağustos ayında Türkiye’ye geri döndüğümüzde, eşim ikinci çocuğu- muza hamileydi. Oğlum ise 17 Aralık 1968 tarihinde Çorum’da dünyaya geldi. Aynı yıl eylül ayında askerlik görevimi yerine getirmek için başvuruda bulun- muş ve yedek subay adayı olarak birliğe katılmıştım...” Askerlik... “Ailemin Çorum’da olmasından dolayı Ankara’da kalmak istiyordum. Bu nedenle birinci tercih olarak Etimes- gut’u seçmiş, tank okulunda kalmıştım. Altı ay süren okul döneminden sonra, kurada altı ay Etimesgut’ta kıta hizmeti ve bir yıl Kara Kuvvetleri Çorlu İnşaat Emlak kuruluşunu çekmiştim. Anka- ra’daki kıta hizmeti görevime devam ederken, Kara Kuvvetleri İnşaat Emlak Daire Başkanı Tümgeneral Hüsamettin Akal paşanın emriyle, atıksu konusunda Almanca bir kitabın çevirisini yapmaya başladım ve haftanın iki günü Eti- mesgut’a gittim. Komutanın kararı ile Ankara’da kaldım ve Çorlu’ya hiç gitme- dim. Kara Kuvvetleri’nin İnşaat Emlak Dairesi’nde sürekli bir görev almıştım. Ankara’da kalacağımın netleşmesinin ardından rahmetli annemin ve kayınpe- derimin desteğiyle Ankara’da bir daire satın almış ve Çorum’da kalan ailemi Ankara’ya almış ve birlikte bu evde yaşamaya başlamıştık...” Zafer Mühendislik Okulu’nda bölüm başkanıydım “O dönemde Türkiye’de birçok özel yüksekokul bulunuyordu. Bugünkü vakıf PORTRE & RÖPORTAJ 38 Su ve Çevre Teknolojileri / Kasım 2020 suvecevre.com
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=