Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 145. Sayı (Ağustos 2020)
Su ve Çevre Teknolojileri / Ağustos 2020 47 suvecevre.com nın (800 mm) aşağısında olduğu görülmektedir. Türkiye’nin toplam tüketilen su miktarı her yıl artmaktadır ve önümüz- deki yıllarda artışın devam edeceği tahmin edilmektedir. 2023 yılı Türkiye tatlı su tüketimi tahminlerine göre, mevcut tatlı su kapasitesinin tamamını kullanması beklenmektedir. Ayrıca Türkiye’nin 25 havzasında birçok nedenlerden dolayı su kıtlığı sınırına yaklaşılmıştır. Türkiye’nin mevcut su durumu ve tahminlere göre, su temininde ciddi sorunlar oluştuğu ve alternatif su temin yöntemlerini uygulama çalışmalarına baş- lamıştır. Türkiye’de yıllık ortalama yağış miktarı 643 mm’dir. Türkiye için bu yağış miktarı, yılda ortalama 501 milyar m 3 suya karşılık gelmektedir. Yağışlarla gelen suyun 158 milyar m 3 ’ü yüzey suyu olarak akarsulara ve göllere katılmaktadır. Ekonomik ve teknik şartlar dikkate alındığında ise kullanıla- bilir su miktarı yıllık 112 milyar metreküptür. Özellikle su kıtlığı yaşanan, denize kıyısı olan bölgelerde deniz suyundan içme ve kullanma suyu temin edilebilir durumdadır. Dünyada sadece ortalama gelişmeler baz alınarak 2030 yılı için yapılan tahmine göre günümüzde 4.500 km³ olan su ihtiyacının 6.900 km 3 olması beklenmektedir. Tahmin edilen miktar mevcut kullanılabilir su potansiyelinin %40 fazla olduğu görülmektedir. Su kaynaklarını etkileyen diğer faktörler de dikkate alındığında 2030 yılına kadar gerekli önlemler alınmazsa içme ve kullanma suyu kaynakları yeterli olmayacaktır. Dünya 2019 yılı nüfusu 7,6 milyar olarak açıklanmış- tır. 2030 yılı dünya nüfusu 8,3 milyar kişi olacağı tahmin edilmektedir. Artan nüfusun yaklaşık %60’ının kentlerde yaşayacağı tahmin edilmektedir. Bu durum mevcut tatlı su kaynaklarının miktarını ve kalitesini ve sağlıklı temin edil- mesini zorlaştıracaktı. Gıda, su ve enerji ihtiyaçları nüfus ve tüketimin artışlarının etkisiyle 2030 yılına kadar %50 artması beklenmektedir. İklim değişikliği sonucu oluşacak olumsuz durumlar bu kaynakların mevcut potansiyellerini daha da azaltacaktır. İklim değişikliği tahminlerinde genel olarak, hava değişimlerinin keskin olacağı, yağışların ve kuraklıkların artacağı beklenilmektedir. Kuraklıkların beklendiği yerlerde, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Güney Avrupa başta gelmektedir. Bu durumlar su kıtlığının daha da artacağının habercisidir. Özellikle Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Güney Avrupa çev- relerinde alternatif su kaynakları üzerinde ciddi ve pahalı çalışmalar yapılmaktadır. DENIZ SUYU ÖZELLIKLERI VE İÇME SUYU KALITESI BAKIMINDAN TUZLU SU İçme suyu temini dünyanın giderek büyüyen bir sorunu olup, su sıkıntısının giderilmesinde kullanılan çeşitli yollar mevcuttur. Bunlar, tutumlu ve ölçülü bir su sarfiyatı, yağmur sularının biriktirilip kullanıma sunulması, su fazlası olan böl- gelerden su kıtlığı çekilen bölgelere su naklinin sağlanması, deniz suyu veya az tuzlu yer altı sularının tuzlarının çeşitli metotlarla giderilmesi olarak sayılabilir. Gerek yaşamın ve gerekse kalkınmanın vazgeçilmez bir girdisi olan suyun kir- letilmesinin ve gereksiz sarfiyatının önüne geçilmesi şarttır. Eski çağ denizlerinden ve yağmurlarından oluştuğu belir- tilen fosil su rezervlerinin çıkarılarak dünya üzerinde yaşanan su sıkıntısına çözüm getirme fikri ise henüz bir tartışma ve araştırma konusudur. Magmaya çok yakın bölgelerdeki bu rezervlerin yüksek mineral içeriğinden dolayı, bu suların içilebilir hale getirilmesi için yüksek maliyetli tekniklere ihti- yaç duyulmaktadır. Bu durum ise fosil su rezervlerinin cazi- besini azaltmaktadır. Buz dağlarının yük gemileri ile kutup bölgelerinden kurak bölgelere taşınması yoluyla su temini ise taşıma maliyetleri nedeniyle günümüzde olabilir görün- memektedir. Deniz suyundan tatlı su elde edilmesi yüksek maliyetlere ihtiyaç duyduğu için, kullanılacak tekniğin fizibi- lite etüdünün ayrıntılı olarak yapılması gereklidir. Denizden denize tuz içeriği büyük ölçüde farklılıklar gösterir. Denizlere
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=