Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 145. Sayı (Ağustos 2020)

turulması için 2007 yılı ‘Derelerimize Sahip Çıkalım Yılı’ ilan edilmiştir (22). İBB sınırlarının il sınırlarını kapsayacak şekilde genişletil- mesinden beş yıl sonra 2009 Taşkını sonrası 10 Ekim 2009 AKOM toplantı tutanağına göre: - Karadeniz’e ve İçmesuyu Havzalarına akan derelerin sorumluluğu DSİ’ye verilmiştir. - Marmara Deniz’i ve Boğaz’a akan sorumluluğu İBB’ye aittir (Dere Islah çalışmalarında projelendirme, kamu- laştırma ve imalat İSKİ tarafından gerçekleştirilecek olup, bu iş kalemlerine ilişkin masraflar İBB tarafından İSKİ’ye ödenecektir (23). İnternette bulduğum dere ıslahı ile ilgili haberleri: • 1 Temmuz 2010 tarihinde yürürlüğe giren Taşkın Kontrol Tesisleri’ne Ait Güncelleştirilmiş İşletme Tebliği ile kuru- lun oluşturulmuş ve bu kurula İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, İSKİ ve DSİ katılmıştır (22). • DSİ 14. Bölge Müdürü 25 Nisan 2013 tarihinde Çatalca Karasu Deresinde yapılan yatak temizliği ve yatak düzen- lemesi çalışmalarını yerinde incelemelerde bulunmuştur (24). • 27.11.2013 tarihinde yapılan toplantıda Devlet Su İşleri’nce ıslah edilecek olan dereler 13 ana başlık altına sıralanmış ve önceliğin acil programa alınan derelerde olduğu ve 1187 km’lik dere ıslah çalışmalarının %13’ünün bittiğini, %29’unun bu yıl ihale edildiğini, %13’ünün 2014 yılında ihale edileceğini ve %45’inin tamamen ormanlık alan içinde kaldığından doğal konumda tutulacağı belirtilmiştir. Ayrıca taşkın risk haritalarının Asya ve Avrupa yakasın- daki toplam 44 dere için hazırlandığı ve İSKİ İçme suyu Havzaları Yönetmeliği’ndeki değişiklikle İSKİ’nin DSİ ile ortak kamulaştırma yapabileceğini ifade edilmiştir. Dere yatakları üzerindeki yetersiz sanat yapıları ile ilgili de DSİ’ye görev verildiğini ve konunun DSİ tarafından takip edildiği de açıklanmıştır (24). • 14.10.2016 tarihinde DSİ 14. Bölge Müdürlüğü’nde ger- çekleştirilen toplantıda ilgili mühendislik firması tara- fından İstanbul’un Beykoz ve Şile ilçelerinde yer alan 12 adet dere ile ilgili (Doğan Deresi, Karaağaç Deresi, Uğur Deresi, Bıçkı Deresi, Mahmut Deresi, Meşe Deresi, Yunuslu Deresi, İmrenli Deresi, Kurfallı Deresi, Mansur Deresi, Bağlar-Yankol Deresi ve Bağlar-Dedepınar Deresi) proje karakteristikleri, dere taşkın alanları, kamulaştırma faaliyetleri ve alternatif maliyetleri içeren proje ön raporu sunumu yapıldı (24). • DSİ 14. (İstanbul) Bölge Müdürlüğü’nce yürütülen dere ıslah çalışmaları kapsamında ilgili yüklenici mühendislik firmasının katılımı ile “İstanbul Avrupa Yakası Muhtelif gibi dere ıslah çalışmalarından DSİ sorumlu idi. Bu dönemde DSİ’nin muhakkak İstanbul’da dere ıslah faaliyeti olmuştur. Bu dönemde ülkemizde geçerli olan 1580 sayılı Belediyeler Kanunu da dikkate alındığında tüm Türkiye’de derelerden sorumlu olan kuruluşun DSİ olduğu görülmektedir. 1982-1983 yıllarında İmar ve İskân Bakanı olduğum dönemde resmen ilan edilmemiş olmasına rağmen “İstanbul Koordinatör Bakanı” olarak görevlendirilmiştim. Bu dönemde iki haftada bir İstanbul’a geliyor ve İstanbul’un sorunlarını çözmek için vali ve belediye başkanı ile buluşuyor ve yapılacak işlerle ilgili raporu Bakanlığım bünyesinde kurmuş olduğumuz “İstanbul Bürosu’nda hazırlayarak Başbakanlığa arz ediyor- duk. Genellikle bu yazılar gereği yapılmak üzere Başbakan- lık Genelgesi olarak diğer bakanlıklara gönderiliyordu. Bu dönem de derelerle ilgili bir sorunun gündeme gelmediğini hatırlıyorum. Dere ıslahı 1984 yılından 2004 yılına kadar ağırlıklı olarak İSKİ’den ziyade İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bakım ve Altyapı Koordinasyon Dairesi Başkanlığı sorumluluğunda yürütülmüş olup DSİ’de o zamanki İBB sınırları dışında kalan İstanbul’un derelerin ıslahını üstlenmiş olması muhtemeldir. Bu dönemde derelerin ıslahından kimin sorumlu olduğu kesin olarak belli değildir. Büyükşehirlerde DSİ’nin görevinin ne olduğu tam olarak tarif edilmemiştir. 1989-1994 arasında Maltepe Deresi projesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi adına İSKİ tarafından ihale edilmiştir. 1997 yılında meydana gelen Alibeyköy, Küçükköy ve Kağıthane derelerinin taşması sonucu Alibeyköy su baskı- nına uğramıştır. Derelerde bulunan dört sanayi kuruluşunda mahsur kalanlar Devlet Su İşleri’nin makineleriyle ve botlarıyla kurtarılmıştır. Taşkın sonrası valilik(özel idare) tarafından Kağıthane Deresi’nin ıslahı DSİ’ye verilmiş ise de bu proje de beklenen başarı elde edilememiştir. 2005 yılında yürürlüğe giren 5216 sayılı Büyükşehir Bele- diyesi kanunu ile İSKİ Genel Müdürlüğü’nün hizmet alanı başlangıçtaki 1800 km 2 ’den tüm İstanbul’un il alanlarını kap- sayacak şekilde 5700 km 2 ’ye genişlemiş ve hizmet verilen ilçe sayısı 27’den 39’a çıkmıştır. Derelerin ıslahını yapmak görevi de büyükşehir belediyelerine verilmiştir İBB sınırlarının il sınırlarını kapsayacak şekilde genişletil- mesinden sonra koordinasyonu sağlamak için DSİ ile resmi olmayan bir anlaşma yapılmıştır. Bu anlaşmadan sonra DSİ yoğun yerleşim yerlerinin diğer bir ifade ile şehir içindeki işlere girmemiştir. Bu nedenle 2004 yılından itibaren dere ıslahı işi İBB’nin isteği üzerine artan bir şekilde İSKİ tarafından yürütülmüştür. 9 Eylül 2006 tarihli ‘Taşkın Genelgesi’ ile DSİ’nin yetkileri artırılırken, taşkın ve zararları konusunda ulusal bilincin oluş- suvecevre.com 36 Su ve Çevre Teknolojileri / Ağustos 2020 YORUM

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=