Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 145. Sayı (Ağustos 2020)
Su ve Çevre Teknolojileri / Ağustos 2020 31 suvecevre.com sayılı Taşkın Sulara ve Su Baskınlarına Karşı Korunma Kanunu çerçevesinde taşkına uğrayan ve uğraması muhtemel saha- ların tespiti ve busahaların iskana kapatılarak, taşkına neden olacak mevcut yapılar var ise kaldırılması görevi Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü yetkisindedir. Belirlenen bu derelerin dışında kalanlar hakkında bir karar bulunmamaktadır ve bu nedenle buralarda da kaçak yapılaşma olmaktadır. Bu bilgi- lere ve bugüne kadarki izlenimlerime göre ülkemiz genelinde ve şehirlerde dere kenarlarında taşkınların etkisini en aza indirmek tüm dereler için koruma bandı öngörülmemekte ve bu konu genelde şehirlerimizde acil bir husus olarak ele alınmamaktadır (24). Ülkemizde uzun yıllar derelerle ilgilenen DSİ tarafından içme suyu havzaları içinde bulunan dereler için koruma bandı genişlikleri belirlenmiş olduğu halde diğer derelerin koruma bandı konusunda bir kısıtlama getirilmemiştir. Ülkemizde uzun yıllar derelerle ilgilenen DSİ tarafından içme suyu havzaları içinde bulunan dereler için koruma bandı genişlikleri belirlenmiş olduğu halde diğer derelerin koruma bandı konusunda bir kısıtlama getirilmemiş olup 6200 numa- ralı DSİ kanununda ise bu hususla ilgili bir madde bulunma- maktadır. Buna karşılık İstanbul ile ilgili olarak Marmara, Haliç, Karadeniz ve göllere dökülen derelerin koruma bantları ise DSİ tarafından belirlenir ve 35 metredir şeklinde bir kayıt bulunmaktadır (25). Derelerde İşletme ve Bakım İSKİ yetkilileri dere ıslahla- rında çok yüksek olan kamulaştırma masraflarının azaltılabil- mesi için kamulaştırmalarda minimuma gidildiğini, bununda işletmede sorunlara neden olduğunu belirtmekteler. Islah edilen derelerde emniyet bantları teşkil edilemediği için ıslah yapıları zarar görmektedir (16). 4.2 İstanbul derelerin temizliği, bakımı ve sorunları Yıllar boyunca altyapısı olmayan bölgelerde şehirleşme- den kaynaklanan sorunlar yaşanmıştır. Gelişigüzel yerlerde devlet arazisi üzerine yapılan gecekondular zamanla büyümüş kalabalık mahalleler oluşturmuşlardır. Nüfusun artmasıyla altyapı sorunları ciddi boyutlar ulaşmıştır. İstanbul’un birçok yerinde dereler hastalık saçar duruma gelmiştir. Derelere her türlü katı atık ve çöp atılmakta buda kesitlerin katı madde ile dolmasına neden olmaktadır. Hatta derelerin şehir dışlarında kalan kısımlarında kamyonlarla hafriyat artığı, toprak ve kül döküldüğü ilçe belediyelerince tespit edilmiştir. Derelerde temizlik ve işletme çalışmaları en az ıslah çalışmaları kadar zor ve masraflıdır. Tamamen atıksudan arındırılmış yağmur- suyu olarak akan derelerde başka sorunlarda yaşanmaktadır. İSKİ yetkilileri yaz aylarında yağışın olmadığı dönemlerde tamamen kuruyan derelerin çöplük olarak kullanıldığını belirt- mekteler. Evsel çöpler, inşaat molozları ve kül yaz aylarında kuruyan dere kesitlerine atılmaktadır. Yetkililer konuyla ilgili olarak bir araştırma gerçekleştirmişler. Vatandaşın bu kadar büyük ve boş olan kesitleri gereksiz gördüğü öğrenilmiştir(17). Aşağıda Şekil 11 ve Şekil 12’de görüldüğü gibi derelere her türlü atık atılmaktadır. Bunların İBB ve İSKİ tarafından temizlenmesi büyük emek ve harcama gerektirmektedir. Tablo 2a ve Tablo 2b’de İstan- bul’da yapılan temizlik ile ilgili bilgiler verilmiştir. Temizlik yüksek maliyete mal olduğu gibi her yıl yüksek miktarda malzeme çıkarılması ve uzaklaştırılmasını gerektirmekte- dir. Dere kesitlerini daraltan atıkların ve çöplerin bertarafına yönelik olarak vatandaşların bilinçsiz bir şekilde dereleri kir- letmelerinin önüne geçilmelidir. Bu kadar emeğin ve masrafın düşürülmesi ve hatta engellenmesi için halk eğitilmeli ve başta belediyeler olmak üzere tüm kamu ve sivil toplum kuruluşları katı atıkların ve çöplerin derelere atılmasına mani olunmalıdır. Şekil 11. Çamaşırcı Deresi’ne atılanlar (12) Şekil 12. Pendik Deresi’nde atılan toprak ve kum (12)
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=