Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 13. Sayı (Mart-Nisan 2007)

ktif Berna KASAP Çevre Mühendisi bernakasap@dogayayin.com Aklın yolu. .. Gelişmiş, gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkeler arasında biz neredeyiz? Gelişmişliğin ölçüsü nedir? Kişi başına düşen GSMH mı? Kişi başına enerji tüketimi mi? Kişi başına üretilen atık miktarı mı veya C02 miktarı mı? Yoksa gelişmişliğin ölçüsü, kendi ulusunun yaşam standardını korumak için ekonomik getirisi az, çevreye zararlı eski teknolojilerini gelişmekte olan ülkelere süsleyerek satıp kurtulmak mı? Gelişmişliğin en basit ölçüsü akılcılıktır. Gelişmiş ülkelerde sanayileşmenin temel mantığının da akılcılık okluğu bilinen bir gerçektir. Akılcılık, katına değeri yüksek bilgi ve teknolojileri üretmek olarak tanımlanabilir. Yani inovasyona önem vererek 10 ton çelik üretmenin sağladığı ekonomik faydayı, 1 gr ınikroçip üretip sağlamaktır akılcılık. Zamanı geldiğinde de daha yüksek getiri sağlayan yeni teknolojiler ve iş alanları oluşturmaktır. Eğer akılcı değilsek; üretimde en önemli girdi olan haınınadde ihtiyacında dışa bağımlı, enerjide fosil yakıtlara dolayısıyla dünyadaki siyasi şartların belirlediği fiyatlara bağımlı, "enerji verimsiz" makine, ekipman ve prosesleri kullanarak yüksek işletim maliyetlerine bağımlı, kısaca emeğini, zamanını, hayatını ve enerjisini boşa harcayan taraf oluyoruz. Elbette sanayileşmeye karşı değiliz. Ancak sanayinin ülkemize kazandırdıklarının, kaybettirdiklerinden çok daha fazla olması gerekir. Bunun için sanayiye yatırım yapılırken araştırma-geliştirıııeye, inovasyona ve özellikle çevreye önem verilsin, kısa vadeli değil uwn vadeli işler yapılsın istiyoruz. Tarını arazilerine fabrikalar yapılmasın, su kaynakları israf edilip kirletilmesin, enerji ihtiyacımızı karşılamak için doğa harikası alanlara termik santraller, nükleer santraller ya pılnıasın diyoruz. Özetle katına değeri yüksek, enerji tüketimi düşük ve çevreye verdiği zarar en az olan teknolojilerle yatırını yapılsın diyoruz. Çevre konusunda yaşadığımız sorunlar ortada. "Büyük riskin getirisi büyük olur" stratejisini savunanlar, bunları görmezlikten gelmeye çalışıyor ya ela erteliyor. Kısa vadede küresel rekabette hayatta kalıp, günü kurtarmayı tercih edenler şunu unutmamalıdırlar ki; hepimizin geleceğini yok ediyorlar. Biraz daha yaşarız belki ancak sonunda yok olmamız kaçınılmaz olur. Önümüzdeki sayıda görüşmek dileğiyle ...

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=