Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 129. Sayı (Nisan 2019)
30 SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • 04 / 2019 suvecevre.com RÖPORTAJ konusunda iki kulvarlı bir piyasa olduğunu söyleyebiliriz. Bu kulvar- lardan bir tanesinin sıfır ila 250 bin dolarlık endüstriyel türlü arıtmalardır. İkinci kulvarın ise 1 milyon ila 100 milyon dolar arasında yer alan, şehir atıksularının arıtımına yönelik faali- yet gösteren firmalar ve bu firmalara ekipman üreten şirketler olduğunu söyleyebiliriz. Biz firma olarak daha çok ilk kulvar olarak bahsetmiş oldu- ğumuz alanlarda çalışmalarımızı sür- dürmekteyiz, ancak 250 bin dolar ile 500 bin dolar arasındaki kısımda yer almaktayız. Şu an firmamız iş hacmi konusunda oldukça iyi bir seviyede. 2019 yılında mevcut işerimizin daha da iyi bir seviyede olacağını düşünü- yoruz. Türkiye dışındaki projelerimiz de bu durumda etkili olacaktır. Şu an Irak’ta mevcut olan iki proje üzerinde pazarlama çalışmalarımızı sürdürü- yoruz. İran’da da benzer bir şekilde çalışmalarımız bulunuyor ve görüş- melerimiz sürüyor; fakat Ortadoğu ülkeleri Türkiye gibi değil, bazı süreç- ler çok yavaş ilerliyor. İmza süreçleri tamamlanmasının ardından işlemler hızlanmaya başlıyor ve biz şu an yavaş ilerlemenin olduğu kısımdayız. Bu ülkelerde Türkiye’deki portföyümü- zün dışında çalışmalar gerçekleştiriyo- ruz. Bu ülkelerde yapmış olduğumuz çalışmalar arasında şehir atıksularının arıtımı ve içme suyu arıtımı gibi çok daha büyük montajlı işler üzerinde yoğunlaşmış vaziyetteyiz. Türkiye’de bu ölçekli projelerde çok fazla bir pazar payı elde edemediğimizden dolayı, yurt dışında bu alanlarda projelere yöneliyoruz. Türkiye’de ise daha önce de belirtmiş olduğum gibi endüstriyel bazlı projelerde çalışmak- tayız. Portföyümüzün yüzde 50’lik kısmının yurt dışında oluştuğunu söyleyebilirim. Mısır, Sudi Arabistan, Cezayir, Türkmenistan gibi ülkelerde çalışmalarımız bulunuyor. Firma olarak hedeflerimizi 1 mil- yon dolar ile 100 milyon dolar arasın- daki büyüklüğe sahip projelere yavaş yavaş yöneltmeyi düşünüyoruz. Bu döneme kadar, bu ölçüdeki projelere yönelmemiş olmamızın asıl nedeni, teminat mektuplarıyla alakalı bir durumdur. 10 milyon dolarlık bir projede, 22 milyon dolarlık bir temi- nat verebilmeniz, bunun için de eko- nomik güce sahip olmanız gerekiyor. Bu kadar büyük ölçekli projelerde, yapmış olduğunuz hizmet karşılığında ödeme almamanız durumunda, eko- nomik açından büyük bir sorun yaşa- yabilirsiniz. Bu nedenle aracı firmalar olmadan doğrudan devletten alabile- ceğimiz işlere odaklanıyoruz. SU VE ÇEVRE: Arıtım sektörü konusundaki öngörüleriniz nelerdir? CEM İBRİKÇİ: 2020 yılından sonra ciddi bir su kıtlığı yaşanacağını düşünüyorum. Özellikle Irak, İran, Türkiye gibi ülkelerde su sorunu yaşa- nabilecek. İnsanlar bu kritik durumun hiç farkında değiller. Bahsetmiş oldu- ğumuz konu insanların içme suyuyla ilgili değil, fabrikalar su bulma konu- sunda sıkıntı yaşayacak. Fabrikaların su bulamıyor olması, mevcut sularını geri kazanma zorunluluğu getire- cektir. Bu geri kazanma zorunluluğu sürecinde, arıtma konusunda altya- pısı sağlam olan firmalar ön plana çıkacaktır. Büyük çaplı bir üretim tesisini düşünün, günde 15 bin ton su harcıyor. Bu suyu bulamadığı taktirde büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalacaktır. Bu nedenle arıtma tesis kurulacak ve bu su miktarının 12 ton kadarını geri kazandırıp fabrikayı besleyecek. Bu süreçte bir arıtım firması olmanın dışında üretim sağlayan bir yapıya bürünmüş olacağız. Bu süreçte alt yapısı çok daha iyi, mühendislik konu- sunda başarılı olan firmalar ön plana çıkacak ve bu sayede firmalar arıtım sayesinde gelir elde edebilecek. Şu an firmalar arıtma sayesinden gelir elde edebilecek durumda değil. Arıtma yapılıyor ve arıtılan su, artı bir kay- nak olarak düşünülmüyor ve değer- lendirilmiyor. Üretim tesislerinde suyun bulunamaması durumunda, mevcut suyu kazanılması gündeme gelecek. Mevcut bakış açısı 2020 yılın- dan sonra değişim gösterecek, çok zor bir döneme giriliyor; ancak bu konuyla ilgili farkındalık yeterli sevi- yede değil. Irak ve İran gibi ülkelerde açılan tüm kuyulardan tuz çıkmaya başladı. Kuyudan çıkan tuzlu suyun kullanılması mümkün değildir. Bu süreçleri yakından takip eder durum- dayız. Ülkemizde de benzer bir süreç yaşanıyor ve tuzlanma giderek artıyor. Bu nedenle yağmurun yağması mev- cut durum için çözüm teşkil etmiyor, çünkü toprakta tuzlanma bulunuyor. Toprağın tuzlanması yeraltı sularını da tuzlanmasına neden oluyor. Bu suyun kullanılması için bir proses kur- manız gerekiyor ve farkı bir aşamalara geçiyorsunuz. SU VE ÇEVRE: Yeni ürünleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz? CEM İBRİKÇİ: Şu anda DAF üni- tesi üzerinde yoğun bir şekilde çalı- şıyoruz. Bu hava ile yüzdürme yön- temini kapsıyor. Kimyasal arıtmanın çöktürme kısmında benzer bir şekilde yüzdürme mantığı ile çalışıyor. Daha az yerle aynı çözümleri bulabiliyor- sunuz. Alan olarak firmalar için büyük avantajlar sağlıyor. Komplike bir sis- tem, tümüyle bir kimyasal arıtma. Küçük bir tak gibi düşünebiliriz ancak kimyasal arıtmanın tümünü içinde barındırıyor. Burada tercihler suya göre yapılıyor. Verilen numunelerde incelemeler yapıldıktan sonra uygun olan çözümü müşterilerimiz ile pay- laşıyoruz. l
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=