Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 128. Sayı (Mart 2019)
PORTRE & RÖPORTAJ artırmak amacıyla yapıldı. Üniver- site sayısı arttığı müddetçe, öğretim üyesine ihtiyaç var. Yardımcı doçent- ler (doktor öğretim üyesi) gelişmekte olan üniversitelerde onlar kadrolarını tamamlayıncaya kadar görev yapa- bilirler, ama gelişmiş bir üniversitede bunun pek gerekli olduğuna inanmı- yorum. Benim görüşüm, eğitimde de usta-çırak ilişkisinin olması gerektiği yönünde...” “BÜTÜN ŞEHIR” UYGULAMASININ HAYATA GEÇIRILMESI GÜNDEMDE “Tüm dünyada genel olarak çevre sorunlarının başında, içme suyu temini ve kanalizasyon ile arıtma gelir. Bu sorunları, katı atıklar ve hava kirli- liği konuları izler. Türkiye’de kalkın- mış batı ülkelerinde eşdeğer yerleşim birimlerimiz olduğu gibi, hala çok düşük seviye de olan şehirlerimiz de bulunuyor. Burada kastettiğim 5216 sayılı Kanuna tabii olan büyükşehirler değil, 5393 sayıl kanuna tabii il ve bu illerin ilçeleridir. Bugün İstanbul su temini, kanalizasyon, içme suyu, atıksu arıtımında, dünya şehirleriyle boy ölçüşecek düzeyde. Ankara ve İzmir için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Fakat memleketim Çorum’u örnek aldığımızda, ilçelerin hiç birinde arıtma bulunmuyor. Bugün gelişmiş ülkelere baktığımızda, en küçük yer- leşim birimlerinde dahi arıtma tesisin olduğunu görebilirsiniz. Dağ etekle- rinde yer alan üç-beş hanelik bir yerle- şim biriminde dahi kendine yetebilen basit bir şekilde kurulmuş otomatik çalışan bir arıtma tesisi bulunur. Bizim ülkemizde çevre sorunları kesinlikle biliniyor, bunu bilmeyen kişi sayısı çok az. Plastik poşet uygulamasıyla, bu konu daha da iyi anlaşıldı. Bu Avru- pa’da 30 yıldır uygulanan bir durum, poşetler para ile satılır. Bizim şu anda halen içme suyuna sahip olmayan çok az yerimiz olduğu gibi, kanalizasyonu olmayan çok sayıda küçük yerleşim yerimiz de bulunuyor. Bu nedenle ‘Bütün Şehir’ isminde bir uygulama- nın hayata geçirilmesi gündemde... Bu kurulursa il belediyeleri, mevcut 30 büyükşehirlerde olduğu gibi bütün şehre hizmet verecek. Büyükşehir ola- bilmek için alt limit 750 bin kişi. Ola- sılıklardan biri büyük şehir olma limiti 400 bine indirilecek, bu durumda da 20 büyükşehir daha olması gündeme gelecek, ya da ‘Bütün Şehir’ olarak değerlendirilecek. Çöp konusunda da benzer bir durum var. Çorum’da Merkez ve uzak yerleşim yerleri için iki tesis yapılması öngörülmüştü. Mer- kez Belediyenin tesisi bitmek üzere, ama diğer tesisin ne zaman kurula- cağı bilinmiyor. Asıl sorun nüfusu elli bin ila yüz binin altında olan yerleşim yerleri. Kurulan tesisler iyi işletilmiyor. Tesisi kurmak yeterli değil. Bazı şehir- lerde neredeyse giren su, aynı şekilde çıkıyor...” TOKYO ATIKSU ARITMA TESISI “Çevre mühendisleri salt büro ele- manı olarak yetiştirilmemeli. Japon- ya’ya gittiğimde 3 hafta kadar tesisleri tetkik etme imkanına sahip olmuş- tum. O dönem Tokyo’nun nüfusu 10 milyon seviyesindeydi ve 10 arıtma tesisi bulunuyordu, çünkü atıksuyun bir yerden başka bir yere götürül- mesi büyük masrafa neden olduğu gibi, suyun kalitesinin de bozulmasına sebep olur. Şehir bölgelere ayrılmıştı ve her bölgede bir arıtma tesis bulunu- yordu. Ziyaret ettiğim tesisin üst kısmı parktı, tesis yerin altında kurulmuştu. İnceleme yaptığımız tesis yeni gelişmiş olan bir bölgede yer alıyordu, elde edilen arıtılmış su, yeni kurulan site- lere, hükümet binalarına gri su (sifon suyu) olarak veriliyordu. Tesisatta çift hat bulunuyordu, normal suyun met- reküpü bir Yen, gri suyun metreküpü ise 0.25 Yen’di. Tesiste çalışan 64 kişi vardı ve 54 kişisi mühendisti. Bunların bizzat işçi gibi çalıştıklarını gördüm. Biz de arıtma tesislerinde mühendisler pek fazla yer almıyor. Arıtma tesisle- rinde mühendislerin çalışması sağlan- malı ve mühendisler ile diğer çalışan- lar hizmet içi kurslarla eğitilmeli. Bazı belediyelerde ve işletmelerde ne yazık ki arıtma tesisleri sürgün yeri olarak algılanıyor...” ARITMA TESISLERI KAYNAK OLARAK GÖRÜLÜYOR “AB üyelik sürecinde 35 fasıl bulu- nuyor. Açılan 12 fasıldan birinin çevre ile alakalı olmasından dolayı yasal düzenlemelerimiz hemen hemen AB ile aynı seviyede. Çevre ve Şehirci- lik Bakanlığı bu konuda büyük gay- ret gösteriyor. Uygulama alanında da aynı seviyeye gelmeliyiz ve çevre koruma yapılarının ülkemizde plan- lanmasını ve yapılmasını sağlamalı- yız. Bu nedenle genç akademisyen- lere, kendilerini mesleki anlamda çok iyi geliştirmelerini tavsiye ediyorum. Bunun dışında mutlaka çok iyi dere- cede İngilizce biliyor olmaları gere- kiyor. Bilgi görgülerini de artırmak için yurtdışına çıkmaları şart. Yurtdışı bağlantılarını sağlanmalı ve yurtdışı işbirliğine açık olunmalı. Bildiğimiz mekanik arıtma, biyolojik arıtma ve ileri arıtma dediğimiz uygulama tek- nolojileri, yavaş yavaş değişiyor. Gide- rek arıtma tesislerinde enerji üretimi ve malzeme üretimi öne çıkıyor. Dün- yada fosfor kaynaklarının tükeniyor olması ve arıtma tesislerindeki çamu- run içerisinde fosfor bulunması nede- niyle tesisler artık bir fosfor kaynağı olarak görülüyor. Aynı durum katı atık için de geçerli, Türkiye’de sıfır atık ifa- desi sıkça söylenmeye başladı. AB’de çok uzun yıllardır uygulanıyor...” İKI ÇOCUĞUM DA BOĞAZIÇI MEZUNU “1979 yılında kızım İzmir Ame- rikan Kız Koleji’ni, oğlum ise İzmir 68 suvecevre.com SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ • 03 / 2019
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=