Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 123. Sayı (Ekim 2018)
suvecevre.com 27 10 / 2018 • SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ güsel Tekstil Sempozyumu/Circular Textiles Symposium” ve “Sağlıklı Basım Sempozyumu/Healthy Prin- ting Symposium” gibi bağlantılı toplantılar da Kongre ile aynı anda gerçekleştirildi. 50 konuşmacı, 4 hare- kete geçirici konuşma, 3 panel ve 9 interaktif forum 2018 Kongresi’nde yer aldı. 5. C2C Kongresi’nin ana ekseni olarak “Moda ve Tekstil” seçilmişti. Birçok işletme üretimlerini Cradle to Cradle prensiplerine uygun şekilde değiştirerek koleksiyonlarını C2C’ye göre üretmeye başladılar. Bunlardan C&A İnovasyon Yöneticisi ve Avrupa Yönetim Kurulu Üyesi Donald Brwenninkmeijer, C&A’nın neden C2C kararı verdiğini ve bunun için nasıl değişikliklere gittiklerini açıkla- yan bir konuşma gerçekleştirdi. Tekstil endüstrisinde C2C sertifikasyonu için işbirliği ve bilgi alışverişinin önemini vurguladı. Berlin merkezli Yararlı Tasarım Enstitüsü (Beneficial Design Institute) Kurucusu Prof. Friederike von Wedel-Parlow ise tekstil ve moda alanındaki tasarım sırasında kulla- nılmış malzemelerin tekrar üretime geri döndürülmesindeki zorlukların aşılması üzerine konuştu. C2C ürün- lerinde biyolojik parçalanabilen pol- yesterin kullanımını vurguladı. Sadece ürüne odaklanılması değil, geri top- lamayı da içeren toplam iş modeline dikkat çekti. Melawear firması kurucusu Hen- ning Siedentopf, tekstil alanındaki startup firmaların önemini kendi örneğinde açıkladı. C2C prensiple- rine göre tekstil ürünleri üretmenin zorluklarını, en yüksek sosyal ve çevre standartlarını hedeflemenin getirile- rini anlattı. C2C sertifikasyonu konusunda üç uzman (Dr. Rossitza Krueger/Fairt- rade International, Dr. Susan Klos- terhaus/C2CPII Başkan Yardımcısı ve Haixang Quian/EPEA Interna- tional), EPEA International yöneti- cilerinden Katja Hansen’in modera- törlüğünde bir panel tartışmada bir araya geldi. Konuşmacılar çeşitli C2C koleksiyonlarının sertifikalandırılma- sını sundular ve çok uzun yıllardır C2C standartlarına göre tekstillerin üretilebildiğini ortaya koydular. Daha çok işletmenin aynı yola girmesinin gerekliliğinin altını çizdiler. Cradle to Cradle konseptinin yara- tıcısı Prof. Dr. Michael Braungart her zamanki eğlendirici anlatım biçimiyle plastikler konusunu ve bu konudaki azalt- ma-vazgeçme tartışma- larını ele aldı. Plastiği kötüleyip durmak yerine yeni ticaret modelleri geliş- tirilmesinin gerektiğini öne sürdü. Polyesterin bir hizmet olarak düşü- nülmesi ve sonra da biyolojik parçalanır hale getirilmesi ve bu haliyle de tekstillerde kullanılmaya devam edilmesi önerisini yaptı. Braungart, azaltmanın da, yanlışı mükemmelleş- tirmek veya doğayı romantize etmek gibi bir işe yaramayacağını, sonuçta koyunun da halı yapmak için yaratıl- madığını anlattı. Laufenmühle firmasından Vol- ker Steidel, geçtiğimiz yıllarda teks- til alanında sayısız C2C projesine imza attıklarını ve bunlar arasında en önemlisinin ise biyolojik çevrime uygun infinito-polimeri olduğunu, bu malzeme ile perdeler, iş kıyafetleri, yataklar, çamaşırlar ve çoraplar hatta içecek şişeleri üretildiğini belirtti. İnfi- nito’nun petrol bazlı olduğunu, PET, PE, PP veya PES benzeri teknik özel- liklere sahip olduğunu ve biyolojik olarak ayrışabildiğini de ekledi. Bu ve benzeri konuşmalar iki gün boyunca Lüneburg’ta Cradle to Cradle ve pozitif uygulamalarını öne çıkardı. Kongreye gösterilen büyük ilgi Beşikten Beşiğe düşüncesinin endüstriyel uygulamalarda hızla yayıl- makta olduğunu gösteriyordu. Kongre’ye katılan EPEA Türkiye ekibinden Eda İkizoğlu, özellikle Almanya’da satılan tekstil ürünlerinin yüzde 90’dan fazlasının Çin, Türkiye ve Bengaldeş’te üretildiğini, ithalatçı firmaların zorlamasıyla önemli Türk tekstil işletmelerinin de C2C sertifikası almak üzere kendilerine başvurdukla- rını, bu nedenle EPEA Türkiye’nin de önümüzdeki günlerde Beşikten Beşiğe çalışmalarını çok yönlü yoğunlaştıra- cağını ifade etti. l Eda İkizoğlu, Prof. Dr. Hulusi Barlas, Prof. Dr. Michael Braungart, Şebnem Aybige Şener
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=