Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi 122. Sayı (Eylül 2018)

35 09 / 2018 • SU VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ GÜNCEL bir Bodrumlu belediyeden ve onun daha Türkiye’de doğru dürüst MBR içeren atıksu arıtma tesisi yokken 2008 yıllarında bu teknolojiyi uygu- lama basiretini ve cesaretini gösteren belediye başkanından söz etmemek haksızlık olurdu... Evet Bodrum Konacık eski bele- diye başkanı Mehmet Tosun. Bod- rumlu ve Harita Kadastro Mühen- disi ve de hem Bodrum Yarımadası Trafiği hem de Mahalli İdareler ve Şehircilik alanında iki farklı Yüksek Lisans yapmış olan Mehmet Tosun’u ilk defa 2011 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi’nde bir membran sem- pozyumunda, Türkiye‘nin ilk MBR teknolojisi ile arıtma yapan Konacık Atıksu Arıtma Tesisi hakkındaki sunu- munu yaparken görmüştüm. Muğla büyükşehir olduktan sonra bu tesis şimdi MUSKİ tarafından işletiliyor. Neredeyse dezenfekte edilmiş kali- tedeki bu su ile Bodrum’un refüjleri sulanıyor yıllardır. Bodrum Yarımadası’nda kullanıl- mış suların arıtılıp tekrar kullanılması şart. Bu uygulamanın pahalı olduğu söylenebilir. Buna bakarsanız deniz- den tatlı su eldesi son çare! Çünkü pahalı. Ama dibimizdeki 615 evlik Gümüşlük Gümsan Sitesi denizden su eldesi tesisini çoktan kurdurdu ve bu yaz mevsimini sürekli su kullanarak geçirdi. Yukarıdaki nüfus ve su ihti- yacı projeksiyonlarına tekrar bakınız: Korku filmi gibi! Dedik ya, mümkün olan tekniklerin hepsini duruma göre devreye alacağız, yoksa sorun sadece plaj duşlarının suyunu kesmekten geçip evlerdeki suların kesilmesini aşar gider. Bu arada unutulmaması gereken uygulamalardan biri de “eğitim“. Özellikle yarımadadaki konaklama tesislerindeki personel için su tasar- rufu ile ilgili eğitim programları hazır- lanması son derece olumlu sonuçlara yol açabilir. Su kullanımının sürekli ölçülmesi ve karşılaştırmalar yapıl- ması, musluklara, duşlara ve tuvalet rezervuarlarına suyu sınırlayıcı ekler yapılması önemli tasarruflar sağlaya- bilir. Havuzların boyutlarının küçül- tülmesi ve geceleri buharlaşmayı önle- mek için üstünün örtülmesi gibi ortak aklı harekete geçiren sayısız uygulama örneği geliştirilebilir. BodrumYarımadası’nda çok sayıda site var. Bu sitelerde bahçe sulamala- rının damlatma sistemine geçirilmesi, su fiyatlarının su tüketimi esas alına- rak kademeli artırılması sayesinde çok yönlü su tasarrufu önlemlerinin alın- ması/aldırılması da yararlı olacaktır. Siteler için de eğitim ve bilgilendirme programları ile ayrıntılarda konu gün- demde tutulabilir. Yarımadada yağmur eylül ve mart ayları arasında yağıyor genellikle. Hatta hep duyarsınız, Bodrum’u kışın sular seller götürür, arabalar dahil ne varsa denizden toplanır yağmur ve fırtına sonrası. Atalar boşuna yaşa- mamışlar; Yarımadaya sarnıç doldur- muşlar. Kışın suları sarnıçlarda birik- tirip yazın, o zamanlarda da mutlaka var olan dayanılmaz sıcaklarda, hem kendileri hem de hayvanları için su ihtiyacını buralardan karşılamışlar. Madem ki proaktif bir su yönetimi şart burada, neden “sarnıç“ fikri zamana adapte edilerek bir parça da olsa sorunun çözümüne katkıda bulunmasın? Elbette bu çağa uygun donanımlı yeni nesil sarnıçlardan bahsediyoruz. Kısacası Datça’dan balonla su da taşıyalım, Dalaman’daki barajlardan da kilometrelerce isale hattı yapıp su getirelim, Bafa Gölü’nü endüstriyel atıksu içeriğiyle kirleten Büyük Menderes’i “adam edip”, Bafa Gölü’nü de Bodrum için ek su kaynağına dönüştürelim... Ama yeni nesil sarnıçları, personel ve vatandaş eğitimini, atıksuların MBR ve benzeri teknolojilerle geri kazanımını, deniz- den tatlı su eldesini de bunlara ekleyip aynı anda uygulayalım; ki 2100 yılı rakamları rüyalarımızı kaçırmasın. Diğer bir sorun da su kıtlığı yüzün- den kuyulardan aşırı çekim yapılması ve bunun sonucu olarak da kuyu sula- rının sertliğinin sürekli yükselmesi. Yarımadanın batı bölgelerinde su sertliği 150 Fransız sertliğinin altına düşmüyor. İstanbul’da musluklardan akan suyun 10-20 Fransız sertliğinde olduğunu düşünürsek yukarıdaki sert- liğin oldukça yüksek olduğunu anlarız. Ama Bodrum Mumcular bölgesinde kuyularda su sertliği daha düşük ve genellikle 40 Fransız derecesi civa- rında. Sonuç olarak bu sert suların da bir türlü yumuşatılması gerekiyor. Akıllı stratejilerle ekonomik ortak yumuşatma sistemleri hayata geçiri- lebilir, geçirilmeli... Yoksa ne bulaşık makinesi çalışır, ne de saçımızı yıkar- ken huzur bulabiliriz. Makro düzeyde de yarımadanın lokal ve bölgesel su değerlendirmesi ve su kullanım incelemeleri yapılarak, su kullanım envanterlerine dayanan bir “su yönetim sistemi“ oluşturulmalı. İklim değişikliğinin karmaşık etkisi de modellenmeli ve su kullanım senar- yolarına entegre edilmelidir. Ancak bu şekilde şu andaki, ama belki de en önemlisi gelecekteki su kıtlığı ile baş edecek uygun stratejiler ortaya konabilir. l Tüm turistik bölgelerde olduğu gibi Bodrum Yarımadası‘nda da kişi başı su kullanımı, buna bağlı olarak da atıksu oluşumu fazla. Burada MBR (membran biyoreaktör) teknolojisinin atıksu arıtımında kullanımına değinmeden geçmek olmaz.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=